Önceki Ayet Sonraki Ayet  
77. Sûre Mürselât/32

 إِنَّهَا تَرْمِي بِشَرَرٍ كَالْقَصْرِ

  İnnehâ termî bi şerarin kel kasr(kasri).

Kelime Karşılaştırma
innehâ : muhakkak ki o
termî : atar
bi şerarin : kıvılcımlar
ke el kasri : köşk gibi, saray gibi
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz cehennem, her biri saray büyüklüğünde kıvılcımlar saçar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O, köşk gibi kıvılcımlar fırlatır.

 Abdullah Parlıyan = O cehennem saray gibi kıvılcımlar fırlatır.

 Adem Uğur = O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki o saray gibi büyük kıvılcımlar atar!

 Ahmet Tekin = Cehennem, devasa kaleler gibi alevler savurarak yalanlayanları içine alır.

 Ahmet Varol = Şüphesiz o (ateş) saray gibi kıvılcım(lar) atar.

 Ali Bulaç = Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

 Ali Fikri Yavuz = Zira o ateş, öyle kıvılcımlar atar ki, her biri saray gibi...

 Ali Ünal = O Ateş, saraylar büyüklüğünde kıvılcımlar atar,

 Bayraktar Bayraklı = (29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir.

 Bekir Sadak = (32-33) O golgenin sactigi herbir kivilcim sanki birer sari devedir, konak gibi de buyuktur.

 Celal Yıldırım = Şüphesiz ki, o, saray gibi (büyüklük ve yükseklikte) kıvılcım atar.

 Cemal Külünkoğlu = (32-33) Şüphesiz o (cehennem), tomruk/saray gibi kocaman kıvılcımlar saçar. Sanki o kıvılcımın her biri sarı renkte birer halattır.

 Diyanet İşleri (eski) = (32-33) O gölgenin saçtığı her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir, konak gibi de büyüktür.

 Diyanet Vakfi = O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.

 Edip Yüksel = Kıvılcımlar saçar, saraylar gibi...

 Elmalılı Hamdi Yazır = çünkü o, öyle şerareler atacaktır ki her biri bir saray gibi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü o öyle kıvılcımlar atar ki, her biri bir saray gibi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O, saray gibi kıvılcımlar atar.

 Gültekin Onan = Gerçekten o sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

 Harun Yıldırım = Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

 Hasan Basri Çantay = Çünkü o (ateş) öyle kıvılcım atar ki herbiri sanki bir saraydır.

 Hayrat Neşriyat = Çünki o (Cehennem), saray gibi (büyük) kıvılcımlar saçar.

 İbni Kesir = O; her biri bir saray gibi kıvılcımlar atar.

 Kadri Çelik = Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

 Muhammed Esed = (yanan) kütükler gibi (ateşten) kıvılcımlar saçan,

 Mustafa İslamoğlu = O (alevin ateşi) dev yapılar gibi kıvılcımlar saçar;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (32-33) Şüphe yok ki, o köşk gibi kıvılcımlar atar. Sanki o birer sarı erkek develerdir.

 Ömer Öngüt = O ateş öyle kıvılcımlar atar ki, her biri bir saray gibidir.

 Şaban Piriş = Kütük büyüklüğünde kıvılcımlar atar.

 Sadık Türkmen = O cehennem, ağaç gövdesi gibi kıvılcımlar atar.

 Seyyid Kutub = O saray gibi kocaman kıvılcımlar saçar.

 Suat Yıldırım = O, birer saray gibi kıvılcımlar atar.

 Süleyman Ateş = O, kütük gibi kıvılcım(lar) saçar.

 Tefhim-ul Kuran = Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

 Ümit Şimşek = Bina büyüklüğünde kıvılcımlar çıkarır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Gerçekten o, köşke benzer kıvılcımlar saçar.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki o, saray gibi (büyük) kıvılcımlar atar.

 İlyas Yorulmaz = O ateş ki, koca saraylar kadar kıvılcımlar saçar.