Önceki Ayet Sonraki Ayet  
51. Sûre Zâriyât/31

 قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ

  Kâle fe mâ hatbukum eyyuhel murselûn(murselûne).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
fe : o halde, öyleyse
: nedir
hatbu-kum : sizin hitabınız, söylemek istediğiniz
eyyuhâ : ey
el murselûne : resûller (elçiler)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İbrahim, onlara: “O hâlde asıl işiniz nedir ey elçiler?” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = İbrâhim, işiniz nedir ey elçiler demişti.

 Abdullah Parlıyan = İbrahim: “Ey elçiler! Göreviniz nedir?” deyince;

 Adem Uğur = (İbrahim:) O halde işiniz nedir, ey elçiler? dedi.

 Ahmed Hulusi = (İbrahim): "Ey irsâl olunanlar. . . (Esas) işiniz (amacınız) nedir?" dedi.

 Ahmet Tekin = İbrahim: 'Asıl önemli işiniz nedir, ey elçiler?' dedi.

 Ahmet Varol = (Sonra): 'Peki sizin işiniz nedir ey elçiler!' dedi.

 Ali Bulaç = (İbrahim) dedi ki: "Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?"

 Ali Fikri Yavuz = (Hz. İbrahim, kendisine misafir olarak gelen meleklere) dedi ki: “- O halde istediğiniz nedir? (Niçin gönderildiniz)? Ey elçiler!...”

 Ali Ünal = (İbrahim,) “Ey (Allah’ın) elçileri, gelişinizin asıl sebebi nedir?” diye sordu.

 Bayraktar Bayraklı = İbrâhim, “Ey elçiler! Sizin göreviniz nedir?” dedi.

 Bekir Sadak = Ibrahim: «Ey Elciler! Goreviniz nedir?» dedi.

 Celal Yıldırım = İbrahim, onlara : «Ey elçiler! Sizin iş ve isteğiniz nedir?» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = (İbrahim, onların melek olduğunu anlayınca:) “O hâlde asıl işiniz nedir ey elçiler?” dedi.

 Diyanet İşleri (eski) = İbrahim: 'Ey Elçiler! Göreviniz nedir?' dedi.

 Diyanet Vakfi = (İbrahim:) O halde işiniz nedir, ey elçiler? dedi.

 Edip Yüksel = (İbrahim:) 'Ey elçiler asıl göreviniz nedir?' dedi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = İbrahim, o halde asıl me'muriyyetiniz nedir? ey mürselûn, dedi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İbrahim: «O halde asıl göreviniz nedir ey elçiler?» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İbrahim, kendisine misafir olarak gelen meleklere: «Acaba sizin asıl önemli işiniz nedir ey elçiler?» dedi.

 Gültekin Onan = (İbrahim) dedi ki: "Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?"

 Harun Yıldırım = Dedi ki: “Ey elçiler, o halde asıl işiniz nedir?”

 Hasan Basri Çantay = (İbrâhîm) «Ey gönderilmiş (melekler) sizin haal-ü şanınız nedir?» dedi.

 Hayrat Neşriyat = (İbrâhîm:) 'O hâlde (asıl) mühim işiniz nedir, ey elçiler?' dedi.

 İbni Kesir = Ey elçiler, işiniz nedir? dedi.

 Kadri Çelik = (İbrahim) Dedi ki: “O halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?”

 Muhammed Esed = (İbrahim,) "Peki" dedi, "(başka) ne görüyorsunuz, ey (semavi) elçiler?"

 Mustafa İslamoğlu = (İbrahim): "Peki ey Elçiler!" dedi, "Nedir bu olağandışı ziyaretinizin (gerçek) sebebi?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (31-32) (İbrahim aleyhisselâm) Dedi ki: «O halde mühim işiniz neden ibarettir ey gönderilmiş zâtlar?» (O melekler de) Dediler ki: «Şüphe yok, biz günahkârlar olan bir kavme gönderildik.»

 Ömer Öngüt = İbrahim: "O halde işiniz nedir ey elçiler?" dedi.

 Şaban Piriş = -Sizin asıl göreviniz nedir, ey elçiler? dedi.

 Sadık Türkmen = (İbrahim): “ey elçiler, asıl göreviniz nedir?” dedi.

 Seyyid Kutub = İbrahim: «O halde işiniz nedir ey elçiler?» dedi.

 Suat Yıldırım = İbrâhim: "Peki sizin gelişinizin asıl sebebini öğrenebilir miyim ey değerli elçiler?" dedi.

 Süleyman Ateş = (İbrâhim): "O halde göreviniz nedir ey elçiler?" dedi.

 Tefhim-ul Kuran = (İbrahim) Dedi ki: «Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?»

 Ümit Şimşek = İbrahim 'Elçiler, işiniz nedir?' diye sordu.

 Yaşar Nuri Öztürk = İbrahim sordu: "Amacınız ne, ey elçiler?"

 İskender Ali Mihr = (Hz. İbrâhîm): “Öyleyse ey elçiler! Söylemek istediğiniz şey nedir?” dedi.

 İlyas Yorulmaz = İbrahim “Ey elçiler! Sizin durumunuz (geliş amacınız) nedir?” dedi.