Önceki Ayet Sonraki Ayet  
11. Sûre Hûd/31

 وَلاَ أَقُولُ لَكُمْ عِندِي خَزَآئِنُ اللّهِ وَلاَ أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلاَ أَقُولُ إِنِّي مَلَكٌ وَلاَ أَقُولُ لِلَّذِينَ تَزْدَرِي أَعْيُنُكُمْ لَن يُؤْتِيَهُمُ اللّهُ خَيْرًا اللّهُ أَعْلَمُ بِمَا فِي أَنفُسِهِمْ إِنِّي إِذًا لَّمِنَ الظَّالِمِينَ

  Ve lâ ekûlu lekum indî hazâinullâhi ve lâ a’lemul gaybe ve lâ ekûlu innî melekun ve lâ ekûlu lillezîne tezderî a’yunukum len yu’tiyehumullâhu hayrâ(hayran), allâhu a’lemu bimâ fî enfusihim, innî izen le minez zâlimîn(zâlimîne).

Kelime Karşılaştırma
ve lâ ekûlu : ve ben demiyorum
lekum : size
indî : yanımdadır
hazâin allâhi : Allah’ın hazineleri
ve lâ a’lemu el gaybe : ve gaybı bilmiyorum
ve lâ ekûlu : ve ben demiyorum
in-nî : muhakkak ben
melekun : bir melek
ve lâ ekûlu : ve ben demiyorum
lillezîne (li ellezîne) : o kimselere
tezderî : hakir görürsünüz
a’yunu-kum : sizin gözleriniz
len yu’tiyehum allâhu : Allah onlara hiç vermeyecek
hayran : bir hayır
allâhu : Allah
a’lemu : bilir
bi-mâ : şeyleri
fî enfusi-him : onların nefslerindekileri
in-nî : muhakkak ben
izen : o taktirde, öyleyse
le : mutlaka, elbette
min ez zâlimîne : zalimlerden
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Size ben, “Allah’ın hazineleri yanımdadır”, demiyorum; gaybı da bilmem. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Sizin hor gördüğünüz kimseler için, “Allah, onlara asla hiçbir hayır vermez” de diyemem. Allah, onların içlerindekini daha iyi bilir. Böyle bir şey söylersem, o zaman ben gerçekten zâlimlerden olurum.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ben, Allah'ın hazîneleri yanımda demediğim gibi gaybı bilirim de demiyorum ve ben bir meleğim gibi bir söz de etmiyorum, fakat sizin gözünüze hor görünenler hakkında, Allah onlara hiçbir sûretle ve kesin olarak bir hayır vermez de diyemem. İçlerinde ne var, Allah daha iyi bilir. Ancak onları kovar, haklarında bu çeşit sözler söylersem mutlaka zulmedenlerden olurum.

 Abdullah Parlıyan = Öte yandan, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum. Akılla bilinemeyen gerçekleri de bilirim demiyorum, bir melek olduğumu da asla söylemiş değilim. O sizin hor gördüğünüz kimselere, Allah'ın bir hayır ulaştırmayacağını ise, zaten söyleyemem. Çünkü Allah, onların içyüzünü daha iyi bilir. Eğer bu tür şeyler söyleyecek olsaydım, kuşkusuz yaradılış gayesine aykırı davrananlardan biri olurdum.”

 Adem Uğur = Ben size: "Allah'ın hazineleri benim yanımdadır" demiyorum, gaybı da bilmem. "Ben bir meleğim" de demiyorum, sizin gözlerinizin hor gördüğü kimseler için, "Allah onlara asla bir hayır vermeyecektir" diyemem. Onların kalplerinde olanı, Allah daha iyi bilir. Onları kovduğum takdirde ben gerçekten zalimlerden olurum."

 Ahmed Hulusi = "Size, Allâh'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. . . Gaybı da bilmem. . . Ben bir meleğim de demiyorum. . . Hor-hakir gördüğünüz kimseler için, Allâh asla onlara bir hayır vermez de demiyorum. . . Onların içlerinde ne olduğunu Allâh daha iyi bilir. . . (Bunların aksini söylersem) ben kesinlikle zâlimlerden olurum. "

 Ahmet Tekin = 'Size, benim yanımda Allah’ın hazineleri var, demiyorum. Duyu ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini de bilmem. Ben bir meleğim de demiyorum. O hor gördüğünüz kimseler için, Allah onlara, asla, hiçbir hayır vermeyecektir de, diyemem. Onların gönüllerindekini Allah bilir. Bunların aksini söyleseydim, mutlaka zâlimlerden, hakikatı ortaya koymayanlardan, hakka riayet etmeyenlerden olurdum.' dedi.

 Ahmet Varol = Ben size: 'Allah'ın hazineleri benim yanımdadır' demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. 'Ben meleğim' de demiyorum. Sizin gözlerinizin küçük gördüğü şahıslar hakkında: 'Allah onlara bir hayır vermeyecektir' de diyemem. Allah onların içlerinde olanı daha iyi bilir. O takdirde ben, zalimlerden olurum.'

 Ali Bulaç = "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum. Melek olduğumu söylemiyorum ve gözlerinizin aşağılık gördüklerine, Allah kesin olarak bir hayır vermez de demiyorum. Nefislerinde olanı Allah daha iyi bilir. Bu durumda (bunun aksini yaparsam) gerçekten o zaman zalimlerdenim (demek)dir."

 Ali Fikri Yavuz = Ben size, Allah’ın hazineleri yanımdadır ve gaybı da bilirim, demiyorum. Ben bir meleğim de demiyorum. Gözlerinizin hor gördüğü mümin kimseler hakkında, Allah onlara, hiç bir hayır vermez , de demem. Onların içlerindekini en iyi bilen Allah’dır. Ben, bunları söylediğim takdirde, zalimlerden olmuş olurum.”

 Ali Ünal = “Sonra ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim elimdedir.’ demiyorum ki! Ayrıca ben gaybı da bilmem. Bir melek olduğum iddiasında da değilim. Kendinize göre küçümseyip hor gördüğünüz o mü’minler hakkında, ‘Allah, onlara hiçbir hayır, hiçbir meziyet vermez’ de diyemem. Onların içlerinde ne var ne yoksa, kalblerinden ne geçiyorsa, bütün bunları en iyi bilen Allah’tır. (Buna rağmen eğer ben onları kovacak olsam veya ‘Allah, onlara hiçbir hayır, hiçbir meziyet vermez!’ desem,) bu takdirde hiç şüphesiz zalimlerden olmuş olurum.”

 Bayraktar Bayraklı = “Ben size, ‘Allah'ın hazineleri benim yanımdadır' demiyorum, gaybı da bilmem. ‘Ben bir meleğim' de demiyorum. Sizin hor gördüğünüz kimseler için, ‘Allah onlara asla bir hayır vermeyecektir' diyemem. Onların kalplerinde olanı, Allah daha iyi bilir. Onları kovarsam ben gerçekten zâlimlerden olurum.

 Bekir Sadak = «ize, Allah'in hazineleri yanimdadir demiyorum; gaybi da bilmem; dogrusu melek oldugumu da soylemiyorum; kucuk gorduklerinize Allah iyilik vermeyecektir diyemem; iclerinde olani Allah daha iyi bilir. Yoksa suphesiz haksizlik edenlerden olurum.»

 Celal Yıldırım = Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Gözlerinizin, küçük görüp hafife aldığı kişilere Allah hiç hayır vermeyecek de demem. Onların içyüzünü Allah daha iyi bilir. Aksi halde şüphe etmeyin ki zâlimlerden olurum.

 Cemal Külünkoğlu = “Ben size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, insanın duyu ve algı alanının ötesini de bilirim (demiyorum), bir melek olduğumu da söylemiyorum; sizin o hor gördüğünüz kimselere Allah'ın bir hayır ulaştırmayacağını ise zaten söyleyemem, çünkü onların kalplerinde olanı Allah daha iyi bilir. Böyle bir şey söylersem, o zaman ben gerçekten zalimlerden olurum.”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Size, Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum; gaybı da bilmem; doğrusu melek olduğumu da söylemiyorum; küçük gördüklerinize Allah iyilik vermeyecektir diyemem; içlerinde olanı Allah daha iyi bilir. Yoksa şüphesiz haksızlık edenlerden olurum.'

 Diyanet Vakfi = Ben size: «Allah'ın hazineleri benim yanımdadır» demiyorum, gaybı da bilmem. «Ben bir meleğim» de demiyorum. Sizin gözlerinizin hor gördüğü kimseler için, «Allah onlara asla bir hayır vermeyecektir» diyemem. Onların kalplerinde olanı, Allah daha iyi bilir. Onları kovduğum takdirde ben gerçekten zalimlerden olurum.»

 Edip Yüksel = 'ALLAH'ın hazinelerinin yanımda olduğunu söylemiyorum, gizliyi bilmiyorum, melek olduğumu da ileri sürmüyorum. Gözlerinizin horladığı kimselere ALLAH'ın bir iyilik bağışlamıyacağını da söylemiyorum. Onların gizli düşüncelerini ALLAH daha iyi bilir. Aksi taktirde zalimlerden olurum.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ben size ne Allahın hazîneleri benim yanımda, ne de gaybı bilirim demiyorum, ben bir Meleğim de demiyorum, o sizin gözlerinizin horladıkları hakkında Allah, onlara hiç bir hayır vermez de demem, onların içlerindekini en iyi bilen, Allahdır, ben o halde zalimlerden olmuş olurum.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ben size, «Allah'ın hazineleri benim yanımdadır.» demiyorum. Ne gaybı bilirim, ne de « Ben bir meleğim.» diyorum. O sizin gözlerinizin horladığı kişiler hakkında: «Allah, onlara hiçbir hayır vermez.» de demem. Onların içlerindekini en iyi bilen Allah'tır. O takdirde zalimlerden olmuş olurum!» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ben size «Allah'ın hazineleri benim yanımdadır.» demiyorum ki. Ben size «Ben bir meleğim.» de demiyorum. O sizin kendinize göre, hor gördükleriniz hakkında «Allah onlara hiçbir hayır vermez.» de demiyorum. Onların içlerindeki niyeti, en iyi Allah bilir. (Bu söylediklerimin aksini iddia etseydim) asıl o zaman zalimlerden olurdum.

 Gültekin Onan = "Ben size Tanrı'nın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum. Melek olduğumu söylemiyorum ve gözlerinizin aşağılık gördüklerine Tanrı kesin olarak bir hayır vermez de demiyorum. Nefslerinde olanı Tanrı daha iyi bilir. Bu durumda (bunun aksini yaparsam) gerçekten o zaman zalimlerdenim (demek)dir."

 Harun Yıldırım = “Ben size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum, muhakkak ben bir meleğim de demiyorum. Bununla beraber gözlerinizin hor gördüğü kimselere; Allah asla bir hayır vermeyecektir de demiyorum. Allah nefislerinde olanı en iyi bilendir. O takdirde ben şüphesiz zalimlerden olurum.”

 Hasan Basri Çantay = «Ben size: Allahın hazîneleri benim nezdimdedir demiyorum. Ben ğaybı bilmem. Ben hakıykatde bir melek'im de demiyorum. Bununla beraber gözlerinizin hor gördüğü kimseler (mü'minler) hakkında Allah onlara asla bir hayr vermeyecekdir dahi diyemem. Allah, onların özlerindekini ençok bilendir. (Eğer bunları tard edersem) o takdirde şübhesiz ki ben zaalimlerdenimdir».

 Hayrat Neşriyat = 'Ve (ben) size: 'Allah’ın hazîneleri yanımdadır’ demiyorum; hem gaybı (ben de)bilmem; 'Ben şübhesiz bir meleğim’ de demiyorum; sizin gözlerinizin hor gördüğü kimseler için: 'Allah onlara aslâ bir hayır vermeyecek’ de demem! Allah, onların içlerinde olanı en iyibilendir. (Eğer o mü’minleri kovar ve böyle dersem) o takdirde doğrusu ben mutlaka zâlimlerden olurum!'

 İbni Kesir = Ben, size: Allah'ın hazineleri yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Meleğim de demiyorum. Hor gördüklerinize Allah iyilik vermeyecektir de demiyorum. İçlerinde olanı en iyi bilen Allah'tır. Yoksa ben de zalimlerden olurum.

 Kadri Çelik = “Size, Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum; gaybi de bilmem. Doğrusu melek olduğumu da söylemiyorum. Küçük gördüklerinize, “Allah iyilik vermeyecektir” de diyemem. İçlerinde olanı Allah daha iyi bilir. Yoksa şüphesiz ben zalimlerden olurum.”

 Muhammed Esed = "Öte yandan, size Allahın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, insanın duyu ve algı alanının ötesini bilirim de (demiyorum), bir melek olduğumu da söylemiyorum; sizin o hor gördüğünüz kimselere Allahın bir hayır ulaştırmayacağını ise zaten söyleyemem, çünkü onların kalplerinde olanı Allah daha iyi bilir. (Ve eğer bu kabil şeyler söyleyecek olsaydım) kuşkusuz, zalimlerden olurdum."

 Mustafa İslamoğlu = Dahası ben size, "Allah'ın hazineleri benim gözetimimdedir" demiyorum; görünmezin bilgisine sahip de değilim. Üstelik asla "Ben meleğim" de demiyorum. Sizin küçük görüp tahkir ettiğiniz kimseler için "Allah onlara gelecekte bir hayır vermeyecek" demeye ise zaten yanaşmam: Allan onların içlerindekini çok daha iyi bilir; eğer böyle davranırsam o zaman ben de kendisine zulmeden biri olup çıkarım."

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve ben size, 'Benim yanımda Allah Teâlâ'nın hazineleri vardır' demiyorum. Ve ben gaybı bilmem. Ve ben demem ki, 'Ben muhakkak bir meleğim', veya demem ki, 'Sizin gözlerinizin hor gördüğü kimselere Allah Teâlâ elbette hayır vermeyecektir.' Allah Teâlâ onların nefislerinde olanı da bihakkın bilendir. Şüphe yok ki, ben o vakit zalimlerden olmuş olurum.»

 Ömer Öngüt = “Ben size: 'Allah'ın hazineleri benim yanımdadır. ' demiyorum, gaybı da bilmem. 'Ben bir meleğim. ' de demiyorum. Gözlerinizin hor ve hakir gördüğü mümin kimseler için: 'Allah onlara hiçbir hayır vermeyecektir. ' diyemem. Özlerinde olanı daha iyi bilen Allah'tır. Bunu söylediğim takdirde mutlaka ben de zâlimlerden olurum. ”

 Şaban Piriş = Ben, size, “Allah’ın hazineleri yanımdadır” demiyorum. Gaybı bilmem. Ben, bir meleğim de demiyorum. Gözlerinizin hor gördüklerine “Allah kesinlikle iyilik vermez” de demiyorum. Onların kalplerinde olanı en iyi Allah bilir. Eğer bunları söylersem zalimlerden olurum.

 Sadık Türkmen = Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmem. Ben bir meleğim de demiyorum. Ve gözlerinizin hor gördüğü kimseler için; ‘Allah onlara bir hayır vermeyecektir’ de demem. Onların içinde olanı, Allah daha iyi bilir. Gerçekten, o zaman ben zalimlerden olurum.”

 Seyyid Kutub = Size 'Allah'ın hazineleri benim elimin altında da' demiyorum, gayp alemini de bilemem, 'Ben bir meleğim' de demiyorum. Sizin gözlerinize hor görünen kimselere Allah'ın hiçbir hayır vermediğini de söyleyemem, kalplerinde neler olduğunu herkesten iyi bilen Allah'dır. Yoksa zalimlerden biri olurum.

 Suat Yıldırım = Ben size: "Yok Allah’ın hazineleri benim elimdedir!" yok: "Ben gaybı bilirim!"yok: "Ben bir meleğim!" demiyorum. Hor gördüğünüz müminlere "Allah hiçbir hayır, hiçbir meziyet vermez!" de demem. Allah onların içlerinde olanı pek iyi bilir. Böyle bir şey yaptığım takdirde ben elbette zalimlerden olurum."

 Süleyman Ateş = Ben size: "Allâh'ın hazineleri benim yanımdadır." demiyorum. Gaybı da bilmem. "Ben meleğim," de demiyorum. Sizin gözlerinizin hor gördüğü kimseler için "Allâh onlara bir hayır vermeyecek" de demem. Allâh, onların içlerinde olanı daha iyi bilir. Böyle bir şey yaptığım takdirde ben, mutlaka zâlimlerden olurum."

 Tefhim-ul Kuran = «Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum. Melek olduğumu söylemiyorum ve gözlerinizin aşağılık gördüklerine, Allah kesin olarak onlara bir hayır vermez de demiyorum. Nefislerinde olanı Allah daha iyi bilir. Bu durumda (bunun aksini yaparsam) gerçekten o zaman zalimlerdenim (demek) dir.»

 Ümit Şimşek = 'Ben size Allah'ın hazineleri benim yanımda demiyorum. Ben gaybı bilirim de demiyorum. Ben meleğim de demiyorum. Sizin gözünüzde horlanan insanlar için 'Allah bunlara bir hayır nasip etmez' de demiyorum. Onların içlerinde olanı Allah bilir. Böyle birşey diyecek olsam, işte o zaman zalimlerden biri olurum.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Ben size demiyorum ki, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır. Ben gaybı bilmem. Ben bir meleğim de demiyorum. Ama gözlerinizin horlayarak baktığı kişiler için, 'Allah bunlara hiçbir hayır vermeyecek' diyemem. Onların benliklerinde neyin saklı olduğunu Allah daha iyi bilir. Başka türlü davranırsam kesinlikle zalimlerden olurum."

 İskender Ali Mihr = Ve size: “Allah’ın hazineleri yanımdadır.” demiyorum. Ve gaybı bilmiyorum ve: “Muhakkak ki; ben bir meleğim.” demiyorum. Ve gözlerinizin hakir gördüğü kimselere (Allah’a ulaşmayı dileyenlere): “Allah asla bir hayır vermeyecek.” demiyorum. Onların nefslerindekileri Allah bilir. O taktirde (doğruyu söylemezsem) muhakkak ki; ben, elbette zalimlerden olurum.

 İlyas Yorulmaz = “Ben size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Ben gizli olanları da (gaybı) bilmem. Sonra size ben bir meleğim de demiyorum ve sizin gözlerinizin küçük ve basit gördüğü kimselere, Allah bir hayır vermeyecek de demiyorum. Zira Allah onların içlerinde gizlediklerini en iyi bilendir. (Eğer size uyarda, onları dışlarsam) O zaman zalimlerden olurum. ”