Önceki Ayet Sonraki Ayet  
94. Sûre İnşirâh/3

 الَّذِي أَنقَضَ ظَهْرَكَ

  Ellezî enkada zahrake.

Kelime Karşılaştırma
ellezî : o ki, ki o
enkada : büktü, bükmüştü
zahre-ke : senin sırtın
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (2-3) Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Öylesine yük ki çökertmişti belini.

 Abdullah Parlıyan = Öyle bir yük ki, çökertmişti belini.

 Adem Uğur = O senin belini büken yükü.

 Ahmed Hulusi = Ki o (-nun ağırlığı), senin belini çatırdatmıştı!

 Ahmet Tekin = Sırtındaki çok ağır, seni ezen yükü almadık mı?

 Ahmet Varol = Ki o senin belini bükmüştü.

 Ali Bulaç = Ki o, senin belini bükmüştü;

 Ali Fikri Yavuz = Öyle ki, (o yük) sırtını çatırdatıb bükmüştü.

 Ali Ünal = Belini çatır çatır çatırdatan?

 Bayraktar Bayraklı = (1-3) Biz senin için göğsünü açmadık mı? Senin sırtını çatırdatan yükünü atmadık mı?[773][774]

 Bekir Sadak = (2-3) Belini buken yukunu uzerinden almadik mi?

 Celal Yıldırım = (2-3) Belini (büküp) çatırdatan yükünü senden indirmedik mi ?

 Cemal Külünkoğlu = (2-3) Senden, belini çatırdatıp bükmüş olan (peygamberliğin ağır) yükünü (“Sen sadece bir tebliğcisin” diyerek) hafifletmedik mi?

 Diyanet İşleri (eski) = (2-3) Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

 Diyanet Vakfi = (2-3) Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı?

 Edip Yüksel = Ki belini bükmüştü.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ki zâr etmişti bütün zahrını?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O senin sırtını ezen yükü.

 Gültekin Onan = Ki o, senin belini bükmüştü;

 Harun Yıldırım = Ki o, belini bükmüştü.

 Hasan Basri Çantay = (Öyle yükdü ki o) senin sırtına ağır gelmiş, (kemiklerini gıcırdatmış) dı.

 Hayrat Neşriyat = (2-3) Ve sırtına çok ağır gelen yükünü, senden indirmedik mi?

 İbni Kesir = Ki o senin belini bükmüştü.

 Kadri Çelik = O senin belini büken yükü.

 Muhammed Esed = o belini büken (yükü)?

 Mustafa İslamoğlu = Ki o yük belini iki büklüm etmişti!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (2-3) Ve senden yükünü indirmedik mi? Öyle ki, senin sırtına pek ağırlık vermişti.

 Ömer Öngüt = Ki o yük, ağırlığından dolayı belini bükmüştü.

 Şaban Piriş = Ki o belini bükmüştü.

 Sadık Türkmen = O yük, sırtını çatırdatmıştı.

 Seyyid Kutub = Ki o belini bükmüştü,

 Suat Yıldırım = (2-3) Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

 Süleyman Ateş = Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı!

 Tefhim-ul Kuran = Ki o, senin belini bükmüştü;

 Ümit Şimşek = Bir yük ki belini büküyordu.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ki o, belini çatırdatmıştı senin.

 İskender Ali Mihr = Ki o (yük) senin sırtını bükmüştü.

 İlyas Yorulmaz = O, sana çok ağır gelen (belini büken) yükü kaldırdık.