Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/3

 مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا

  Mâkisîne fîhi ebedâ(ebeden).

Kelime Karşılaştırma
mâkisîne : kalıcıdırlar
fî-hi : orada
ebeden : ebediyyen
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (2-4) (Allah onu), katından gelecek şiddetli bir azap ile (inanmayanları) uyarmak, salih ameller işleyen mü’minleri, içlerinde ebedî olarak kalacakları güzel bir mükâfat (cennet) ile müjdelemek ve “Allah, bir çocuk edindi” diyenleri de uyarmak için dosdoğru bir kitap kıldı.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O mükâfât yurdunda ebedî kalacaktır onlar.

 Abdullah Parlıyan = İçinde sonsuza kadar kalacakları cennetleri müjdelemek için.

 Adem Uğur = Onlar orada ebedî kalacaklarlardır.

 Ahmed Hulusi = Ki (bu iman edenler) onun içinde sonsuza dek kalacaklardır.

 Ahmet Tekin = Onlar cennet nimetleri içinde ebedî kalacaklar.

 Ahmet Varol = Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır.

 Ali Bulaç = Onlar orda ebedi olarak kalıcıdırlar.

 Ali Fikri Yavuz = Ebediyyen orada (cennet’de) kalacaklardır.

 Ali Ünal = Hem de, orada ebedî kalmak üzere–

 Bayraktar Bayraklı = (2-4) Onu dosdoğru bir kitap olarak indirdi ki Allah'ın katından gelecek şiddetli azaba karşı uyarsın; iyi işler yapan müminlere de, kendileri için, içinde süreli bulunacakları güzel bir ödül olduğunu müjdelesin ve “Allah çocuk edindi” diyenleri de uyarsın.

 Bekir Sadak = (1-4) Hamd Allah'a muhsustur ki, kendi katindan siddetli bir baskini haber vermek ve yararli is yapan muminlere, icinde temelli kalacaklari guzel bir mukafati mujdelemek ve : «Allah cocuk edindi» diyenleri uyarmak icin kuluna egri bir taraf birakmadigi dosdogru Kitap'i indirmistir.

 Celal Yıldırım = (1-2-3-4) Hamd O Allah'a ki, (inkarcı sapıkları) kendi katından şiddetli bir azâb ile korkutmak; iyi-yararlı amellerde bulunan mü'minleri, içinde devamlı kalacakları güzel bir mükâfatla müjdelemek ve «Allah çocuk edindi» diyenleri uyarmak için kulu (Muhammed'e) kitabı indirdi ve onda hiçbir eğrilik meydana getirmedi; onu dosdoğru sapasağlam tuttu.

 Cemal Külünkoğlu = (2-4) (Allah onu), katından gelecek şiddetli bir azap ile (inanmayanları) uyarmak, faydalı eylemlerde bulunan mü'minleri, içlerinde ebedi kalacakları güzel mükâfat yurdu olan (cennet) ile müjdelemek ve “Allah, bir çocuk edindi” diyenleri de (korkutup) uyarmak için dosdoğru bir kitap kıldı.

 Diyanet İşleri (eski) = (1-4) Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan müminlere, içinde temelli kalacakları güzel bir mükafatı müjdelemek ve : 'Allah çocuk edindi' diyenleri uyarmak için kuluna eğri bir taraf bırakmadığı dosdoğru Kitap'ı indirmiştir.

 Diyanet Vakfi = (1-4) Hamd olsun Allah'a ki, O, (insanları) kendi tarafından çetin bir azap ile ikaz etmek, iyi iş ve davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için, içinde ebedî kalacakları (cennette) güzel bir ecir bulunduğunu müjdelemek ve «Allah evlât edindi» diyenleri de uyarmak için kuluna (Muhammed'e), kendisinde hiçbir (tezat ve) eğrilik bulunmayan dosdoğru Kitab'ı indirdi.

 Edip Yüksel = Ki orada sürekli kalacaklardır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ebediyyen onda ârâm edecekler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = ebedi olarak orada kalacaklar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar orada sürekli kalacaklardır.

 Gültekin Onan = (Onlar) Orada ebediyen kalıcıdırlar.

 Harun Yıldırım = Onlar orada ebedî kalacaklardır.

 Hasan Basri Çantay = (1-2-3-4) (Kâfirleri) cânib (-i ilâhîsi) nden en çetin bir azâb ile korkutmak, güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunan mü'minlere de içinde ebedî kalacakları güzel bir ecr (ve mükâfat) ı müjdelemek, (hele) «Allah evlâd edindi» diyenlere ma'ruz kalacakları kötü aakıbetleri haber vermek için, kendisinde hiç bir eğrilik yapmadığı, o dosdoğru kitabı (Kur'ânı) kulu (Muhammed sallellâhü aleyhi ve sellem) üzerine indiren Allaha hamd olsun.

 Hayrat Neşriyat = (Ki o mü’minler) orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

 İbni Kesir = Orada temelli kalacaklardır.

 Kadri Çelik = (1-4) Hamd Allah'a muhsustur ki, kendi katindan siddetli bir baskini haber vermek ve yararli is yapan muminlere, icinde temelli kalacaklari guzel bir mukafati mujdelemek ve : «Allah cocuk edindi» diyenleri uyarmak icin kuluna egri bir taraf birakmadigi dosdogru Kitap'i indirmistir.

 Muhammed Esed = içinde sonsuza kadar kalacakları (bir mutluluk esenlik halini müjdelemek için).

 Mustafa İslamoğlu = içinde ebedi kalacakları (bir karşılığı)...

 Ömer Nasuhi Bilmen = (2-3) Müstakım olarak (indirdi ki) tarafından sadır olan bir şiddetli azap ile (kâfirleri) korkutsun ve sâlih sâlih amellerde bulunan mü'minleri de tebşir eylesin, ki onlar için şüphe yok güzel bir mükâfaat vardır. Orada (o mü'minler) ebedîyyen ikamette bulunacaklardır.

 Ömer Öngüt = Orada ebedî kalacaklardır.

 Şaban Piriş = (2-3) Kitabı, O’ndan gelecek şiddetli bir azabın uyarısını yapması ve doğruları yapan müminlere de içinde ebedi kalacakları güzel bir mükafaatın olduğunu müjdelemesi

 Sadık Türkmen = Orada sonsuz kalıcıdırlar.

 Seyyid Kutub = Mü'minler o ödül yerinde (cennette) sürekli kalacaklardır.

 Suat Yıldırım = (2-4) Dosdoğru bir kitap olarak gönderdi. Ta ki Kendi nezdinde inkârcılar için hazırladığı şiddetli azabı bildirerek onları uyarsın. Makbul ve güzel işler yapan müminleri de ebediyyen içinde kalacakları güzel bir mükâfatla müjdelesin ve ta ki "Allah evlat edindi" diyenleri uyarsın.

 Süleyman Ateş = Onlar sürekli olarak o mükâfât içinde bulunacaklardır.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar orda ebedi olarak kalıcıdırlar.

 Ümit Şimşek = O mü'minler orada ebediyen kalacaklardır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlar, o hal üzere sonsuza dek kalıcıdırlar.

 İskender Ali Mihr = Orada ebedî olarak kalıcıdırlar (kalacaklardır).

 İlyas Yorulmaz = (Onlar, verilen mükafaatlar veya azap) İçinde sürekli kalıcıdırlar.