Önceki Ayet Sonraki Ayet  
80. Sûre Abese/26

 ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقًّا

  Summe şekaknâl arda şekkâ(şekkan).

Kelime Karşılaştırma
summe : sonra
şakaknâ : yardık
el arda : arz, yer, toprak
şakkan : yararak, yarışla, öyle bir yarışla
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra yeryüzünü bir iyice yardık.

 Abdullah Parlıyan = Sonra o yeryüzünü bitki ve nebatları çıkarmak için güzelce kabartıp yarmaktayız.

 Adem Uğur = Sonra toprağı göz göz yardık,

 Ahmed Hulusi = Sonra arzı bir şakk ile yardık da (böylece),

 Ahmet Tekin = Toprağı da ihtiyaca göre yarılır hale getirdik.

 Ahmet Varol = Sonra yeri yardıkça yardık.

 Ali Bulaç = Sonra yeri yardıkça yardık;

 Ali Fikri Yavuz = Sonra (nebat bitsin diye) toprağı bir yarış yardık.

 Ali Ünal = Sonra toprağı açıyor, ekime hazır hale getiriyoruz.

 Bayraktar Bayraklı = (25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.[723]

 Bekir Sadak = (26-31) Sonra yeryuzunu iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, uzumler, sebzeler, zeytin, hurma agaclari ve bahcelerde koca koca agacli meyveler ve cayirlar bitirmekteyiz.

 Celal Yıldırım = Sonra yeryüzünü (kabartıp) yarık yarık yaparız.

 Cemal Külünkoğlu = (26-31) Sonra toprağı (bitkileri çıkarmak için) göz göz yardık. Böylece onda taneler bitirdik. Üzüm (bağları) ve yoncalar, zeytin (ağaçları) ve hurmalıklar, boyları birbiriyle yarışan iç içe girmiş ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar yetiştirdik.

 Diyanet İşleri (eski) = (26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.

 Diyanet Vakfi = (25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.

 Edip Yüksel = Toprağı yardıkça yardık.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra o Arzı bir yarış yarmaktayız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra o yeryüzünü bir yarış (iyiden iyiye) yarmaktayız.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra toprağı nasıl da yardık.

 Gültekin Onan = Sonra yeri yardıkça yardık;

 Harun Yıldırım = Sonra yeri yardıkça yardık.

 Hasan Basri Çantay = Sonra toprağı iyiden iyi yardık.

 Hayrat Neşriyat = Sonra yeri (bitki ile) güzelce yardık.

 İbni Kesir = Sonra toprağı iyiden iyiye yardık.

 Kadri Çelik = Sonra yeri de yardıkça yardık.

 Muhammed Esed = ve sonra toprağı (daha da büyüterek) parça parça yarmaktayız,

 Mustafa İslamoğlu = sonra toprağı tarifsiz bir incelikle yarmaktayız;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (25-27) Şüphe yok ki, bir suyu bir dökmekle döküverdik. Sonra yeri bir yarmakla yarıverdik. Artık onda daneler bitirdik.

 Ömer Öngüt = Sonra toprağı iyice yardık.

 Şaban Piriş = Sonra yeri yardıkça yardık.

 Sadık Türkmen = Sonra yeri gereği gibi yarıverdik.

 Seyyid Kutub = Sonra toprağı güzelce yardık.

 Suat Yıldırım = (24-31) Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.

 Süleyman Ateş = Sonra toprağı güzelce yardık da,

 Tefhim-ul Kuran = Sonra yeri de yardıkça yardık;

 Ümit Şimşek = Sonra toprağı yardıkça yardık.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sonra yeryüzünü yardık da yardık.

 İskender Ali Mihr = Sonra yeri öyle bir yarışla yardık ki.

 İlyas Yorulmaz = Sonra toprağı biz yarıyoruz.