Önceki Ayet Sonraki Ayet  
78. Sûre Nebe’/26

 جَزَاء وِفَاقًا

  Cezâen vifâkâ(vifâkan).

Kelime Karşılaştırma
cezâen : karşılık, ceza olarak
vifâkan : münasip, uygun
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (25-26) Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bir cezâdır ki tam uygun.

 Abdullah Parlıyan = Dünyada yaptıkları işlere uygun bir karşılık olarak.

 Adem Uğur = Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak.

 Ahmed Hulusi = Tam karşılığı olarak yaşamlarının!

 Ahmet Tekin = Amellerine uygun bir mükâfat olarak içecekler.

 Ahmet Varol = Uygun bir ceza olarak.

 Ali Bulaç = (İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

 Ali Fikri Yavuz = Bir ceza ki, (işledikleri amellere) uygun...

 Ali Ünal = Yaptıklarına tam karşılık olarak.

 Bayraktar Bayraklı = (24-28) Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.

 Bekir Sadak = (24-26) Orada serinlik bulamayacaklar, islediklerine uygun olan kaynar su ve irin disinda bir icecek tadamiyacaklardir.

 Celal Yıldırım = (24-25-26) Ne serinlik, ne de (serin, tatlı bir) içecek tadacaklar, (amellerine) uygun bir ceza olarak sadece kaynar su ve bir de irinli, çok soğuk bir su içecekler.

 Cemal Külünkoğlu = (24-26) Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar! (Yaptıklarına) uygun bir ceza olarak yalnızca kaynar su ve irin (içecekler).

 Diyanet İşleri (eski) = (24-26) Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin....

 Diyanet Vakfi = (23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar.

 Edip Yüksel = Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir ceza ki bervechi vifak

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yaptıklarına tamamen uygun bir ceza olarak.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun.

 Gültekin Onan = (İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

 Harun Yıldırım = Uygun bir ceza olarak.

 Hasan Basri Çantay = (Amellerine) uyaun bir ceza olarak.

 Hayrat Neşriyat = (24-26) (Dünyada işledikleri amellere) uygun bir karşılık olarak, orada bir kaynar su ve bir irinden başka, ne bir serinlik, ne de bir içecek tadarlar!

 İbni Kesir = İşlediklerine uygun bir ceza olarak.

 Kadri Çelik = (İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak.

 Muhammed Esed = (günahlarına) uygun bir karşılık!

 Mustafa İslamoğlu = (İnkarlarına) uygun bir karşılık...

 Ömer Nasuhi Bilmen = (26-27) Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.

 Ömer Öngüt = Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak.

 Şaban Piriş = Uygun bir ceza!

 Sadık Türkmen = (yaptıklarına karşılık) uygun bir ceza olarak!

 Seyyid Kutub = Yaptıklarına uygun bir ceza olarak

 Suat Yıldırım = Bu, yaptıklarının tam karşılığıdır.

 Süleyman Ateş = Yaptıklarına uygun bir cezâ olarak.

 Tefhim-ul Kuran = (İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

 Ümit Şimşek = İşte lâyık bir ceza!

 Yaşar Nuri Öztürk = Çok uygun bir karşılık olarak.

 İskender Ali Mihr = Uygun bir ceza (karşılık) olarak.

 İlyas Yorulmaz = Azgınlar için uygun bir karşılık.