Önceki Ayet Sonraki Ayet  
52. Sûre Tûr/25

 وَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ يَتَسَاءلُونَ

  Ve akbele ba’duhum alâ ba’dın yetesâelûn(yetesâelûne).

Kelime Karşılaştırma
ve akbele : ve karşılıklı
ba’du-hum alâ ba’dın : birbirlerine
yetesâelûne : sorarlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Birbirlerine dönüp (“Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?” diye) sorarlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve birbirlerine dönüp sorarlar, konuşurlar.

 Abdullah Parlıyan = Cennetlikler birbirlerine dönüp sorarlar,

 Adem Uğur = Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:

 Ahmed Hulusi = Birbirlerine dönüp geçmiş hâllerini konuşurlar.

 Ahmet Tekin = Cennettekiler dünyadaki hayatlarıyla ilgili birbirlerine dönüp sorarlar.

 Ahmet Varol = Birbirlerine dönüp sorarlar.

 Ali Bulaç = Kimi kimine dönüp sorarlar;

 Ali Fikri Yavuz = (Cennettekiler) birbirine dönüb soruştururlar.

 Ali Ünal = Birbirlerine döner ve (dünyada iken olup bitenler, Cennet’e kabul edilme sebepleri hakkında) karşılıklı sorular sorup, konuşmaya başlarlar.

 Bayraktar Bayraklı = Birbirlerine yönelip soru sorarlar.

 Bekir Sadak = Birbirlerine donup sorusurlar:

 Celal Yıldırım = Birbirlerine dönüp sorarlar;

 Cemal Külünkoğlu = (O cennetlikler) Birbirlerine dönüp (“Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?” diye) sorarlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Birbirlerine dönüp soruşurlar:

 Diyanet Vakfi = Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:

 Edip Yüksel = Birbirlerine dönüp geçmişi anarlar:

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve ba'zısı ba'zısına dönmüş soruşuyorlardır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Birbirlerine dönmüş soruyorlar;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Birbirlerine yönelip soruyorlar.

 Gültekin Onan = Kimi kimine dönüp sorarlar.

 Harun Yıldırım = Birbirlerine dönerek karşılıklı soru sorarlar:

 Hasan Basri Çantay = (Ehl-i cennet) birbirine yönelib (hallerini ve amellerini) soruşdururlar,

 Hayrat Neşriyat = Hem (Cennet ehli) birbirlerine dönüp (hâllerinden) karşılıklı sorarlar.

 İbni Kesir = Birbirlerine dönüp sorarlar:

 Kadri Çelik = Kimi kimine dönüp sorarlar.

 Muhammed Esed = Ve (böylece nimet tattırılanlar,) birbirlerine dönerek (geçmişte yaşadıkları hakkında) sorular soracaklar.

 Mustafa İslamoğlu = Derken, birbirlerine dönüp sorular soracaklar...

 Ömer Nasuhi Bilmen = (25-26) Bazıları bazısı üzerine yönelip sual ediverirler. Derler ki: «Biz muhakkak ki, evvelce ailelerimiz arasında korkar kimseler idik.»

 Ömer Öngüt = Birbirine dönüp soruşurlar.

 Şaban Piriş = Birbirlerine dönüp sorarlar :

 Sadık Türkmen = Birbirlerine dönerek sorular sorarlar.

 Seyyid Kutub = Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:

 Suat Yıldırım = Birbirlerinin yanına gelip şöyle sorup sohbet etmeye başlarlar:

 Süleyman Ateş = Birbirlerine dönmüş soruyorlar:

 Tefhim-ul Kuran = Kimi kimine dönüp sorarlar;

 Ümit Şimşek = Birbirlerine dönüp hal hatır sorarlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Birbirlerine dönüp soruşurlar. Ve derler:

 İskender Ali Mihr = Ve karşılıklı birbirlerine sorarlar.

 İlyas Yorulmaz = Cennette bir gurup, diğer bir gurupla karşılıklı konuşurlar.