Önceki Ayet Sonraki Ayet  
19. Sûre Meryem/25

 وَهُزِّي إِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّا

  Ve huzzî ileyki bi ciz’ın nahleti tusâkıt aleyki rutaben ceniyyâ(ceniyyen).

Kelime Karşılaştırma
ve huzzî : ve hızlıca salla, silkele
ileyki : senin üzerine, sana
bi ciz’ın nahleti : hurma ağacının gövdesini
tusâkıt : düşsün
aleyki : senin üzerine
rutaben : taze
ceniyyen : toplanarak, devşirilerek
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.

 Abdullah Parlıyan = Hurma ağacını, kendine doğru silkele ki, üzerine olgun, taze hurmalar dökülsün.

 Adem Uğur = Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.

 Ahmed Hulusi = "O hurma ağacının dalını kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma düşecektir. "

 Ahmet Tekin = 'Hurma yüklü ağacı kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.' dedi.

 Ahmet Varol = Hurma dalını kendine doğru salla üzerine yeni olmuş taze hurmalar dökülsün.

 Ali Bulaç = Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş taze hurma dökülüversin."

 Ali Fikri Yavuz = Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün.

 Ali Ünal = “Haydi, şu hurma ağacını da kendine doğru silkele de, üzerine olmuş, taze hurmalar dökülsün.

 Bayraktar Bayraklı = “Hurma ağacının gövdesini kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.”

 Bekir Sadak = (24-25) Onun altindan bir ses kendisine soyle seslendi: «Sakin uzulme, Rabbin icinde bulunani serefli kilmistir. Hurma agacini kendine dogru silkele, ustune taze hurma dokulsun.

 Celal Yıldırım = (24-25) Altından bir ses şöyle dedi ona : «Üzülme, Rabbin senin altında bir su arkı meydana getirdi, hurma dalını kendine doğru çekip silkele, üzerine taze hurma dökülsün.»

 Cemal Külünkoğlu = “Hurmanın dalını silkele de üzerine olgun ve taze hurmalar dökülsün.”

 Diyanet İşleri (eski) = (24-25) Onun altından bir ses kendisine şöyle seslendi: 'Sakın üzülme, Rabbin içinde bulunanı şerefli kılmıştır. Hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün.

 Diyanet Vakfi = «Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.»

 Edip Yüksel = 'Hurmanın dalını kendine doğru silkele, üzerine olgun hurmalar dökülsün.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine derilmiş tâze hurmalar dökülsün

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hurmanın dalını kendine doğru silkele, üzerine derilmiş taze hurmalar dökülsün.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün.»

 Gültekin Onan = Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş taze hurma dökülüversin."

 Harun Yıldırım = "Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün."

 Hasan Basri Çantay = (24-25-26) Aşağısından ona şu nida geldi: «Tasalanma, Rabbin senin alt (yan) ında bir su arkı vücûda getirmişdir. Hurma ağacını kendine doğru silk, üstüne derilmiş taze hurma dökülecekdir. Artık ye, iç. Göz (ün) aydın olsun. Eğer beşerden her hangi birini görürsen «ben, de, o çok esirgeyici (Allaha) oruç adadım. Onun için bu gün hiç bir kimseye kat'iyyen söz söylemeyeceğim.»

 Hayrat Neşriyat = 'Hem hurma ağacını kendine doğru silkele ki üzerine tâze hurmalar dökülsün!'

 İbni Kesir = Hurma dalını kendine doğru silkele; üstüne taze hurma dökülsün.

 Kadri Çelik = “Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülüversin.”

 Muhammed Esed = Şimdi hurmanın gövdesini kendine doğru silkele, taze hurma dökülsün.

 Mustafa İslamoğlu = haydi, hurma dalını kendine doğru çekerek silkele, üstüne taze ve olgun hurmalar dökülsün;

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Hurma ağacını kendine doğru silkele, üzerine taze hurma dökülüversin.»

 Ömer Öngüt = “Hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün. ”

 Şaban Piriş = Hurma dalını kendine doğru salla, üstüne taze hurma dökülsün.

 Sadık Türkmen = Hurma dalını kendine doğru silkele; üstüne henüz olgunlaşmış taze hurma dökülsün.

 Seyyid Kutub = Hurmanın dalını silkele de üzerine olgun ve taze hurmalar dökülsün.

 Suat Yıldırım = "Haydi, hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine taze hurmalar dökülsün."

 Süleyman Ateş = "Hurma dalını sana doğru silkele, üzerine olmuş, taze hurma dökülsün."

 Tefhim-ul Kuran = Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş taze hurma dökülüversin.»

 Ümit Şimşek = 'Hurmanın dalını kendine doğru silkele; sana taze hurma dökülsün.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir."

 İskender Ali Mihr = Ve hurma ağacının gövdesini üzerine silkele. Taze hurmalar senin üzerine düşsün, (orada) toplansın.

 İlyas Yorulmaz = “Hurma ağacının bir dalını kendine doğru silkele ki, sana taze hurma dökülsün” diye seslendi.