Önceki Ayet Sonraki Ayet  
75. Sûre Kıyâme/24

 وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌ

  Ve vucûhun yevme izin bâsiratun.

Kelime Karşılaştırma
ve vucûhun : ve yüzler vardır
yevme izin : izin günü
bâsiratun : çatılmış, kararmış
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = O gün birtakım yüzler de asıktır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve yüzler, asılır, kararır.

 Abdullah Parlıyan = Nice yüzler var o gün asık ve kararmıştır.

 Adem Uğur = Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;

 Ahmed Hulusi = O süreçte nice yüzler de asıktır!

 Ahmet Tekin = O gün ekşiyen, kararan yüzler de vardır.

 Ahmet Varol = Yüzler de var ki, o gün asıktır.

 Ali Bulaç = O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.

 Ali Fikri Yavuz = Nice yüzler de vardır ki, o gün somurub kararmıştır.

 Ali Ünal = Ve yüzler olacaktır o gün ümitsiz ve asık.

 Bayraktar Bayraklı = (22-25) Yüzler vardır o gün, parıltılı, Rabbinden beklenti içindedir ve yüzler vardır o gün, asıktır. Bel kemiklerini kıran bir felâkete uğrayacağını anlar.

 Bekir Sadak = O gun bir takim yuzler de asiktir.

 Celal Yıldırım = Yüzler de var, o gün asık ve kararmıştır.

 Cemal Külünkoğlu = (24-25) O gün birtakım yüzler de asık olacak. Çünkü (onlar) bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.

 Diyanet İşleri (eski) = O gün bir takım yüzler de asıktır.

 Diyanet Vakfi = Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;

 Edip Yüksel = O gün bazı yüzler de var ki asıktır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Nice yüzler de o gün ekşir pusarır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Nice yüzler de o gün ekşir, pusarır;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yüzler de var ki o gün asıktır.

 Gültekin Onan = O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.

 Harun Yıldırım = Ve o gün yüzler de vardır ki kararmıştır.

 Hasan Basri Çantay = Yüzler (vardır), o gün burtarıkdır.

 Hayrat Neşriyat = Nice yüzler de vardır ki, o gün buruşuktur!

 İbni Kesir = Bir takım yüzler de asıktır.

 Kadri Çelik = O gün bir takım yüzler de asıktır.

 Muhammed Esed = ve o Gün bazı yüzler ümitsizlikle kararacak,

 Mustafa İslamoğlu = O gün bazı yüzler umutsuzca donup kalacak;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Bir kısım yüzler de o gün pek ekşi bir haldedir.

 Ömer Öngüt = Nice yüzler de vardır ki o gün asıktır.

 Şaban Piriş = O gün asık yüzler de olacak.

 Sadık Türkmen = Birtakım yüzler de vardır ki, o gün asıktır,

 Seyyid Kutub = O gün birtakım suratlar da asıktır.

 Suat Yıldırım = Ve nice suratlar vardır o gün asılır.

 Süleyman Ateş = Yüzler de var ki o gün asıktır.

 Tefhim-ul Kuran = O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.

 Ümit Şimşek = O gün yine yüzler vardır asılmış,

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve yüzler vardır o gün, asık/buruk,

 İskender Ali Mihr = Ve izin günü çatılmış (kararmış) yüzler vardır.

 İlyas Yorulmaz = Yüzler vardır o gün, ekşimiş durumda.