Önceki Ayet Sonraki Ayet  
70. Sûre Me’âric/24

 وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَّعْلُومٌ

  Vellezîne fî emvâlihim hakkun ma’lûm(ma’lûmun).

Kelime Karşılaştırma
ve ellezîne : ve onlar
: içinde, de
emvâli-him : onların malları, malları
hakkun : hak, pay
ma’lûmun : bilinen, belirli
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (24-25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve öyle kişilerdir onlar ki mallarında malûm bir hak var.

 Abdullah Parlıyan = kendi malları üzerinde başkalarının hak sahibi olduğunu kabul ederler

 Adem Uğur = Mallarında, belli bir hak vardır,

 Ahmed Hulusi = Onlar ki, onların mallarında bilinen bir hak vardır;

 Ahmet Tekin = Allah’ın farz kıldığı sosyal yardım düzeninin icabı, mallarında ihtiyaç sahipleri için alınması gereken belirlenmiş hakları olduğunu bilenlerdir.

 Ahmet Varol = Mallarında belirli bir hak vardır.

 Ali Bulaç = Ve onların mallarında belirli bir hak vardır:

 Ali Fikri Yavuz = Onlar ki, mallarında belirli bir hak vardır:

 Ali Ünal = Mallarında belli bir hakkı olduğunu kabul ederler,

 Bayraktar Bayraklı = (24-25) Mallarında dilenciye ve yoksula ait belli bir hak vardır.

 Bekir Sadak = (22-27) Ancak namaz kilip namazlarinda yoksul ve yoksuna belirli bir hak taniyanlar, ceza gununu dogrulayanlar, Rablerinin azabindan korkanlar boyle degildir.

 Celal Yıldırım = (24-25) Mallarında, muhtaç durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar.

 Cemal Külünkoğlu = (24-25) Onlar (bilirler) ki, gerek dilenen, gerekse (iffetinden dolayı dilenmeyip) yoksun kalan (fakire vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır.

 Diyanet İşleri (eski) = (22-27) Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

 Diyanet Vakfi = (24-25) Mallarında, isteyene ve (isteyemediği için) mahrum kalmışa belli bir hak tanıyanlar;

 Edip Yüksel = Paralarında bilinen bir pay (zekat) ayrılmıştır,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onlar ki mallarında vardır bir hakkı ma'lûm

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar ki, mallarında belli bir hak vardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onların mallarında belli bir hak vardır,

 Gültekin Onan = Ve onların mallarında belirli bir hak vardır.

 Harun Yıldırım = Ve mallarında bilinen bir hak vardır.

 Hasan Basri Çantay = (24-25) Mallarında sâil ve mahrum için belli bir hak tanıyanlar,

 Hayrat Neşriyat = (24-25) Ve onlar ki mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak (olan zekât) vardır (o hakkı onlara verirler).

 İbni Kesir = Ve onlar ki; mallarında belirli bir hak vardır;

 Kadri Çelik = Ve onların mallarında belirli bir hak vardır.

 Muhammed Esed = ve şunlar: malları üzerinde (başkasının) hak sahibi olduğunu kabul edenler,

 Mustafa İslamoğlu = Onlar ki, malları üzerinde belirli (kimselerin) hakkı olduğunu (bilirler):

 Ömer Nasuhi Bilmen = (23-24) Onlar ki namazları üzerine devam ederler. Ve onlar ki, mallarında bir malum hak vardır.

 Ömer Öngüt = Onların mallarında belli bir hak vardır.

 Şaban Piriş = Onların mallarında belli bir hak vardır.

 Sadık Türkmen = Mallarında, belirli bir hak vardır,

 Seyyid Kutub = Mallarında belli bir hisse vardır.

 Suat Yıldırım = (24-25) Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar.

 Süleyman Ateş = Onların mallarında belli bir hisse vardır:

 Tefhim-ul Kuran = Ve onların mallarında belirli bir hak vardır.

 Ümit Şimşek = Mallarında da belirli bir pay vardır:

 Yaşar Nuri Öztürk = Bunların mallarında belirli bir hak vardır:

 İskender Ali Mihr = Ve onlar, mallarında belirli bir hak bulunanlardır.

 İlyas Yorulmaz = Mallarında belli bir miktar fakirlerin hakkı olduğunu bilirler.