Önceki Ayet Sonraki Ayet  
40. Sûre Mü’min/24

 إِلَى فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَقَارُونَ فَقَالُوا سَاحِرٌ كَذَّابٌ

  İlâ fir’avne ve hâmâne ve kârûne fe kâlû sâhirun kezzâb(kezzâbun).

Kelime Karşılaştırma
ilâ fir’avne : firavuna
ve hâmâne : ve Haman
ve kârûne : ve Karun
fe : böylece, fakat
kâlû : dediler
sâhirun : sihirbaz, büyücü
kezzâbun : çok yalancı, yalanlayan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (23-24) Andolsun ki biz Mûsâ’yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun’a, Hâmân’a ve Kârûn’a gönderdik. Onlar ise; “Bu çok yalancı bir sihirbazdır” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Firavun'a, Hâmân'a ve Kârun'a; derken onlar, bu demişlerdi, pek yalancı bir büyücü.

 Abdullah Parlıyan = Firavun'a, Hâmân'a ve Kârûn'a; ama onlar yalnızca: “O bir büyücüdür, bir yalancıdır!” demişlerdi.

 Adem Uğur = Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu, çok yalancı bir sihirbazdır!" dediler.

 Ahmed Hulusi = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a (irsâl ettik). . . Dediler ki: "Çok yalancı bir büyücüdür. "

 Ahmet Tekin = Firavun’a, Hâmâna ve Karûn’a gönderdik. Onlar:'Bu büyüleyici konuşarak aklı etki altına alan peygamberlik iddiasında yalancı biri' dediler.

 Ahmet Varol = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: '(Bu) yalancı bir büyücüdür' dediler.

 Ali Bulaç = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: "(Bu,) yalan söyleyen bir büyücüdür" dediler.

 Ali Fikri Yavuz = Firavun’a (veziri) Hâmân’a ve Karûn’a...Onlar (Mûsa için şöyle) dediler: “- Bu bir sihirbazdır, yalancıdır.”

 Ali Ünal = Firavun’a, Hâmân’a ve Karun’a. Ama onlar, “Bu bir sihirbaz, büyük bir yalancı!” dediler.

 Bayraktar Bayraklı = (23-24) Andolsun ki biz, Mûsâ'yı mucizelerimizle ve apaçık delille Firavun, Hâmân ve Kârûn'a gönderdik. Onlar, “Bu, yalancı bir büyücüdür” dediler.[503]

 Bekir Sadak = (23-24) And olsun ki Musa'yi, mucizelerimiz ve apacik delillerle Firavun, Haman ve Karun'a gondermisizdir. Onlar: «Bu, yalanci sihirbazin biridir» demislerdi.

 Celal Yıldırım = (23-24) And olsun ki, biz, Musa'yı mu'cizelerle ve açık belgelerle Fir'avn'a, Hâmân'a ve Karun'a peygamber olarak gönderdik. Onlar ise, «bu çok yalancı bir sihirbazdır» dediler.

 Cemal Külünkoğlu = (23-24) Andolsun, Musa'yı da ayetlerimizle ve apaçık bir kanıtla Firavun'a, (Veziri) Haman'a ve Karun'a göndermiştik de onlar şöyle demişlerdi: “(Bu) tam yalancı bir sihirbazdır!”

 Diyanet İşleri (eski) = (23-24) And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apaçık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a göndermişizdir. Onlar: 'Bu, yalancı sihirbazın biridir' demişlerdi.

 Diyanet Vakfi = (23-24) Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, Firavun, Hâmân ve Karun'a gönderdik. Onlar: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! dediler.

 Edip Yüksel = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a... 'Bu sihirbazın ve yalancının biridir,' dediler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Fir'avn'e ve Hâmân'e ve Karun'a da dediler ki: bir sihirbaz, bir yalancı

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a; onlar dediler ki: «Bu bir sihirbaz, bir yalancı.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: «Bu bir sihirbaz, bir yalancıdır» dediler.

 Gültekin Onan = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: "(Bu,) Yalan söyleyen bir büyücüdür" dediler.

 Harun Yıldırım = Firavun'a,Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! "dediler.

 Hasan Basri Çantay = (23-24) Andolsun ki biz Musâyı mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle Fir'avna, Hâmâne ve Kaaruna gönderdik de (ona) «Çok yalancı bir sihirbaz» dediler..

 Hayrat Neşriyat = (23-24) And olsun ki, Mûsâ’yı da mu'cizelerimizle ve apaçık bir delîl ile Fir'avun’a, Hâmân’a ve Karûn’a gönderdik. Buna rağmen (onlar:) '(Bu) çok yalancı bir sihirbazdır!' dediler.

 İbni Kesir = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Bu, yalancı sihirbazın biridir, dediler.

 Kadri Çelik = Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a (gönderdik). Ama onlar, “(Bu,) Yalan söylemekte olan bir büyücüdür” dediler.

 Muhammed Esed = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a; ama onlar (yalnızca), "O, bir büyücüdür, bir yalancıdır!" demişlerdi.

 Mustafa İslamoğlu = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a... Fakat onlar "Yalancı sihirbazın teki" demişlerdi.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Fir'avun'a ve Haman'a ve Karun'a (gönderdik). Dediler ki: (O) «Bir sihirbazdır, bir yalancıdır.»

 Ömer Öngüt = Firavun'a, Hâmân'a ve Kârun'a. Onlar: "Bu çok yalancı bir sihirbazdır!" dediler.

 Şaban Piriş = Firavun’a, Haman’a ve Karun’a... Hemen: -Yalancı bir sihirbaz! demişlerdi

 Sadık Türkmen = Firavun’a, Hâman’a ve Karun’a... Onlar şöyle demişlerdi: “Bu çok yalancı bir sihirbazdır!”

 Seyyid Kutub = Firavun'a, Haman'a ve Karun'a gönderdik. «Bu yalancı bir büyücüdür» dediler.

 Suat Yıldırım = (23-24) Gerçekten Biz Mûsa’yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Hâman’a ve Kârun’a gönderdik de onlar: "Bu yalancı bir sihirbazdır!" dediler.

 Süleyman Ateş = Fir'avn'e, Hâmân'a ve Kârûn'a. "(Bu,) Yalancı bir büyücüdür." dediler.

 Tefhim-ul Kuran = Firavun'a, Hâmân'a ve Kârun'a. Ama onlar: «(Bu,) yalan söylemekte olan bir büyücüdür» dediler.

 Ümit Şimşek = Onu Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a gönderdik; onlar ise 'Bu düpedüz büyücü' dediler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a göndermiştik de onlar şöyle demişlerdi: "Tam yalancı bir sihirbazdır bu!"

 İskender Ali Mihr = Firavuna ve Haman’a ve Karun’a (gönderdik). Fakat onlar: "Yalanlayan bir büyücüdür." dediler.

 İlyas Yorulmaz = Firavun’a, Haaman’a ve Karun’a. Onlar da “Sihirbaz, yalancı” demişlerdi.