Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/24

 وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا

  Vahfıd lehumâ cenâhaz zulli miner rahmeti ve kul rabbirhamhumâ kemâ rabbeyânî sagîrâ(sagîren).

Kelime Karşılaştırma
vahfıd (ve ihfıd) : ve (yere) indir, (kanat) ger
lehumâ : onlara, o ikisine
cenâha : kanat
ez zulli : yumuşak olarak, alçaltarak (zelil olarak), tevazu ile
min er rahmeti : rahmetten, merhametten, merhamet ederek
ve kul : ve de, söyle
rabbi-erham-humâ : Rabbim! İkisine de rahmet et, merhamet et
kemâ : gibi, nasıl
rabbeyânî : (ikisi) beni yetiştirdi, terbiye etti
sagîren : küçük iken
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = İkisine karşı da merhametle kanatlarını indir, mütevâzı ol ve yâ Rabbi de, onlar, çocukluğumda beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse sen de onlara öylece merhamet et.

 Abdullah Parlıyan = İkisine karşı da merhametle kol kanat ger, mütevazi ol ve ya Rabbi de: “Onlar çocukluğumda beni nasıl büyütüp yetiştirdilerse, sen de onlara öylece merhamet et!”

 Adem Uğur = Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.

 Ahmed Hulusi = Rahmet'ten ötürü onlara mütevazı ol. . . De ki: "Rabbim. . . Merhamet et onlara, küçükken beni terbiye ettikleri gibi. "

 Ahmet Tekin = İkisine de, şefkatle, tevazu ile kol kanat ger.'Rabbim, onların, beni, küçükken terbiye edip yetiştirdikleri gibi sen de, onlara merhametinle muamele et' de.

 Ahmet Varol = Onlara acıyarak alçakgönüllük kanadını indir ve: 'Ey Rabbim! Onlar beni küçükken eğittikleri gibi sen de onlara merhamet et' de.

 Ali Bulaç = Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge."

 Ali Fikri Yavuz = İkisine de acıyarak tevazu kanadını indir ve şöyle de: “-Ey Rabbim! Onlar, beni küçükken terbiye edip yetiştirdikeri gibi, sen de kendilerine merhamet et.”

 Ali Ünal = Şefkat ve merhametle onlara kol kanat ger; karşılarında alabildiğine alçakgönüllü ol ve haklarında, “Rabbim, nasıl onlar beni çocukluğumda şefkat ve ihtimamla büyütüp yetiştirdilerse, Sen de onlara öyle merhamet buyur!” diye dua et.

 Bayraktar Bayraklı = Onlara alçak gönüllüce ve esirgeyerek kol kanat geresin ve “Ey Rabbim!” diyesin, “Onları beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, sen de onlara merhamet eyle!”[286]

 Bekir Sadak = Onlara aciyarak alcak gonulluluk kanatlarin ger ve: «Rabbim! Kucukken beni yetistirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!» de.

 Celal Yıldırım = Onlara çok merhametli davranıp tevazu' kanadını indir ve de ki: Rabbim I Küçükken beni besleyip büyüttükleri gibi onlara merhamette bulun.

 Cemal Külünkoğlu = Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Ey Rabbim! Beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!”

 Diyanet İşleri (eski) = Onlara acıyarak alçak gönüllülük kanatlarını ger ve: 'Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et!' de.

 Diyanet Vakfi = Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: «Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!» diyerek dua et.

 Edip Yüksel = Onlara merhamet ederek alçak gönüllük kanadını ger ve de ki, 'Rabbim, beni küçükken yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = İkisine de merhametten döşenerek kanad indir ve de ki: rabbım! İkisine de merhamet buyur, beni küçükken terbiye ettikleri gibi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İkisine de merhametten döşenerek kanat indir ve de ki: «Rabbim! ikisine de merhamet buyur, beni küçükken terbiye edip yetiştirdikleri gibi!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: «Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et.»

 Gültekin Onan = Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: "Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse sen de onları esirge."

 Harun Yıldırım = Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.

 Hasan Basri Çantay = Onlara acıyarak tevaazu kanadını (yerlere kadar) indir ve: «Yârab, Onlar beni çocukken nasıl terbiye etdilerse Sen de kendilerini (öylece) esirge» de.

 Hayrat Neşriyat = Hem onlara merhamet(in)den alçak gönüllülük kanadını indir ve de ki: 'Rabbim!(Onlar) beni küçük iken nasıl (merhamet edip) yetiştirdilerse, (sen de) onlara (öyle)merhamet eyle!'

 İbni Kesir = Merhametten onlara alçak gönüllülük kanatlarını ger. Ve de ki: Rabbım; o ikisi, beni küçükken yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et.

 Kadri Çelik = Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: “Rabbim! Onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse, sen de onları esirge.”

 Muhammed Esed = ve onlara alçak gönüllüce ve acıyıp esirgeyerek kol kanat geresin; ve "Ey Rabbim!" diyesin, "Onların beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle!"

 Mustafa İslamoğlu = Dahası, o ikisine alçak gönüllü davranarak merhametle kol-kanat ger ve de ki: "Rabbim, o ikisi beni küçüklüğümde sevgiyle görüp gözettikleri gibi, sen de onları merhametinle kolla!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve ikisi için merhametten tevazu kanadını indir ve de ki: «Yarabbi! İkisine de merhamet buyur. Nasıl ki, onlar beni çocuk iken besleyiverdiler.»

 Ömer Öngüt = Onlara acıyarak tevâzu kanatlarını yerlere kadar indir ve de ki: “Ey Rabbim! Onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse, sen de kendilerine öylece merhamet et. ”

 Şaban Piriş = Onlara merhamet ile tevazu kanadını indir ve şöyle dua et: “Rabbim, onların küçükken bana merhametle muamele ettikleri gibi şimdi de sen onlara merhamet et.”

 Sadık Türkmen = Onlara merhametten dolayı alçak gönüllü/şefkatli ol. De ki: “Rabbim! Onlara (anne ve babama) merhamet et; küçükken beni merhametle/şefkatle yetiştirdikleri gibi!”

 Seyyid Kutub = Onlara karşı besleyeceğin acıma duygusunun etkisi ile önlerinde alçak gönüllülük kanatlarını indir ve de ki; «Ey Rabbim onlar küçükten beni nasıl büyüttüler ise, sen de öyle merhamet et.»

 Suat Yıldırım = Şefkatle, tevazu ile onlara kol kanat ger ve şöyle dua et: "Ya Rabbî, onlar küçüklüğümde nasıl beni ihtimamla yetiştirdilerse, ona mükâfat olarak Sen de onlara merhamet buyur!"

 Süleyman Ateş = Onlara acımadan dolayı, küçülme kanadını indir, (onlara karşı alçak gönüllü ol) ve: "Ey (her varlığı terbiye edip yetiştiren) Rabbim! Bunlar, beni küçükken nasıl (acıyıp) yetiştirdilerse sen de bunlara (öyle) acı!" de.

 Tefhim-ul Kuran = Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki: «Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge.»

 Ümit Şimşek = Onları esirgeyerek tevazu kanadını ger ve de ki: 'Rabbim, onlar beni küçüklüğümde nasıl yetiştirdilerse, Sen de onlara öylece merhamet et.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Rahmetten yerlere eğilme kanadını onlar için indir ve de ki: "Rabbim, merhametli davran onlara, tıpkı küçüklüğümde beni koruyup büyüttükleri gibi."

 İskender Ali Mihr = Ve onlara (ikisine), merhamet ederek ve tevazu ile kanat ger! Ve “Rabbim, onların beni yetiştirdiği gibi ikisine de merhamet et!” de.

 İlyas Yorulmaz = Onlara merhamet kanatlarını açarak koru ve onlar için “Rabbim, onların küçükken beni şefkatle yetiştirip eğittikleri gibi, sende onlara şefkat ve merhamet et” de.