Önceki Ayet Sonraki Ayet  
47. Sûre Muhammed/23

 أُوْلَئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فَأَصَمَّهُمْ وَأَعْمَى أَبْصَارَهُمْ

  Ulâikellezîne leanehumullâhu fe esammehum ve a’mâ ebsârehum.

Kelime Karşılaştırma
ulâike : işte onlar
ellezîne : onlar ki
leane-hum allâhu : Allah onları (kendilerini) lânetledi
fe : böylece, bu sebeple
esamme-hum : onların işitme hassalarını sağır yaptı
ve a’mâ : ve kör yaptı
ebsâre-hum : onların basar (görme) hassalarını
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İşte bunlar, Allah’ın lânetleyip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Öyle kişilerdir onlar ki Allah, lânet etmiştir onlara, onları sağırlaştırmakta ve gözlerini kör etmektedir.

 Abdullah Parlıyan = Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları lanetleyip sağır yapmış ve gözlerini de kör etmiştir.

 Adem Uğur = İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Ahmed Hulusi = İşte bunlar, Allâh'ın kendilerine lânet ettiği, kendilerini sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Ahmet Tekin = İşte onlar, Allah’ın kendilerine lânet ettikleridir. Bu sebeple onların (nefslerinin) işitme hassalarını sağır ve görme hassalarını kör yaptı.

 Ahmet Varol = İşte onlar Allah'ın kendilerini lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Ali Bulaç = İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları rahmetinden kovmuş da duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir.

 Ali Ünal = Böyleleri Allah’ın, rahmetinden bütün bütün kovup kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Bayraktar Bayraklı = İşte, Allah böylelerine lanet edip kulaklarını sağır ve gözlerini kör etmiştir.

 Bekir Sadak = Iste, Allah'in lanetledigi sagir kildigi ve gozlerini kor ettigi bunlardir.

 Celal Yıldırım = İşte Allah'ın lanetlediği, sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kimseler bunlardır.

 Cemal Külünkoğlu = Böyleleri, (kötü niyetleri yüzünden) Allah'ın, rahmetinden kovduğu, (hakikatin sesine karşı kulaklarını) sağırlaştırdığı ve (gerçeğe karşı) gözlerini körleştirdiği kimselerdir!

 Diyanet İşleri (eski) = İşte, Allah'ın lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği bunlardır.

 Diyanet Vakfi = İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Edip Yüksel = İşte, ALLAH'ın lanetlediği, sağırlaştırıp körleştirdiği kimseler bunlardır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Öyleler o kimselerdir ki Allah onları la'netlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları lanetlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte onlar, Allah'ın lanetlediği, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Gültekin Onan = İşte bunlar; Tanrı onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.

 Harun Yıldırım = İşte böyleleri Allah’ın kendilerini lanetlediği, sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Hasan Basri Çantay = Onlar öyle kimselerdir ki Allah kendilerini rahmetinden tardetmiş de (kulaklarını) sağır, gözlerini kör yapmışdır.

 Hayrat Neşriyat = İşte onlar o kimselerdir ki, Allah onlara lâ'net etmiştir. Sonra (bu isyankâr hâllerine binâen) onları sağırlaştırmış ve gözlerini kör etmiştir.

 İbni Kesir = Allah'ın kendilerini la'netlemiş, sağırlaştırmış ve gözlerini kör etmiş olduğu kimseler işte bunlardır.

 Kadri Çelik = İşte onlar, Allah'ın lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Muhammed Esed = Böyleleri, Allah'ın gözden çıkardığı, (hakikatin sesine karşı) sağırlaştırdığı ve (ışığa karşı) gözlerini körleştirdiği kimselerdir!

 Mustafa İslamoğlu = İşte böyleleri Allah'ın rahmetinden dışladığı, ardından sağırlaştırdığı ve gözlerini körelttiği kimsedirler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar o kimselerdir ki, onlara Allah lânet etmiştir, sonra onları sağır kılmıştır ve gözlerini kör etmiştir.

 Ömer Öngüt = İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Şaban Piriş = İşte onlar, Allah’ın kendilerine lanet ettiği ve bu sebeple kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Sadık Türkmen = Işte Allah’ın lânetlediği (rahmetinden dışladığı/azarladığı), gerçekleri duymak istemeyen ve gerçekleri görmek istemeyen kimseler bunlardır.

 Seyyid Kutub = İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lanetlediği, bu yüzden kendilerini sağır ve gözlerini kör kıldığı kimselerdir.

 Suat Yıldırım = İşte bunlar, Allah’ın lânet edip kulaklarını sağırlaştırdığı, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Süleyman Ateş = Onlar, Allâh'ın la'netleyip sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Tefhim-ul Kuran = İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.

 Ümit Şimşek = İşte onlar, Allah'ın lânetlediği ve kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.

 Yaşar Nuri Öztürk = İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet edip kulaklarını sağır, gözlerini de kör ettiği kimseler...

 İskender Ali Mihr = İşte onlar, Allah’ın kendilerine lânet ettikleridir. Bu sebeple onların (nefslerinin) işitme hassalarını sağır ve görme hassalarını kör yaptı.

 İlyas Yorulmaz = İşte böyleleri, Allah’ın kendilerine lanet edip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kişilerdir.