Önceki Ayet Sonraki Ayet  
16. Sûre Nahl/21

 أَمْواتٌ غَيْرُ أَحْيَاء وَمَا يَشْعُرُونَ أَيَّانَ يُبْعَثُونَ

  Emvâtun gayru ahyâin, ve mâ yeş’urûne eyyâne yub’asûn(yub’asûne).

Kelime Karşılaştırma
emvâtun : cansızdır, ölüdürler
gayru : başka, hariç, değil
ahyâin : diri, canlı
ve mâ yeş’urûne : ve şuurunda, bilincinde değillerdir
eyyâne : ne zaman
yub’asûne : beas olunacaklar, diriltilecekler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar, diri olmayan cansız varlıklardır! Ne zaman dirileceklerinin de şuuruna varamazlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ölülerdir onlar, diriler değil, ne vakit diriltilecekler, ondan da haberleri yok.

 Abdullah Parlıyan = Ölülerdir onlar, diriler değil. Ne vakit diriltilecekler, ondan da haberleri yok.

 Adem Uğur = Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

 Ahmed Hulusi = Hayy (hakikat ilmi) olmayan (yaşayan) ölülerdir. . . Ne zaman bâ's olunacaklarının da (yeni bir yapıyla yaratılacaklarının) şuurunda değildirler.

 Ahmet Tekin = Hep cansızdırlar. Diri değildirler. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

 Ahmet Varol = Onlar ölüdürler, diri değildirler. Ne zaman diriltileceklerinin de farkında olamazlar.

 Ali Bulaç = Ölüdürler, diri değildirler; ne zaman dirileceklerinin şuuruna varamazlar.

 Ali Fikri Yavuz = O putlar hep ölüdürler, diri değildirler ve insanların öldükten sonra ne zaman dirileceklerini de bilmezler.

 Ali Ünal = Ölüdür onlar, diri değillerdir (ve dolayısıyla kendilerine hayat verecek birine muhtaçtırlar). Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar diri değil, ölüdürler. Ne zaman dirileceklerinin de bilincinde değillerdir.

 Bekir Sadak = Onlar cansiz, oludurler. Ne zaman dirileceklerini de bilemezler. *

 Celal Yıldırım = Onlar (o putperestler) ölülerdir; diri değildirler. Ne zaman diriltilip kaldırılacakları bilincinde de değillerdir.

 Cemal Külünkoğlu = (O müşriklerin taptıkları) diri olmayan cansız varlıklardır. (Kendilerine tapanların) ne zaman yeniden diriltileceklerini de bilmezler.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlar cansız, ölüdürler. Ne zaman dirileceklerini de bilemezler.

 Diyanet Vakfi = Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

 Edip Yüksel = Ölüdürler, diri değildirler. Ne zaman dirileceklerini de bilmezler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hep ölüdürler, bizzat hayy değildirler ne zaman ba'solunacaklarına da şuurları yoktur

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hep ölüdürler, diri değil. Ne zaman diriltileceklerinin de bilincinde değildirler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O putlar, hep ölüdürler, diri değildirler ve insanların öldükten sonra ne zaman dirileceklerini de bilmezler.

 Gültekin Onan = Ölüdürler, diri değildirler; ne zaman dirileceklerinin şuuruna varamazlar.

 Harun Yıldırım = Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

 Hasan Basri Çantay = (Onlar) diriler değil, ölülerdir. Ne zaman dirileceklerine şuurları da yokdur.

 Hayrat Neşriyat = (Onlar) ölüdürler, diri değildirler! (Kendilerinin ve kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

 İbni Kesir = Onlar; diri değil, ölüdürler. Ne zaman dirileceklerini de fark edemezler.

 Kadri Çelik = Ölüdürler, diri değildirler; (kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerinin de bilincinde değildirler.

 Muhammed Esed = hayatı hiç tatmamış ölülerdir onlar; ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

 Mustafa İslamoğlu = Onlar ölüdürler, diri değildirler; ne zaman diriltileceklerini dahi bilemezler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (Onlar) Ölülerdir, diriler değildirler ve ne zaman (nâsın) diriltileceklerini de anlayamazlar.

 Ömer Öngüt = Onlar diri değildirler, ölüdürler. Ne zaman diriltileceklerini de bilemezler.

 Şaban Piriş = Onlar, ölüdür, diri değil. Ne zaman diriltileceklerinin de bilincinde değillerdir.

 Sadık Türkmen = Onlar ölüdürler, diri değildirler. Ve ne zaman dirileceklerini de bilemezler!

 Seyyid Kutub = Onlar cansızdırlar, canları yoktur. Kendilerine tapanların ne zaman yeniden diriltileceklerini bilmezler.

 Suat Yıldırım = (20-21) O müşriklerin Allah’tan başka ibadet edip yalvardıkları sahte tanrılar ise, hiçbir şey yaratamazlar. Zaten kendileri yaratılmaktadırlar. Hep ölüdürler, diri değildirler. Kendilerine tapanların bile ne zaman diriltileceklerini bilemezler.

 Süleyman Ateş = Onlar ölüdürler, diri değildirler. Ne zaman dirileceklerini de bilmezler.

 Tefhim-ul Kuran = Ölüdürler, diri değildirler; ne zaman dirileceklerinin şuuruna da varamazlar.

 Ümit Şimşek = Onlar diri de değil, ölüdürler. Kendilerine tapanların ne zaman diriltileceklerinden ise haberleri bile yoktur.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hayat bulmaz ölülerdir onlar. Ne zaman dirilteceklerini bile bilmezler.

 İskender Ali Mihr = Onlar ölüdürler, diri değildirler. Ve ne zaman beas olunacaklarının (diriltileceklerinin) bilincinde değillerdir.

 İlyas Yorulmaz = (Dua ettiğiniz) Ölüler yaşayanlar değiller ki, ne zaman diriltileceklerini nereden bilsinler?