Önceki Ayet Sonraki Ayet  
43. Sûre Zuhruf/20

 وَقَالُوا لَوْ شَاء الرَّحْمَنُ مَا عَبَدْنَاهُم مَّا لَهُم بِذَلِكَ مِنْ عِلْمٍ إِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ

  Ve kâlû lev şâer rahmânu mâ abednâhum, mâ lehum bi zâlike min ilmin in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Kelime Karşılaştırma
ve kâlû : ve dediler
lev : şâyet, eğer
şâe : diledi
er rahmânu : Rahmân
mâ abednâ-hum : biz onlara tapmazdık
mâ lehum : onların yoktur
bi zâlike : bunda
min ilmin : (ilimden) bir ilim
in ... (illâ) : eğer olursa, sadece olur
hum : onlar
(in) ... illâ : eğer olursa, sadece olur
yahrusûne : yalan söylüyorlar, uyduruyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Eğer Rahmân dileseydi, biz onlara kulluk etmezdik” dediler. Bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve rahman isteseydi derler, kulluk etmezdik onlara; bu hususta hiçbir bilgileri yok; onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

 Abdullah Parlıyan = Ve Rahman olan Allah isteseydi, kulluk etmezdik o putlara derler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece saçmalayıp yalan söylüyorlar.

 Adem Uğur = Ve dediler ki: Rahmân dileseydi biz onlara tapmazdık. Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Eğer Rahmân dileseydi onlara kulluk yapmazdık". . . Bununla ilgili onların bir ilmi (delilleri, yakînleri) yoktur. . . Onlar ancak tahmin üzere konuşup saçmalıyorlar.

 Ahmet Tekin = Onlar:'Eğer Rahman olan Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, biz o meleklere tapmazdık' dediler. Allah’ın böyle bir şey istediği ile ilgili onların hiçbir bilgileri yok. Onlar kesinlikle yalan-yanlış saçmalıyorlar.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Rahman dileseydi biz onlara kulluk etmezdik.' Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik." Onların bundan yana hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca 'zan ve tahminle yalan söylüyorlar.'

 Ali Fikri Yavuz = Bir de şöyle dediler: “- Rahmân dileseydi, biz o meleklere tapmazdık.” Onların bu hususta hiç bir bilgisi yoktur; onlar ancak yalan söylüyorlar.

 Ali Ünal = Bir de tutup, “Eğer Rahmân öyle dilemiş olsaydı, biz (ilâhlarımıza) tapmazdık.” diyorlar. Oysa onların bu konuda (İlâhî Meşiet ile beşerî irade ve davranışlar arasındaki münasebet konusunda) hiçbir bilgileri yoktur; onlar, sadece saçmalamaktadırlar.

 Bayraktar Bayraklı = “Eğer Rahmân dileseydi putlara tapmazdık” dediler. Bu bilgisizce bir sözdür. Onlar sadece yalan söylemektedirler.

 Bekir Sadak = «Eger Rahman dilemis olsaydi, biz bunlara kulluk etmezdik» derler. Buna dair bir bilgileri yoktur; onlar sadece vehimde bulunuyorlar.

 Celal Yıldırım = Dediler ki; «Eğer Rahman dileseydi biz onlara (o putlara) tapmazdık.» Bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar hala: “Rahman dileseydi biz onlara asla tapmazdık!” diyorlar. (Ama) onlar (Rahman'ın) böyle bir şey (istediği) hakkında bilgi sahibi değiller. Onlar sadece saçmalıyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = 'Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz bunlara kulluk etmezdik' derler. Buna dair bir bilgileri yoktur; onlar sadece vehimde bulunuyorlar.

 Diyanet Vakfi = Ve dediler ki: Rahmân dileseydi biz onlara tapmazdık. Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Edip Yüksel = Hatta, 'Rahman dileseydi biz onlara tapmazdık,' dediler. Onların bu konuda bir bilgileri yoktur. Onlar sadece tahminde bulunuyorlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir de dediler ki Rahman dilese idi biz onlara tapmazdık, bu babda onların bir ılimleri yoktur sâde atıyorlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de dediler ki: «Rahman dileseydi biz onlara tapmazdık.» Bu hususta onların bir bilgileri yoktur, sadece atıyorlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar: «Eğer Rahman olan, Allah dileseydi, biz o meleklere tapmazdık.» dediler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik." Onların bundan yana hiç bir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca 'zan ve tahminle yalan söylüyorlar'.

 Harun Yıldırım = Ve dediler ki: “Rahman dilese idi, biz onlara ibadet etmezdik.” Onların bu hususta hiç bir bilgileri yoktur. Onlar ancak temelsiz bir zanda bulunuyorlar.

 Hasan Basri Çantay = Dediler ki: «Eğer o çok esirgeyici (Allah) dileseydi biz bunlara tapmazdık». Onların buna dâir hiçbir bilgisi yokdur. Onlar yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

 Hayrat Neşriyat = Bir de dediler ki: 'Eğer Rahmân dileseydi, (biz) onlara (o putlara) tapmazdık!' Onların buna dâir hiçbir bilgileri yoktur. Doğrusu onlar (böyle demekle) ancak yalan söylüyorlar.

 İbni Kesir = Ve derler ki: Eğer Rahman dilemiş olsaydı; biz, onlara ibadet etmezdik. Onların bu konuda bir bilgileri yoktur. Onlar, yalnız yalan söyleyip dururlar.

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik.” Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Muhammed Esed = Onlar hala: "Rahman dilemiş ol(ma)saydı biz onlara asla tapmazdık!" diyorlar. (Ama) onlar (Rahman'ın) böyle bir şey (istediği) hakkında bilgi sahibi değiller. Onlar sadece zannediyorlar.

 Mustafa İslamoğlu = Bir de onlar "Eğer Rahman dileseydi asla biz onlara tapmazdık" dediler; ne ki onlar, buna dair bir bilgiye sahip değiller: onlar sadece sürü güdüsüyle hareket ediyorlar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve dediler ki: «Eğer o Rahmân dilemeseydi onlara ibadet etmezdik.» Onların buna dair hiçbir bilgileri yoktur. Onlar başka değil ancak yalan söylerler.

 Ömer Öngüt = Ve derler ki: "Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara tapmazdık. " Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 Şaban Piriş = Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara kulluk etmezdik, dediler. Bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar, sadece yalan söylemektedirler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Eğer Rahmân dileseydi biz onlara tapmazdık.” Onların bu hususta herhangi bir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna dayanarak yalan söylüyorlar.

 Seyyid Kutub = Ve derler ki: “Eğer Rahman dilemiş olsaydı biz onlara kulluk etmezdik.” Buna dair bir bilgileri yoktur onların. Onlar sadece vehimde bulunuyorlar.

 Suat Yıldırım = Bir de dediler ki: "Eğer Rahman dileseydi, biz onlara tapmazdık." Aslında onların ciddi bir bilgileri yoktur. Onlar sırf kafadan atıyorlar.

 Süleyman Ateş = Ve dediler ki: "Rahmân dileseydi, biz onlara tapmazdık." Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece saçmalıyorlar.

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Eğer Rahman dilemiş olsaydı, biz onlara ibadet etmezdik.» Onların bundan yana hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca 'zan ve tahminle yalan söylemektedirler.'

 Ümit Şimşek = Bir de dediler ki: 'Rahmân dileseydi biz bunlara ibadet etmezdik.' Oysa bu konuda hiçbir şey bildikleri yoktur; sadece tahmin yürütüyorlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bir de dediler ki: "Rahman dileseydi, onlara tapınmazdık." Bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Sadece saçmalıyorlar.

 İskender Ali Mihr = Ve (onlar): “Eğer Rahmân dileseydi, biz onlara tapmazdık.” dediler. Onların bu konuda bir ilimleri (bilgileri) yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.

 İlyas Yorulmaz = “Rahman olan Allah dileseydi, biz onlara kulluk etmezdik” dediler. Onların bu konuda hiçbir bilgileri yok. Onlar yalnızca yalan söylüyorlar.