Önceki Ayet Sonraki Ayet  
41. Sûre Fussilet/20

 حَتَّى إِذَا مَا جَاؤُوهَا شَهِدَ عَلَيْهِمْ سَمْعُهُمْ وَأَبْصَارُهُمْ وَجُلُودُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

  Hattâ izâ mâ câûhâ şehide aleyhim sem’uhum ve ebsâruhum ve culûduhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Kelime Karşılaştırma
hattâ : hatta, nihayet
izâ mâ : olduğu zaman
câû-hâ : ona geldiler
şehide : şahitlik etti
aleyhim : onlara
sem’u-hum : onların işitmeleri, kulakları
ve ebsâru-hum : ve onların gözleri
ve culûdu-hum : ve onların derileri
bimâ : o şeye
kânû : oldular
ya’melûne : yapıyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Oraya gelince de kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları şeyler hakkında, kendi aleyhlerine tanıklıkta bulunur.

 Abdullah Parlıyan = Onlar ateşe vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında, kendi aleyhlerine şahitlikte bulunacaklardır.

 Adem Uğur = Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.

 Ahmed Hulusi = (Allâh'ın düşmanları bilinçler) oraya geldiklerinde, onların sem'leri (işitme hassaları), basarları (görme hassaları) ve derileri (altındaki tüm bedenleri), tüm yaptıklarıyla onların aleyhine olarak şahitlik etti.

 Ahmet Tekin = Nihayet Cehenneme geldiklerinde, kulakları, gözleri, tenleri, tenasül organları, aleyhlerine şâhitlik ederler. İşlemeye devam ettikleri günahları anlatırlar.

 Ahmet Varol = Sonunda oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları hakkında aleyhlerine şahitlik eder.

 Ali Bulaç = Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.

 Ali Fikri Yavuz = Nihayet ateşe geldikleri zaman, onlar (dünyada) ne yapıyordu iseler, kulakları, gözleri ve derileri hep aleyhlerine şahidlik edecektir.

 Ali Ünal = Nihayet oraya ulaştıklarında kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri bütün kötülükleri söyleyip, aleyhlerinde şahitlik yapacaktır.

 Bayraktar Bayraklı = Oraya geldiklerinde kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları amellere karşı onların aleyhine şahitlik ederler.

 Bekir Sadak = Sonunda oraya varinca, kulaklari, gozleri ve derileri, yaptiklari hakkinda onlarin aleyhinde sahidlik ederler.

 Celal Yıldırım = Tâ ki oraya vardıklarında, yapageldikleri şeyler sebebiyle kulakları gözleri ve derileri aleyhlerinde şâhidlik ederler.

 Cemal Külünkoğlu = Nihayet oraya vardıkları zaman, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler.

 Diyanet İşleri (eski) = Sonunda oraya varınca, kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahidlik ederler.

 Diyanet Vakfi = Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.

 Edip Yüksel = Nihayet oraya vardıklarında, onların işitme, görme organları ve derileri yaptıkları hakkında tanıklık eder.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hattâ ona vardıklarında aleyhlerine kulakları ve gözleri ve derileri şehadet eder: neler yapıyor idiyseler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hatta ona vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri neler yaptıkları konusunda aleyhlerine şahitlik ederler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nihayet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler.

 Gültekin Onan = Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.

 Harun Yıldırım = Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.

 Hasan Basri Çantay = Nihayet oraya geldikleri zaman onlar ne yapıyor idiyseler, kulakları, gözleri, derileri kendilerinin aleyhinde şâhidlik edecekdir.

 Hayrat Neşriyat = Nihâyet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri, yapmakta oldukları şeyler hakkında onların aleyhine şâhidlik eder.

 İbni Kesir = Nihayet oraya varınca; kulakları, gözleri ve derileri yapar oldukları şeye aleyhlerinde şehadet ederler.

 Kadri Çelik = Sonunda ateşe geldikleri zaman, onların işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.

 Muhammed Esed = ve onlar (ateşe) yaklaştıklarında, kulakları, gözleri ve derileri onlara karşı tanıklık yapacak ve onların (yeryüzünde) yaptıklarını anlatacaklar.

 Mustafa İslamoğlu = hatta ateşe vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri yapa geldikleri şeyler sebebiyle onlar aleyhine şahitlik eder.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Nihâyet oraya geldikleri vakit, onların aleyhine ne işlemiş olduklarına dair kulakları ve gözleri ve derileri şahadette bulunmuş olur.

 Ömer Öngüt = Sonunda oraya varınca kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları hakkında onların aleyhinde şâhitlik ederler.

 Şaban Piriş = Oraya vardıkları zaman, kulakları, gözleri ve derileri, onların yaptıklarına şahitlik edecektir.

 Sadık Türkmen = Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yapmış oldukları şeyler hakkında, onların aleyhine şahitlik ettiler.

 Seyyid Kutub = Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhine şahitlik ettiler.

 Suat Yıldırım = Nihayet oraya ulaştıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları işleri söyleyip kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.

 Süleyman Ateş = Nihâyet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şâhidlik ettiler.

 Tefhim-ul Kuran = Sonunda oraya geldikleri zaman, onların işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.

 Ümit Şimşek = Oraya vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, onların işledikleri hakkında kendileri aleyhine tanıklık ederler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Nihayet, oraya geldiklerinde kulakları, gözleri, derileri, yapıp-ettikleri hakkında onlar aleyhine tanıklık edecektir.

 İskender Ali Mihr = Hatta ona (ateşe) geldikleri zaman yapmış oldukları şeylere, onların gözleri, kulakları ve derileri (uzuvları), (hayat filmlerinde) onların aleyhine şahitlik etti.

 İlyas Yorulmaz = Allah’ın düşmanları ateşin yanına geldiklerinde, kulakları gözleri ve derileri, yapmış oldukları kötülüklerden dolayı onların aleyhinde şahitlik yapacaklar.