Önceki Ayet Sonraki Ayet  
99. Sûre Zilzâl/2

 وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا

  Ve ahracetil ardu eskâlehâ.

Kelime Karşılaştırma
ve ahreceti : ve dışarı çıkardı
el ardu : arz, yeryüzü
eskâle-hâ : onun ağırlıkları
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (1-3) Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman,

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve yeryüzü, ağırlıklarını çıkarınca.

 Abdullah Parlıyan = ve yeryüzü bağrındaki ağırlıkları yani hazineleri, madenleri, ölüleri dışarı çıkardığında

 Adem Uğur = Toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı,

 Ahmed Hulusi = Arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığında,

 Ahmet Tekin = Yer yükünü, kıymetli ağırlıklarını çıkardığı zaman haberlerini anlatır.

 Ahmet Varol = Ve yer ağırlıklarını (dışa) çıkardığı zaman,

 Ali Bulaç = Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,

 Ali Fikri Yavuz = Arz, içindekileri dışarıya çıkarıb attığı;

 Ali Ünal = Ve yer, içindeki bütün ağırlıkları dışarı çıkardığı,

 Bayraktar Bayraklı = (1-3) Yerküre o korkunç sarsıntı ile sarsıldığı; yer, ağırlıklarını çıkardığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman! [790][791]

 Bekir Sadak = (1-3) Yer dehsetle sarsildikca sarsildigi, yeryuzu agirliklarini disariya cikardigi ve insanin: «Buna ne oluyor?» dedigi zaman;

 Celal Yıldırım = Yeryüzü (dibindeki) ağırlıklarını çıkardığı,

 Cemal Külünkoğlu = Yer, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı,

 Diyanet İşleri (eski) = (1-3) Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: 'Buna ne oluyor?' dediği zaman;

 Diyanet Vakfi = (1-5) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır.

 Edip Yüksel = Yerin ağırlıklarını fışkırttığı,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Arz ağırlıklarını çıkardığı

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = yer ağırlıklarını çıkardığında,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,

 Gültekin Onan = Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,

 Harun Yıldırım = Yeryüzü, içindeki ağırlıkları dışarı çıkardığında,

 Hasan Basri Çantay = yer, (bütün) ağırlıklarını (dışarıya fırlatıb) çıkardığı,

 Hayrat Neşriyat = (1-3) Yer, (o şiddetli) zilzâl’iyle (sarsıntısıyla) sarsıldığı; yeryüzü, ağırlıklarını(dışarıya) çıkardığı ve insan: 'Buna ne oluyor?' dediği zaman!

 İbni Kesir = Ve yer, bütün ağırlıklarını çıkardığı zaman;

 Kadri Çelik = Ve yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı.

 Muhammed Esed = ve yeryüzü ağırlıklarını attı(ğında),

 Mustafa İslamoğlu = Tüm maddi-manevi ağırlıklarını çıkarttığı zaman,

 Ömer Nasuhi Bilmen = (2-3) Ve yer ağırlıklarını dışarıya çıkarır. Ve insan, «Buna ne oluyor?» der.

 Ömer Öngüt = Yer bütün ağırlığını dışarıya çıkardığı zaman.

 Şaban Piriş = Yer, ağırlıklarını çıkardığı zaman ..

 Sadık Türkmen = Yeryüzü ağırlıklarını çıkardığında

 Seyyid Kutub = Yeryüzü ağırlıklarını dışarı çıkardığı,

 Suat Yıldırım = Ve yer bağrındaki ağırlıkları çıkardığı zaman...

 Süleyman Ateş = Yer (bağrındaki) ağırlıklarını çıkardığı,

 Tefhim-ul Kuran = Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,

 Ümit Şimşek = Ve bütün ağırlıklarını dışarı çıkardığında,

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve toprak, ağırlıklarını çıkardığı zaman,

 İskender Ali Mihr = Ve arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığı (zaman).

 İlyas Yorulmaz = Yer ağırlıklarını çıkardığı (tüm insanlar diriltildiği) zaman.