Önceki Ayet Sonraki Ayet  
80. Sûre Abese/2

 أَن جَاءهُ الْأَعْمَى

  En câehul a’mâ.

Kelime Karşılaştırma
en câe-hu : onun gelmesi
el a’mâ : âmâ, görmeyen
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (1-2) Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yanına kör geldi diye.

 Abdullah Parlıyan = kör olan kimse geldi diye.

 Adem Uğur = Âmânın kendisine gelmesinden ötürü

 Ahmed Hulusi = O âmâ geldi diye.

 Ahmet Tekin = Demek kendisine âmâ geldi diye böyle yaptı.

 Ahmet Varol = Kendisine o kör kişi geldi diye.

 Ali Bulaç = Kendisine o kör geldi diye.

 Ali Fikri Yavuz = Kendisine o a’mâ geldi diye...

 Ali Ünal = (Allah Rasûlü’yle beraberken) O’na âmâ zat geldi diye.

 Bayraktar Bayraklı = (1-10) Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]

 Bekir Sadak = (1-2) Yanina kor bir kimse geldi diye (Peygamber )yuzunu asip cevirdi.

 Celal Yıldırım = (1-2) Kendisine o iki gözü kör geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi.

 Cemal Külünkoğlu = (1-2) (Peygamber) kendisine kör adam geldi diye yüzünü ekşitti ve çevirdi.

 Diyanet İşleri (eski) = (1-2) Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi.

 Diyanet Vakfi = (1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.

 Edip Yüksel = O kör adam geldi diye.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü ona a'mâ geldi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ona ama geldi diye.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kendisine âmâ geldi, diye.

 Gültekin Onan = Kendisine o kör geldi diye.

 Harun Yıldırım = Kendisine o kör geldi diye.

 Hasan Basri Çantay = kendisine o a'maa geldi diye.

 Hayrat Neşriyat = (1-2) Kendisine a'mâ bir kimse geldi diye (peygamber) yüzünü ekşitti ve döndü.

 İbni Kesir = Kendisine a'ma geldi diye.

 Kadri Çelik = Yanına o kör geldi diye.

 Muhammed Esed = çünkü kör bir adam o'na yaklaşmıştı!

 Mustafa İslamoğlu = yanına âmâ geldi diye...

 Ömer Nasuhi Bilmen = (1-2) Yüzünü ekşitti ve ardını döndü. Kendisine âmânın gelmesinden dolayı.

 Ömer Öngüt = Kendisine o âmâ geldi diye.

 Şaban Piriş = Ona gözleri görmeyen kimse geldi diye.

 Sadık Türkmen = Kendisine o kör/âmâ adam geldi diye.

 Seyyid Kutub = Yanına âma geldi diye.

 Suat Yıldırım = (1-2) Yanına görmeyen (âma) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü.

 Süleyman Ateş = Kör geldi diye.

 Tefhim-ul Kuran = Kendisine o kör geldi diye.

 Ümit Şimşek = Yanına âmâ geldi diye.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yanına kör adam geldi diye.

 İskender Ali Mihr = Âmâ olan bir kişinin ona gelmesi (sebebiyle).

 İlyas Yorulmaz = Kör olan birisi geldi diye.