Önceki Ayet Sonraki Ayet  
70. Sûre Me’âric/2

 لِّلْكَافِرينَ لَيْسَ لَهُ دَافِعٌ

  Lil kâfirîne leyse lehu dâfi’(dâfiun).

Kelime Karşılaştırma
li el kâfirîne : kâfirler için
leyse : yoktur
lehu : onu
dâfiun : def edecek kimse, bertaraf edecek, geri çevirecek
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (1-3) Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O azâbı ki kâfirlerin başından defedecek yok.

 Abdullah Parlıyan = Gerçekleri örtbas eden kâfirlerin başına. Öyleyse bil ki, hiçbir şey o azabı onlardan engelleyemez.

 Adem Uğur = İnkârcılar için; ki onu savacak yoktur,

 Ahmed Hulusi = Hakikat bilgisini inkâr edenler içindir (azap olan ölüm)! Onu savacak yoktur.

 Ahmet Tekin = Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, nankörler için, kimsenin geri çeviremeyeceği bir azap istedi.

 Ahmet Varol = Kâfirler için, onu engelleyecek yoktur.

 Ali Bulaç = Kafirler için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur.

 Ali Fikri Yavuz = Kâfirler için öyle bir azab ki, yoktur onu bir engelleyen.

 Ali Ünal = O azap ki, onu kâfirlerden savacak hiçbir kuvvet yoktur.

 Bayraktar Bayraklı = (1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah'tan kâfirlere gelecek olan ve hiç kimsenin savaşamayacağı azabı sordu. [673][674]

 Bekir Sadak = (1-3) Birisi, yuksek derecelere sahip olan Allah katindan, inkarcilara gelecek ve savunulmasi imkansiz olacak azabi soruyor.

 Celal Yıldırım = (1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah'tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor.

 Cemal Külünkoğlu = İnkârcılar için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur.

 Diyanet İşleri (eski) = (1-3) Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.

 Diyanet Vakfi = (1-3) Birisi, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek olan ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi!

 Edip Yüksel = Onu inkarcılardan savacak kimse yoktur.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Kâfirler için yok onu defi' edecek

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kafirler için yok onu engelleyecek.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kâfirler için onu savacak yok.

 Gültekin Onan = Kafirler için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur.

 Harun Yıldırım = Kâfirler için; onu önleyebilecek yoktur,

 Hasan Basri Çantay = (O) kâfirlere mahsusdur ki onu (kendilerinden) hiçbir önleyecek (defedebilecek) yokdur.

 Hayrat Neşriyat = (O azab) kâfirler içindir ki onu (kendilerinden) def' edecek kimse yoktur.

 İbni Kesir = O; kafirler içindir ve onu engelleyecek yoktur.

 Kadri Çelik = Küfre sapanlar için olan bu (azabı), geri çevirecek kimse yoktur.

 Muhammed Esed = hakikati inkar edenlerin (başına). (Öyleyse, bil ki) hiçbir şey ona mani olamaz;

 Mustafa İslamoğlu = (ki o azap) inkar edenlere hastır, kimsenin ona (karşı) kendini savunmaya mecali yoktur.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.

 Ömer Öngüt = O, kâfirler içindir ve onu menedecek hiç kimse yoktur.

 Şaban Piriş = Kafirler için.. Onu önleyecek hiç kimse yoktur.

 Sadık Türkmen = Inkârcılar içindir, onu önleyecek yoktur.

 Seyyid Kutub = Kafirlerin başına; ki onu savacak yoktur.

 Suat Yıldırım = O azap ki onu, kâfirlerden uzaklaştıracak hiçbir kuvvet yoktur.

 Süleyman Ateş = Kâfirler için, ki onu savacak yoktur,

 Tefhim-ul Kuran = Kafirler için olan, bu (azabı) geri çevirecek kimse yoktur.

 Ümit Şimşek = Kâfirler için bir azap ki, onu önleyecek yoktur.

 Yaşar Nuri Öztürk = Küfre sapanlar içindir o. Yoktur onu savacak.

 İskender Ali Mihr = Kâfirler için, onu geri çevirecek kimse yoktur.

 İlyas Yorulmaz = Gerçekleri inkâr edenler için meydana gelecek o azaba mani olacak hiçbir kimse yoktur.