Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/199

 فَقَرَأَهُ عَلَيْهِم مَّا كَانُوا بِهِ مُؤْمِنِينَ

  Fe karaehu aleyhim mâ kânû bihî mu’minîn(mu’minîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece
karae-hu : onu okudu
aleyhim : onlara
mâ kânû : olmadılar
bi-hî : ona
mu’minîne : îmân edenler, mü’min olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı, yine buna inanmazlardı.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlara okusaydı gene inanmazlardı.

 Abdullah Parlıyan = o da Kur'ân'ı onlara okusaydı, yine O'na inanmayacaklardı.

 Adem Uğur = Bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

 Ahmed Hulusi = Onu, onlara bildirseydi; gene Ona iman etmezlerdi.

 Ahmet Tekin = Kur’ân’ı, onlara okusaydı, inceletseydi, yine iman etmezlerdi.

 Ahmet Varol = Onu kendilerine okusaydı, ona iman edecek değillerdi.

 Ali Bulaç = Böylece onlara okusaydı, yine ona iman edecek değillerdi.

 Ali Fikri Yavuz = Onu Kureyş kâfirleri üzerine okusaydı, yine iman etmiyeceklerdi.

 Ali Ünal = Ve o da bu Kitabı kendilerine okusaydı, onlar ona yine de inanmazlardı.

 Bayraktar Bayraklı = (198-199) Biz, Kur'ân'ı Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

 Bekir Sadak = (198-19) 9 Biz Kuran'i arabca bilmeyen kimselerden birine indirseydik de o bunlari okusaydi yine de ona inanmazlardi.

 Celal Yıldırım = (198-199) Eğer Kur'ân'ı Arap olmayanlardan birine indirseydik, o da onlara bunu okusaydı, yine de ona inanacak değillerdi.

 Cemal Külünkoğlu = (198-199) Eğer biz Kur'an'ı ana dili Arapça olmayan birine indirseydik de bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = (198-199) Biz Kuran'ı Arapça bilmeyen kimselerden birine indirseydik de o bunları okusaydı yine de ona inanmazlardı.

 Diyanet Vakfi = (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

 Edip Yüksel = Ve onu onlara okusaydı ona inanmıyacaklardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = o kendilerine kıraet etse idi yine iyman etmiyeceklerdi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (198-199) Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o okusaydı, yine de ona iman etmezlerdi.

 Gültekin Onan = Böylece onlara okusaydı, yine ona inançlı olmayacaklardı.

 Harun Yıldırım = Bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.

 Hasan Basri Çantay = onlara karşı bunu okusaydı yîne buna îman edici kimseler değillerdi onlar.

 Hayrat Neşriyat = Ve o, bunu onlara okusaydı, yine de ona inananlardan olmazlardı.

 İbni Kesir = Böylece onlara karşı onu okusaydı, yine ona iman edecek değillerdi.

 Kadri Çelik = ve bu yabancı onu (kendi diliyle) onlara okusaydı, onlar yine inanacak değillerdi.

 Muhammed Esed = o da o (mesajı) kendilerine okusaydı, yine de ona inanmazlardı.

 Mustafa İslamoğlu = (198-199) Eğer onu Arapça bilmeyenlerin bazısı üzerine indirmiş olsa idik. Artık onu onlara karşı okuyacak olsa idi ona imân edenler olmuş olmazlardı.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (198-199) Eğer onu Arapça bilmeyenlerin bazısı üzerine indirmiş olsa idik. Artık onu onlara karşı okuyacak olsa idi ona imân edenler olmuş olmazlardı.

 Ömer Öngüt = O da onlara okusaydı, yine de ona inanmazlardı.

 Şaban Piriş = O da onlara okusaydı, yine de ona inanmazlardı.

 Sadık Türkmen = Onu o müşriklere okusaydı ona yine inanmazlardı.

 Seyyid Kutub = Onu o müşriklere okusaydı ona yine inanmazlardı.

 Suat Yıldırım = Onu onlara okusaydı, ona inanmazlardı:

 Süleyman Ateş = Onu onlara okusaydı, ona inanmazlardı:

 Tefhim-ul Kuran = Böylece onlara karşı onu okusaydı, yine ona iman edecek değillerdi.

 Ümit Şimşek = Ve onu bu yabancı kimse kendilerine okusaydı, yine inanmazlardı.

 Yaşar Nuri Öztürk = O onu onlara okusaydı, yine de ona inanmayacaklardı.

 İskender Ali Mihr = Böylece onlara, O’nu okusaydı (gene de) O’na îmân etmezlerdi (mü’min olmazlar, Allah’a ulaşmayı dilemezlerdi).

 İlyas Yorulmaz = Ve o yabancı kitabı onlara okumuş olsa idi, yine inananlardan olmazlardı.