Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/18

 إِلاَّ مَنِ اسْتَرَقَ السَّمْعَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ مُّبِينٌ

  İllâ menisterakas sem’a fe etbeahu şihâbun mubîn(mubînun).

Kelime Karşılaştırma
illâ : ancak
men : kim
isteraka : hırsızlık yaptı (gaybî bilgileri çalmak istedi)
es sem’a : duyma, işitme
fe : o zaman
etbea-hu : onu takip etti
şihâbun : bir şihap, yakıcı ateş parçası
mubînun : açıkça, görünen
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş takip etmektedir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak hırsızlama bir şey duymaya kalkışan olursa onun da ardından apaçık görünen bir ateş yalımıdır gönderdik.

 Abdullah Parlıyan = Öyle ki, göğün sırlarını çalmaya kalkışacak olanları, parlak bir ateş parçası izleyip kovalar.

 Adem Uğur = Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.

 Ahmed Hulusi = İşitme (orada açığa çıkan hakikati bedenselliğe mal etme) hırsızlığı yapan müstesna! Onu da apaçık ışık saçan ateş topu (hakikat ilmi nuru) izler.

 Ahmet Tekin = Ancak, dinleme yoluyla bilgi sızdıranlar, bilgi hırsızlığı yapanlar var. Hiç fırsat vermeden, gökten yere doğru delip geçen, kor halinde düşen gök cisimleri, alevler, gök mermileri onların peşlerini bırakmaz, işlerini bitirir.

 Ahmet Varol = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa onu da parlak bir ateş izler.

 Ali Bulaç = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir ateş izler.

 Ali Fikri Yavuz = Ancak kulak hırsızlığı eden Şeytan vardır ki, onu, apaçık bir yıldız takip eder (ve üzerine düşerek onu yakar).

 Ali Ünal = Şu kadar ki, (cinler, şeytanlar içinde) semanın sakinlerinden kulak hırsızlığıyla bir bilgi, bir haber kapmaya teşebbüs eden olursa, onu da apaçık görülebilen parlak bir ışık takip (ve yok) eder.

 Bayraktar Bayraklı = Ancak, kulak hırsızlığına kalkışan olursa, onun peşine de parlak bir ateş alevi takılır.

 Bekir Sadak = Fakat kulak hirsizligi yapan olursa, parlak bir ates onu kovalar.

 Celal Yıldırım = Ancak kulak hırsızlığıyla bir şeyler çalmak isteyenleri parlak bir ateş parçası izleyip kovalar.

 Cemal Külünkoğlu = Ancak (göğün sırlarını çalmak için) dinleme hırsızlığına yeltenen bir şeytan olursa onu (akıp yakan) parlak ışıklı bir alev kovalar.

 Diyanet İşleri (eski) = Fakat kulak hırsızlığı yapan olursa, parlak bir ateş onu kovalar.

 Diyanet Vakfi = Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.

 Edip Yüksel = Ancak onlardan kulak hırsızlığı eden olursa onu alevli bir ateş mermisi kovalar

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ancak kulak hırsızlığı eden olur, onu da parlak bir şihab ta'kıb etmektedir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir alev takip etmektedir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ancak kulak hırsızlığı eden şeytan hariç, onu apaçık bir alev sütunu takip eder.

 Gültekin Onan = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir ateş izler.

 Harun Yıldırım = Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.

 Hasan Basri Çantay = Ancak kulak hırsızlığı eden (şeytan) vardır ki onun ardına da (bakanların) apaçık (gördüğü) bir ateş parçası düşmekdedir.

 Hayrat Neşriyat = Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da apaçık parlak (yakıcı) bir ateş parçası ta'kib eder.

 İbni Kesir = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa; apaçık görülen bir ateş onu kovalar.

 Kadri Çelik = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir ateş izler.

 Muhammed Esed = öyle ki, ((göğün) sırlarını) çalmaya kalkışacak olan(lar)ın ardına hemen parlak bir alev takılır.

 Mustafa İslamoğlu = Fakat kim ki (gayb konusunda) kulak hırsızlığına soyunur, onun peşine ayan açık parlak bir alev takılır.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ancak o ki, kulak hırsızlık etmiş olur. Artık onu da apaçık bir ateş parçası takip eder.

 Ömer Öngüt = Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş şûlesi yetişip kovalar.

 Şaban Piriş = Ancak kulak hırsızlığı yapmak isteyen olursa onu parlak bir ateş kovalar.

 Sadık Türkmen = Ancak kulak hırsızlığı eden olursa; onu da kıvılcımlar saçan bir ateş/alev parçası kovalar!

 Seyyid Kutub = Ancak kulak hırsızlığına yeltenen bir şeytan olursa onu parlak ışıklı bir kayan yıldız kovalar.

 Suat Yıldırım = (16-18) Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar.

 Süleyman Ateş = Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ışın kovalar.

 Tefhim-ul Kuran = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir ateş izler.

 Ümit Şimşek = Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa onu da parlak bir alev izler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ancak kulak hırsızlığı eden olur; onun peşine de parlak bir ateş alevi düşer.

 İskender Ali Mihr = Ancak kim duyma hırsızlığı yaptıysa (gaybî bilgileri çalmak istediyse), o zaman onu açıkça yakıcı bir ateş parçası takip etti.

 İlyas Yorulmaz = Kim gizli gizli (göğü) dinlemeye çalışırsa, onu açık belirgin bir alev takip eder.