Önceki Ayet Sonraki Ayet  
67. Sûre Mülk/16

 أَأَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يَخْسِفَ بِكُمُ الأَرْضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ

  E emintum men fîs semâi en yahsife bikumul arda fe izâ hiye temûr(temûru).

Kelime Karşılaştırma
e emintum : emin mi oldunuz
men : kim, kimse, kişi
fî es semâi : semada, gökyüzünde
en yahsife : (yere) geçirmek
bikum(u) : sizi
el arda : arz, yeryüzü, yer
fe izâ : o zaman olunca
hiye : o
temûru : sarsılır, sallanır
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Göktekinin sizi yere geçirivermeyeceğinden emin mi oldunuz? (O zaman) bir de bakarsınız yeryüzü şiddetle çalkalanıyor.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Kudreti ve emri, gökte bulunan, yüce olan mâbûdun, sizi yerle berâber batırmayacağından emin misiniz? O vakit görürsün ki o sâkin yeryüzü, çalkanıp durmada, titreyip kıvranmada.

 Abdullah Parlıyan = Ey inkârcılar! Gökte olan Rabbinizin sizi yere batırıp göçürmesinden emin misiniz? O zaman yeryüzü ansızın sallanıp çalkalanmaktadır.

 Adem Uğur = Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.

 Ahmed Hulusi = Semâdakinin sizi arzınıza geçirmesinden güvencede misiniz? Birden o harekete geçip çalkalanmaya başlar!

 Ahmet Tekin = Gökte olanın, sizi yerin dibine batırmayacağından emin misiniz? İşte o zaman, o boyun eğen yer, ıstırapla sarsılır, çalkalanır.

 Ahmet Varol = Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman yer birden çalkalanmaya başlar.

 Ali Bulaç = Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp çalkalanmaktadır.

 Ali Fikri Yavuz = Göklerde olan (ve âlemin idaresine memur bulunan) meleklerin, sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? (Ey Mekke’liler!) O vakit bir de bakarsınız, arz çalkalanıp duruyor.

 Ali Ünal = Yoksa, her şeyin üzerinden her nesneyi gören ve kontrol eden Zât’ın sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? Oysa bir de bakmışsınız, yer titriyor ve çalkalanıp duruyor.

 Bayraktar Bayraklı = Göktekinin sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? O zaman yer şiddetle sarsılır.

 Bekir Sadak = Gokte olanin sizi yerin dibine gecirmesinden guvende misiniz? O zaman, yer, sarsildikca sarsilir.

 Celal Yıldırım = Göktekilerin sizi yere göçürüvermesinden emin misiniz ? O takdirde bakarsınız ki, ansızın yer sallanıp çalkalanır.

 Cemal Külünkoğlu = Göklerde olanın, (yaptıklarınız yüzünden) sizi yerin dibine batırmayacağından emin misiniz? (Ey Mekkeliler!) O vakit bir de bakarsınız, arz çalkalanıp duruyor.

 Diyanet İşleri (eski) = Gökte olanın sizi yerin dibine geçirmesinden güvende misiniz? O zaman, yer, sarsıldıkça sarsılır.

 Diyanet Vakfi = Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.

 Edip Yüksel = Yoksa, aniden sallanmaya başlayacak olan yerin dibine sizi batırmayacağına dair göktekinden güvence mi aldınız?

 Elmalılı Hamdi Yazır = Emîn misiniz o Semâdekinden; sizinle Arzı göçürüvermesinden? O vakıt bakarsınız ki o Arz çalkalanıyordur.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Emin misiniz o göktekinden; sizinle yeri göçürüvermesinden? O zaman bakarsın ki, o yer çalkalanıyor!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Her şeyi kuşatmış olan Allah'ın yeri sizinle birlikte göçürüvermesinden emin misiniz? O zaman yer çalkalanıyordur.

 Gültekin Onan = Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden güvencede (emin) misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp çalkalanmaktadır.

 Harun Yıldırım = Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? O zaman, o birden çalkalanır.

 Hasan Basri Çantay = (Bu âlemin tedbîrine müvekkel olan) gökdeki (melek) lerden, (Allahdan), sizi yere batırıvermesinden emîn mi olduunz? O vakit bakarsınız ki o (arz durmayıb) çalkanmakdadır.

 Hayrat Neşriyat = Gökte olanın (kâinâtın tedbir ve idâresine vekil kılınan meleklerin) sizi yere batırmasından emin mi oldunuz? Bir de bakarsınız ki o (yer) sarsılıyordur!

 İbni Kesir = Gökte olanın; sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? O zaman yer, sarsıldıkça sarsılır.

 Kadri Çelik = Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir de bakmışsınız, o (yeryüzü) çalkalanıp duruyor.

 Muhammed Esed = O Gökteki'nin, yeryüzünün bir gün gelip sarsılmaya başladığında sizi yutmasına izin vermeyeceğine emin olabilir misiniz?

 Mustafa İslamoğlu = Gökte olanın, sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin misiniz? O zaman bir de bakarsınız ki (arz) çalkalanmaya başlamış.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Emin mi oldunuz, gökte olanın sizi yerin dibine geçirivermesinden? O vakit o yer, çalkanıverir.

 Ömer Öngüt = Gökte olanın sizi yere batırıvermeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.

 Şaban Piriş = Gökte olanın sizi yere batırmayacağından güvende misiniz, O sarsıldığı zaman?

 Sadık Türkmen = Emin mi oldunuz? Gökte olan(Allah)ın sizi yere batırmayacağından! O zaman bakarsın ki, yer çalkalanıyor.

 Seyyid Kutub = Gökte olanın sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.

 Suat Yıldırım = Yüceler yücesi olan Allah’ın sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? O zaman bir de bakarsınız yer çalkalanıp duruyor.

 Süleyman Ateş = Gökte olanın, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer, birden sallanmağa başlar (ve siz yerin dibine geçersiniz).

 Tefhim-ul Kuran = Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp çalkalanmaktadır.

 Ümit Şimşek = Yoksa semâdakinin, sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? Bir de bakarsınız, yer sallanıp duruyor...

 Yaşar Nuri Öztürk = O göktekinin, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer aniden çalkalanmaya başlar.

 İskender Ali Mihr = Gökyüzündeki Kişinin (Allah’ın), o (yer) sallandığı zaman sizi, yere geçirmesinden (geçirmeyeceğinden) emin mi oldunuz?

 İlyas Yorulmaz = Gökyüzünde olanın, sizi yerin dibine geçirmesinden güvende mi oldunuz? O azap birdenbire harekete geçer.