Önceki Ayet Sonraki Ayet  
54. Sûre Kamer/16

 فَكَيْفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ

  Fe keyfe kâne azâbî ve nuzur(nuzuri).

Kelime Karşılaştırma
fe : işte
keyfe : nasıl
kâne : oldu
azâbî : azabım
ve nuzuri : ve benim uyarılarım
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!

 Abdullah Parlıyan = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış bir görün.

 Adem Uğur = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış!

 Ahmed Hulusi = Benim azabım ve uyarmalarım bak nasıl oldu!

 Ahmet Tekin = Benim azâbım, sorumluluk, hesap ve ceza konusundaki uyarılarım nasılmış gördüler.

 Ahmet Varol = (Bakın) benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

 Ali Bulaç = Şu halde Benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış?

 Ali Fikri Yavuz = (İşte bak, Ey Rasûlüm), benim azabım ve tehdidlerim nasıl oldu!...

 Ali Ünal = İşte görün nasılmış Benim cezalandırmam ve nasıl gerçekleşirmiş tehditlerim!

 Bayraktar Bayraklı = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

 Bekir Sadak = Benim azabim ve uyarmam nasilmis?

 Celal Yıldırım = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ?

 Cemal Külünkoğlu = Benim azabım ve uyarılarım(ın akıbeti) nasılmış (gördüler)!

 Diyanet İşleri (eski) = Benim azabım ve uyarmam nasılmış?

 Diyanet Vakfi = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış!

 Edip Yüksel = Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ki nasıl azâbım ve inzarlarım?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = azabım ve uyarılarım nasılmış!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (görsünler)!

 Gültekin Onan = Şu halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış?

 Harun Yıldırım = Şu halde benim azabım ve uyarıpkorkutmam nasılmış?

 Hasan Basri Çantay = Ki benim azabım ve (bundan evvel) tehdîdlerim nice imiş (düşünün).

 Hayrat Neşriyat = Artık (bak,) benim azâbım ve korkutmalarım nasılmış?

 İbni Kesir = Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?

 Kadri Çelik = O halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış, ha?

 Muhammed Esed = Ve uyarılarım gözardı edildiğinde verdiğim azap ne şiddetlidir!

 Mustafa İslamoğlu = Nitekim, uyarımın (dinlenilmemesi) halinde azabım nasıl olurmuş (görün)!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (15-16) Ve şanım hakkı için onu (o gemiyi) bir ibret olmak üzere bıraktık fakat hani yâd edip ibret alan? Artık Benim azabım ve korkutmam nasıl imiş?

 Ömer Öngüt = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

 Şaban Piriş = -Azabım ve uyarılarım nasılmış?

 Sadık Türkmen = Azabim ve uyarılarım nasılmış?!

 Seyyid Kutub = Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

 Suat Yıldırım = Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!

 Süleyman Ateş = Benim azâbım ve uyarılarım nasılmış (görsünler diye).

 Tefhim-ul Kuran = Şu halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış?

 Ümit Şimşek = Nasıl oluyormuş uyarılarım ve azabım?

 Yaşar Nuri Öztürk = Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!

 İskender Ali Mihr = Öyleyse inzarım (uyarılarım) ve azabım nasıl oldu?

 İlyas Yorulmaz = Benim azabım ve uyarılarım nasıl olmuş?