Önceki Ayet Sonraki Ayet  
38. Sûre Sâd/16

 وَقَالُوا رَبَّنَا عَجِّل لَّنَا قِطَّنَا قَبْلَ يَوْمِ الْحِسَابِ

  Ve kâlû rabbenâ accil lenâ kıttanâ kable yevmil hisâb(hisâbi).

Kelime Karşılaştırma
ve kâlû : ve dediler
rabbe-nâ : Rabbimiz
accil : acele ver
lenâ : bize
kıtta-nâ : bizim payımız
kable : önce
yevmi el hisâbi : hesap günü
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce payımızı hemen ver!”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve Rabbimiz derler, soru gününden önce tez ver azâbımızı.

 Abdullah Parlıyan = İnkarcılar alaylı bir şekilde: “Ey Rabbimiz!” derler. “Hesap gününden önce, payımıza düşen cezayı bize hemen ver!

 Adem Uğur = Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.

 Ahmed Hulusi = (Alayla) dediler ki: "Rabbimiz! Hak ettiğimizi, yapılanların sonuçlarının açıkça görüleceği süreçten önce, hemen ver!"

 Ahmet Tekin = 'Ey Rabbimiz! Bizi tehdit ettiğin azâbı, hesap gününden önce âcilen ver.' dediler.

 Ahmet Varol = (Alayla): 'Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim payımızı çabucak ver' derler.

 Ali Bulaç = (Alaylı alaylı) Dediler ki: "Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver."

 Ali Fikri Yavuz = (O Mekke kâfirleri) bir de şöyle dediler: “- Ey Rabbimiz! Hesab gününden evvel amel defterimizi ver (de görelim neymiş o)!”

 Ali Ünal = Böyle iken, alaylı alaylı, “Rabbimiz, Hesap Günü gelmeden önce azaptaki payımızı hemen veriver!” diyorlar.

 Bayraktar Bayraklı = “Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver!” dediler.

 Bekir Sadak = Onlar ise «Rabbimiz! Bizim payimizi hesap gununden once ver» derler.

 Celal Yıldırım = Onlar ise, «ey Rabbimiz! Hesap günü gelmeden payımızı hemen ver» derler. (Bununla hesap ve ceza konusunu alaya alırlar).

 Cemal Külünkoğlu = (Müşrikler alay ederek:) “Rabbimiz! Bizim azap payımızı hesap gününden önce ver” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlar ise 'Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver' derler.

 Diyanet Vakfi = Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.

 Edip Yüksel = Ve, 'Rabbimiz, Hesap Gününden önce acele olarak payımızı ver,' diye meydan okudular.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir de ya rabbenâ bizim pusulamızı hisab gününden evvel acele ver, dediler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de: «Ey Rabbimiz, hesap gününden önce bizim pusulamızı (payımızı) acele ver!» dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir de: «Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azabdan payımızı acele ver» dediler.

 Gültekin Onan = (Alaylı alaylı) Dediler ki: "Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver."

 Harun Yıldırım = Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.

 Hasan Basri Çantay = (Şöyle) dediler: «Ey Rabbimiz, hesâb gününden evvel bizim amel defterimizi acele ver (de görelim)».

 Hayrat Neşriyat = Bir de (alay ederek) dediler ki: 'Rabbimiz! Bize (azabdan) payımızı, hesab gününden önce hemen ver!'

 İbni Kesir = Ve dediler ki: Rabbımız; hesab gününden önce bizim payımızı çabuklaştırıver.

 Kadri Çelik = (Alay edercesine) Dediler ki: “Rabbimiz! Hesap gününden önce (azaptan bize vaat ettiğin) payımızı çabuklaştırıver.”

 Muhammed Esed = Onlar (alaylı bir şekilde): "Ey Rabbimiz!" derler, "Hesap Günü'nden önce payımıza düşen (cezayı) hemen ver bize!"

 Mustafa İslamoğlu = İşte onlar, "Rabbimiz! Bizim hesabımızı Hesap Günü'nden önce, hemen şimdi kes!" diye (alay ederler).

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve dediler ki: «Ey Rabbimiz! Bizim için amel defterimizi hesap gününden evvel çabucak ver.»

 Ömer Öngüt = Ve dediler ki: "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce hemen ver!"

 Şaban Piriş = Ve diyorlardı ki: -Rabb’imiz, bize düşeni hesap gününden önce acele ver!..

 Sadık Türkmen = Alaylı bir şekilde dediler ki: “Rabbimiz, bizim azap payımızı çabuklaştır. Hesap gününden önce (ver).”

 Seyyid Kutub = İnkârcılar ise dediler ki; «Rabb'imiz! Bizim azab payımızı hesap gününden önce ver.»

 Suat Yıldırım = Bir de o kâfirler alayla şöyle dediler: "Ey bizim Rabbimiz, bizim azap payımızı hesap günü gelmeden çabuklaştır."

 Süleyman Ateş = (Alay ederek) Dediler ki: "Rabbimiz, bizim (azâb) payımızı hesap gününden önce, hemen ver."

 Tefhim-ul Kuran = (Alaylı alaylı) Dediler ki: «Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver.»

 Ümit Şimşek = Yine de 'Rabbimiz, bizim azaptan payımızı hesap gününden önce hemen ver' dediler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Şöyle dediler: "Rabbimiz, bizim payımızı/hesap defterimizi, hesap gününden önce çabucak ver!"

 İskender Ali Mihr = Ve: "Rabbimiz, hesap gününden önce bizim payımızı, bize acele ver." dediler.

 İlyas Yorulmaz = Onlar “Rabbimiz! Hesap gününden önce, bizim payımıza düşen azabı acil olarak başımıza ver” dediler.