Önceki Ayet Sonraki Ayet  
83. Sûre Mutaffifîn/15

 كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ

  Kellâ innehum an rabbihim yevme izin le mahcûbûn(mahcûbûne).

Kelime Karşılaştırma
kellâ : hayır
inne-hum : muhakkak ki onlar
an rabbi-him : Rab’lerinden
yevme izin : o gün
le : mutlaka, elbette
mahcûbûne : hicaplanmış, perdelenmiş olanlardır
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = İş öyle değil, hayır, şüphe yok ki onlar, o gün elbette Rablerinin lütfünden, bir perdeyle, bir engelle uzak kalırlar.

 Abdullah Parlıyan = Elbette onlar o gün Rablerinin rahmetinden yoksun bırakılacaklardır veya onlar o gün Rablerini göremeyeceklerdir.

 Adem Uğur = Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.

 Ahmed Hulusi = Hayır! Muhakkak ki onlar, o gün, elbette Rablerinden perdelidirler!

 Ahmet Tekin = Başlarına gelecekleri düşünsünler. Onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

 Ahmet Varol = Hayır. Onlar o gün Rabblerinden perdelenmişlerdir. [2]

 Ali Bulaç = Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.

 Ali Fikri Yavuz = Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir.

 Ali Ünal = Hayır, asla! O gün onlar, Rabbilerinın yakınlığından ve O’nun rahmetinden mahrum kalacaklardır.

 Bayraktar Bayraklı = Hayır! Doğrusu, o gün Rablerinden perdelenmiş olacaklardır.

 Bekir Sadak = Hayir; dogrusu onlar o gun, Rablerinden yoksun kalacaklardir.

 Celal Yıldırım = Hayır, (iş bu kadar do değil), onlar o gün elbette Rablarından (O'nu görmekten, rahmetine, yüce nimetlerine ermekten) perde arkasında (mahrum ve mahcûb) kalacaklardır.

 Cemal Külünkoğlu = Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilecekler.

 Diyanet İşleri (eski) = Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır.

 Diyanet Vakfi = Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.

 Edip Yüksel = Doğrusu, o gün onlar Rab'lerinden perdelenir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hayır hayır! Muhakkakki onlar o gün rablarından hicabda kalacaklar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrum kalacaklardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

 Gültekin Onan = Hayır; gerçekten onlar, rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.

 Harun Yıldırım = Elbette onlar o gün Rablerinin rahmetinden yoksun bırakılacaklardır veya onlar o gün Rablerini göremeyeceklerdir.

 Hasan Basri Çantay = Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat'iyyen mahrumdurlar.

 Hayrat Neşriyat = Hayır! Şübhesiz onlar, o gün Rablerinden gerçekten perdelenmiş olan kimselerdir(O’nu göremezler)!

 İbni Kesir = Hayır doğrusu onlar, o gün Rabblarından kesinlikle mahrumdurlar.

 Kadri Çelik = Hayır! Gerçekten onlar, rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.

 Muhammed Esed = Elbette onlar, o Gün Rablerin(in rahmetin)den yoksun bırakılacaklar:

 Mustafa İslamoğlu = Bundan daha beteri de var: Elbet onlar o gün Rablerinden mahrum kalacaklar;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.

 Ömer Öngüt = Hayır! Muhakkak ki onlar o gün Rablerini görmekten mahrum kalacaklardır.

 Şaban Piriş = -Hayır! Gerçek şu ki, onlar o gün Rab’lerinden mahrum olanlardır.

 Sadık Türkmen = Hayır, hayır! Şüphesiz onlar o gün Rablerinin rahmetinden yoksundurlar!

 Seyyid Kutub = Hayır, şüphesiz onlar o gün, Rabblerinden mahrum kalacaklardır.

 Suat Yıldırım = Hayır! Hayır! Bu, cezasız kalmayacak. Onlar, o gün Rab’lerini görmekten mahrum kalacaklardır.

 Süleyman Ateş = Hayır, doğrusu onlar, o gün Rablerinden perdelenmişlerdir.

 Tefhim-ul Kuran = Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.

 Ümit Şimşek = Heyhat! Onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hayır! Onlar o gün Rablerine karşı tam bir şekilde perdelenmişlerdir.

 İskender Ali Mihr = Hayır, muhakkak ki onlar izin günü Rab’lerinden elbette perdelenmiş olanlardır (Rab’lerini göremezler).

 İlyas Yorulmaz = Onlar hesap günü Rablerine karşıda kesinlikle mahcup duruma düşecekler.