Önceki Ayet Sonraki Ayet  
92. Sûre Leyl/14

 فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى

  Fe enzertukum nâran telezzâ.

Kelime Karşılaştırma
fe : öyleyse, işte
enzertu-kum : ben sizi uyardım
nâren : ateş
telezzâ : alevleri çoğalan, yakıcılığı gittikçe artan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Artık sizi korkuttum alev alev parlayan ateşle.

 Abdullah Parlıyan = İşte sizi alevler saçan ateşe karşı uyarıyorum

 Adem Uğur = (Ey insanlar!) Alev alev yanan bir ateşle sizi uyardım.

 Ahmed Hulusi = Sizi, çok alevlenen ateşe karşı uyardım.

 Ahmet Tekin = Ben sizi köpürdükçe köpüren, alev saçan bir ateşe karşı uyardım.

 Ahmet Varol = İşte sizi alevler saçan bir ateşle uyardım.

 Ali Bulaç = Artık sizi, 'alevleri kabardıkça kabaran' bir ateşle uyardım.

 Ali Fikri Yavuz = İşte sizi, alevlendikçe alevlenen bir ateşle korkuttum.

 Ali Ünal = Bu bakımdan, sizi alevlendikçe alevlenen bir Ateş’e karşı uyardım.

 Bayraktar Bayraklı = Alev alev yanan bir ateşle sizi uyarıyorum.

 Bekir Sadak = Sizi alevler sacan atesle uyardim;

 Celal Yıldırım = Sizi, köpürüp dalga dalga alevleri yükselen ateşle uyardım.

 Cemal Külünkoğlu = Ben sizi alev saçan bir ateşe karşı uyardım.

 Diyanet İşleri (eski) = Sizi alevler saçan ateşle uyardım;

 Diyanet Vakfi = (Ey insanlar!) Alev alev yanan bir ateşle sizi uyardım.

 Edip Yüksel = Ben sizi alevli bir ateşe karşı uyardım.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ben size bir ateş haber verdim ki köpürdükçe köpürür

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ben sizi köpürdükçe köpüren bir ateşe karşı uyardım.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ben sizi köpürdükçe köpüren bir ateşe karşı uyardım.

 Gültekin Onan = Artık sizi, 'alevleri kabardıkça kabaran' bir ateşle uyardım.

 Harun Yıldırım = Bakın! Sizi alevli bir ateşle korkutarak uyardım.

 Hasan Basri Çantay = İşte ben size alevlendikce alevlenen bir ateş (in tehlikesin) i haber verdim.

 Hayrat Neşriyat = (Ben) işte sizi, şiddetle alevlenen bir ateşle korkuttum.

 İbni Kesir = Sizi alevler saçan ateşle uyardım.

 Kadri Çelik = Artık sizi, yalın ateşle uyardım.

 Muhammed Esed = İşte, sizi alevler saçan ateşe karşı uyarıyorum;

 Mustafa İslamoğlu = İşte sizi çılgınca kışkırtılmış bir ateşe karşı uyarmış bulunuyorum:

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık sizi alev saçıp duran bir ateş ile korkuttum.

 Ömer Öngüt = Ben sizi alevler saçan bir ateşe karşı uyardım.

 Şaban Piriş = Sizi, alev saçan ateşe karşı uyardım.

 Sadık Türkmen = Artik ben sizi köpürerek yanan bir ateşten uyardım.

 Seyyid Kutub = Ben sizi alev saçan bir ateşe karşı uyardım.

 Suat Yıldırım = İşte Ben, sizi alev saçan bir ateşe karşı uyarıyorum.

 Süleyman Ateş = Ben sizi alev saçan bir ateşe karşı uyardım.

 Tefhim-ul Kuran = Artık sizi, 'alevleri kabardıkça kabaran' bir ateşle uyardım.

 Ümit Şimşek = Ben sizi alev saçan bir ateş hakkında uyarmış bulunuyorum.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ben sizi, köpürerek yanan bir ateşe karşı uyardım.

 İskender Ali Mihr = İşte sizi yakıcılığı gittikçe artan bir ateşle uyardım.

 İlyas Yorulmaz = Ben sizi tutuşturulmuş bir ateşle uyarıyorum.