Önceki Ayet Sonraki Ayet  
40. Sûre Mü’min/14

 فَادْعُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ

  Fed’ûllâhe muhlisîne lehud dîne ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece, artık
ud’û allâhe : Allah’a dua edin
muhlisîne : has kılarak, özel olarak
lehu : ona
ed dîne : dîn
ve lev : ve şâyet, eğer
kerihe : kerih oldu, istenmedi
el kâfirûne : kâfirler, inkâr edenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = O hâlde, kâfirlerin hoşuna gitmese de, siz dini Allah’a has kılarak O’na ibadet edin.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Artık, dîninde, özünüzü tamâmıyla ona bağlıyarak çağırın Allah'ı kâfirler istemese de.

 Abdullah Parlıyan = O Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler hoşlanmasa da, siz ey mü'minler! Dini Allah'a has kılarak, içten bir inançla gösterişten uzak, samimiyetle O'na dua edip yalvarın.

 Adem Uğur = Haydi, kâfirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlâslı olarak dua edin!

 Ahmed Hulusi = Öyle ise hakikat bilgisini inkâr edenler kerih görse de, Din'i O'na has kılarak Allâh'a yönel!

 Ahmet Tekin = Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin hoşuna gitmese de, Allah’ın dinini ve düzenini içtenlikle benimseyerek samimiyetle toplumunuzda uygulayıp Allah’a ibadet ve dua edin.

 Ahmet Varol = Kâfirler hoşlanmasalar da siz dini yalnız O'na halis kılarak Allah'a dua (ibadet) edin.

 Ali Bulaç = Öyleyse, dini yalnızca O'na halis kılanlar olarak Allah'a dua (kulluk) edin; kafirler hoş görmese de.

 Ali Fikri Yavuz = O halde siz, Allah’a ibadeti hâlis kılarak hep O’na itaat edin, varsın kâfirler hoşlanmasınlar.

 Ali Ünal = Ama siz (ey mü’minler), kâfirler hoşlanmasalar da, dinini bütün yanlarıyla içten kabul ederek ve yalnız O’nun rızasını düşünerek Allah’a kulluk ve duada bulunun.

 Bayraktar Bayraklı = Kâfirler hoşlanmasa da siz, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na dua ediniz.

 Bekir Sadak = Ey inananlar! Inkarcilar istemese de, dini yalniz Allah'a has kilarak O'na yalvarin.

 Celal Yıldırım = O halde kâfirler hoşlanmasa da siz (ey mü'minler!) dini Allah'a hâlis kılarak gösterişten uzak, samimiyetle O'na duâ edip yalvarın.

 Cemal Külünkoğlu = O hâlde, inkârcılar hoşlanmasalar da siz, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na dua (ve ibadet) edin.

 Diyanet İşleri (eski) = Ey inananlar! İnkarcılar istemese de, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na yalvarın.

 Diyanet Vakfi = Haydi, kâfirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlâslı olarak dua edin!

 Edip Yüksel = İnkarcılar hoşlanmasa da dini sadece ALLAH'a ait kılarak O'na kulluk edin.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O halde siz, dini Allah için halıs kılarak hep ona çağırın isterse kâfirler hoşlanmasınlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O halde sizler, dini kendisi için halis kılarak (dininde samimi olarak) hep Allah'a ibadet edin; isterse kafirler hoşlanmasınlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O halde siz, dini Allah için halis kılarak hep O'na yalvarın. İsterse kâfirler hoşlanmasınlar.

 Gültekin Onan = Öyleyse, dini yalnızca O'na halis kılanlar olarak Tanrı'ya dua (kulluk) edin; kafirler hoş görmese de.

 Harun Yıldırım = Haydi, kâfirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlâslı olarak dua edin!

 Hasan Basri Çantay = Haydi (ey mü'minler), kâfirlerin hoşuna gitmese de, Allaha, Onun dîninde ıhlâs (ve samîmiyyet) erbabı olarak, ibâdet edin.

 Hayrat Neşriyat = Öyle ise kâfirlerin hoşuna gitmese de, (siz) dînde O’na (karşı) ihlâslı (samîmi)kimseler olarak Allah’a duâ edin!

 İbni Kesir = Öyleyse kafirler istemese de, siz dini yalnız O'na halis kılanlar olarak Allah'a dua edin.

 Kadri Çelik = Öyleyse, küfre sapanlar hoş görmese bile, dini yalnızca O'na halis kılanlar olarak Allah'a yakarıp durun.

 Muhammed Esed = Hakikati inkar edenleri ne kadar öfkelendirse de içten bir inançla yalnız Allah'a bağlanarak O'na dua edin!

 Mustafa İslamoğlu = Hakikati inkar edenleri ne denli kızdırsa da, siz akideyi yalnız O'na has kılarak saf ve samimi bir inançla sadece Allah'a yalvarın!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık Allah'a dini O'nun için halis kılarak ibadet ediniz. Velev ki kâfirler hoşlanmasınlar.

 Ömer Öngüt = Kâfirlerin hoşuna gitmese de, siz Allah'a, dini yalnız O'na hâlis kılarak duâ edin.

 Şaban Piriş = Kafirlerin hoşuna gitmese de dini/hayat düzenini Allah’a özgü kılarak yalnızca Ona dua edin.

 Sadık Türkmen = Allah’a dua edin, dini (insan hak, özgürlük ve vecibelerini), yalnız O’na halis kılarak (Allah’a göre düzenleyin!) İnkârcılar hoş görmese de!..

 Seyyid Kutub = Ey inananlar! Kafirlerin hoşuna gitmese de siz, dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na çağırın.

 Suat Yıldırım = O halde kâfirler hoşlanmasalar da siz, ibadeti gönülden ve yalnız Allah’a yaparak O’na dua edin.

 Süleyman Ateş = Kâfirlerin hoşuna gitmesede siz, dini yalnız Allah'a hâlis kılarak O'na çağırın.

 Tefhim-ul Kuran = Öyleyse, dini yalnızca O'na halis kılanlar olarak Allah'a dua (kulluk) edin; kâfirler hoş görmese de.

 Ümit Şimşek = Kâfirler hoşlanmasa da, siz dini bütünüyle Ona has kılarak Allah'a yakarın.

 Yaşar Nuri Öztürk = Kâfirler hoşlanmasa da siz, dini yalnız O'na özgüleyerek, Allah'a dua edin!

 İskender Ali Mihr = Öyleyse dîni, O’na halis kılarak Allah’a davet edin. Kâfirler kerih görse de.

 İlyas Yorulmaz = Doğruları inkâr edenlerin hoşuna gitmese de, sen dinde yalnızca sana öğretildiği gibi ilave yapmadan, Allah’a dua et.