Önceki Ayet Sonraki Ayet  
3. Sûre Âl-iİmrân/135

 وَالَّذِينَ إِذَا فَعَلُواْ فَاحِشَةً أَوْ ظَلَمُواْ أَنْفُسَهُمْ ذَكَرُواْ اللّهَ فَاسْتَغْفَرُواْ لِذُنُوبِهِمْ وَمَن يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللّهُ وَلَمْ يُصِرُّواْ عَلَى مَا فَعَلُواْ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

  Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn (ya’lemûne).

Kelime Karşılaştırma
vellezîne : ve onlar
izâ fealû : yaptıkları zaman
fâhişeten : kötülük
ev zalemû : veya zulmettiler
enfuse-hum : nefslerine, kendilerine
zekerû allâhe : Allah’ı zikrettiler
fe estagferû : o zaman, hemen istiğfar ettiler, mağfiret dilediler
li zunûbi-him : kendi günahları için
ve men : ve kim
yagfiru ez zunûbe : mağfiret eder, bağışlar (günahları sevaba çevirir)
illâ allâhu : Allah’tan başka
ve lem yusırrû : ve ısrar etmezler
alâ mâ fealû : yaptıkları şeyler üzerinde
ve hum : ve onlar
ya’lemûne : biliyorlar, bilirler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, kötü bir iş işlediler mi, yahut nefislerine bir zulümde bulundular mı Allah'ı anıp suçlarının yarlıganmasını dileyenlerdir ve Allah'tan başka kimdir günahları yarlıgayan? Onlar, işledikleri suçta, bile bile ısrar da etmezler.

 Abdullah Parlıyan = Ve onlar utanç verici bir iş yaptıkları veya varlık sebeblerine aykırı bir davranışta bulundukları zaman, Allah'ı hatırlar ve günahlarının affı için yalvarırlar. Zaten Allah'tan başka kim günahları affedebilir? Onlar işledikleri günah ve hatalı işlerde de bilerek ısrar etmezler.

 Adem Uğur = Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.

 Ahmed Hulusi = Onlar utanılacak bir iş yaptıklarında veya (Allâh'tan perdelenerek) nefslerine zulmettiklerinde; Allâh'ı düşünüp yaptıkları yanlış, kusur dolayısıyla istiğfar ederler. Suçları da Allâh'tan başka kim bağışlayabilir (ki)! Onlar yaptıkları yanlışlarda ısrarlı değillerdir.

 Ahmet Tekin = İlâhî emirlere yapışanlar, büyük günah işledikleri zaman, yahut kendilerine, birbirlerine zulmettikleri, haksızlık ettikleri zaman Allah’ın büyüklüğünü, tehdidini hatırlayıp ibadet ederek, günahlarından dolayı Allah’tan bağışlanma dilerler. Allah’tan başka, günahları kim bağışlayabilir? Onlar bile bile işledikleri günahlarda ısrar etmezler.

 Ahmet Varol = Onlar bir fenalık yaptıklarında yahut kendi kendilerine haksızlık ettiklerinde Allah'ı anar ve günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka kim bağışlar? Onlar işlediklerinde bile bile ısrar etmezler.

 Ali Bulaç = Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir.

 Ali Fikri Yavuz = Ve bir günâh işledikleri veya nefislerine zulüm ettikleri zaman Allah’ı anarak hemen günahlarının bağışlanmasını istiyenler, (ki günahları Allah’dan başka kim bağışlayabilir?) hem de yaptıkları günaha bile bile ısrar etmemiş olanlar (var ya);

 Ali Ünal = Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında veya (günahla) kendi öz canlarına zulmettiklerinde peşinden hemen Allah’ı hatırlar, O’nu anar ve günahlarının affedilmesini dilerler –zaten, günahları Allah’tan başka kim affedebilir ki! Ayrıca, işledikleri (günah ve hatalarda) bile bile ısrar da etmezler.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar, utanç verici bir iş yaptıkları veya kendi kendilerine haksızlık ettikleri zaman Allah'ı anar ve günahlarının affı için yalvarırlar. Zaten günahları Allah'tan başka kim affedebilir? Bunlar yaptıkları fenalık üzerinde bile bile ısrar etmezler.

 Bekir Sadak = Onlar fena bir sey yaptiklarinda veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'i anarlar, gunahlarinin bagislanmasini dilerler. Gunahlari Allah'tan baska bagislayan kim vardir? Onlar, yaptiklarinda bile bile direnmezler.

 Celal Yıldırım = Ve onlar ki, bir hayâsızlık işledikleri veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anar, günahlarından dolayı istiğfar ederler —günahları da Allah'tan başka kim bağışlar?— ve yaptıkları (kötülük, kusur ve günah) üzerinde ısrar edip bile bile durmazlar.

 Cemal Külünkoğlu = Ve (yine) onlar fena bir şey yaptıklarında veya (günah işleyerek) kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayarak günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir? Onlar, işledikleri günahlarda bile bile ısrar etmezler.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlar fena bir şey yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile direnmezler.

 Diyanet Vakfi = Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.

 Edip Yüksel = Onlar ki bir günah işledikleri, yahut kendilerine zulmettikleri zaman ALLAH'ı anımsar ve günahları için bağışlanma dilerler -Zaten ALLAH'tan başka kim günahları bağışlayabilir ki?- ve onlar bile bile günah işlemeye devam etmez

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onlar ki bir kabahat yaptıkları veya nefislerine bir zulmettikleri vakıt Allahı anarlar da derhal günahlarına istiğfar ederler, günahları da Allahdan başka kim mağfiret eder? Hem yaptıklarına bile bile ısrar etmezler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar bir kusur işledikleri veya kendilerine bir zulmettiklerinde Allah'ı ananlar ve hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenlerdir. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki? Bir de onlar, yaptıklarına bile bile ısrar etmezler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve onlar çirkin bir günah işledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allah'tan başka günahları kim bağışlayabilir? Bir de onlar, bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmezler.

 Gültekin Onan = Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman. Tanrı'yı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Tanrı'dan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir.

 Harun Yıldırım = Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında veya nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp günahları için bağışlanma dilerler. Günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir? Ayrıca onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.

 Hasan Basri Çantay = Ve çirkin bir günâh işledikleri, yâhud nefslerine zulmetdikleri vakit Allahı hatırlayarak hemen günâhlarının yarlığanmasını isteyenlerdir. Günâhları Allahtan başka kim yarlığar? Bir de onlar işledikleri (günâh) üzerinde, bilib dururlarken ısrar etmeyenlerdir.

 Hayrat Neşriyat = Ve (onlar,) çirkin bir iş yaptıkları veya nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı zikredip günahlarının bağışlanmasını isterler. Zâten Allah’dan başka, günahları kim bağışlar? Hem (onlar,) işledikleri (günahları)nda kendileri bile bile ısrâr etmeyen kimselerdir.

 İbni Kesir = Onlar ki; fena bir şey yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar. Hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları, Allah'tan başka kim bağışlar? Hem onlar yaptıklarında bile bile ısrar da etmezler.

 Kadri Çelik = Onlar fena bir şey yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar ve günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar yaptıklarında, bile bile ısrar etmezler.

 Muhammed Esed = Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları üzerinde bildikleri halde ısrarla durmayanlardır.

 Mustafa İslamoğlu = O takvâ sahipleri, çirkin bir iş yaptıkları, yahut bir günahla nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlarlar ve günahlarının bağışlanmasını isterler. Zaten Allah'tan başka günahları bağışlayacak kim var? Onlar, işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında yahut öz benliklerine zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlar da günahları için af dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affeder ki? Ve onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.

 Ömer Öngüt = Onlar ki bir kötülük yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir? Bir de onlar işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.

 Şaban Piriş = Muhsinler, bir çirkin iş yaptıklarında veya nefislerine zulmettiklerinde Allah’ı zikredip günahları için mağfiret dilerler. Allah’tan başka günahları kim bağışlar? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.

 Sadık Türkmen = Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp, hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.

 Seyyid Kutub = Yine onlar bir kötülük işlediklerinde ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının affedilmesini dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affedebilir? Onlar işledikleri günahlarda bile bile ısrar etmezler.

 Suat Yıldırım = O müttakiler ki çirkin bir iş yaptıklarında veya kendi nefislerine zulmettiklerinde, peşinden hemen Allah’ı anar, günahlarının affedilmesini dilerler. Zaten günahları Allah’tan başka kim affeder ki? Bir de onlar, bile bile işledikleri günahlarda ısrar etmez, o günahları sürdürmezler.

 Süleyman Ateş = Ve onlar bir kötülük yaptıkları, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allâh'ı hatırlayarak hemen günâhlarının bağışlanmasını dilerler; günâhları da Allah'tan başka kim bağışlayabilir? Ve onlar, hatâlarında bile bile, ısrar etmezler.

 Tefhim-ul Kuran = Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları üzerinde bildikleri halde ısrarla durmayanlardır.

 Ümit Şimşek = O takvâ sahipleri, çirkin bir iş yaptıkları, yahut bir günahla nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlarlar ve günahlarının bağışlanmasını isterler. Zaten Allah'tan başka günahları bağışlayacak kim var? Onlar, işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında yahut öz benliklerine zulmettiklerinde, Allah'ı hatırlar da günahları için af dilerler. Günahları Allah'tan başka kim affeder ki? Ve onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.

 İskender Ali Mihr = Ve onlar (takva sahipleri), bir kötülük yaptıkları veya nefslerine zulmettikleri zaman Allah’ı zikrederler, hemen günahları için mağfiret dilerler. Ve Allah’tan başka kim günahları mağfiret eder. Ve onlar, yaptıkları şeylerde (hatalarda), bilerek ısrar etmezler.

 İlyas Yorulmaz = (Korunanlar) Utanç veren bir suç işlediklerinde veyahut kendi nefislerine haksızlık yaptıklarında, Allah’ı hatırlarlar ve yaptıkları hatalardan dolayı bağışlanmayı isterler. Hataları, Allah dan başka kim bağışlayabilir ki? Onlar yaptıkları yanlışları bile bile devam ettirmezler.