Önceki Ayet  
20. Sûre Tâ-Hâ/135

 قُلْ كُلٌّ مُّتَرَبِّصٌ فَتَرَبَّصُوا فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ أَصْحَابُ الصِّرَاطِ السَّوِيِّ وَمَنِ اهْتَدَى

  Kul kullun muterabbisun fe terabbesû, fe se ta’lemûne men ashâbus sırâtıs seviyyi ve menihtedâ.

Kelime Karşılaştırma
kul : de
kullun : hepsi, herkes
muterebbisun : bekleyenler
fe : böylece, öyleyse
terabbesû : siz bekleyin
fe : o zaman, artık
se ta’lemûne : yakında bileceksiniz, öğreneceksiniz
men : kim, kimse
ashâbu : ashab, sahip, ehil olan
es sırâtı es seviyyi : Sıratı Mustakîm
ve men : ve kim
ihtedâ : hidayete erdi
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ey Muhammed, de ki: “Herkes beklemektedir, siz de bekleyin. Yakında kimin düz yolun sahipleri olduğunu, kimin doğru yolu bulduğunu bileceksiniz!”

 Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Hepimiz beklemekte, gözetlemekteyiz, siz de gözetip durun, yakında bileceksiniz, doğru yola sâhib olanlar kimlermiş, doğru yolu bulan kimmiş.

 Abdullah Parlıyan = De ki: Herkes geleceğin, kendilerine getireceği şeyi ümitle beklemektedir. Öyleyse siz de, bekleyin bakalım. Yakında bileceksiniz, doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş! Hidayette olan kimmiş!

 Adem Uğur = De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!

 Ahmed Hulusi = De ki: "Herkes bekleyip gözetlemekte; siz de gözetleyin! Düpedüz yolun ehli kimmiş, hakikate eren kimmiş yakında bileceksiniz!"

 Ahmet Tekin = 'Herkes dünyadaki işlerin nasıl bir sonuca varacağını beklemektedir. Öyleyse siz de bekleyin. Doğru, dengeli yolun yolcuları kimlermiş, doğru, yolu tercih edenler kimlermiş, yakında anlayacaksınız.' de.

 Ahmet Varol = De ki: 'Herkes gözetlemektedir. Siz de gözetleyin. Düzgün yolda gidenlerin kimler olduklarını ve hidayete erenlerin kimler olduklarını yakında bileceksiniz.'

 Ali Bulaç = De ki: "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz."

 Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm) de ki: Hepimiz beklemekteyiz, siz de beklemeye durun. Çünkü doğru yol sahibleri kimler bulunduğunu ve doğru giden kim olduğunu yakında bileceksiniz.

 Ali Ünal = (Rasûlüm,) de ki: “Herkes, gelecek adına bir beklentinin içinde; madem öyle, beklemeye devam edin! Kim düz yolda imiş ve kim beklentilerini doğru çıkaracak bir yol takip ediyormuş, elbette yakında bileceksiniz.”

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Herkes gözlemektedir; siz de gözleyiniz! Şüphesiz doğru-düzgün yolun yolcularının kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu bileceksiniz.[322]

 Bekir Sadak = De ki: «Herkes gozlemektedir siz de gozleyin. suphesiz duz yolun sahiplerinin kimler oldugunu ve kimlerin dogru yolda bulundugunu bileceksiniz."*

 Celal Yıldırım = De ki: Hep beklemekte(yiz), siz de bekleyin, bakalım; yakında kimlerin doğru yolun yakınları (adamları) olduğunu, kimlerin de doğru yolda bulunduğunu bileceksiniz.

 Cemal Külünkoğlu = De ki: “Herkes beklemektedir; siz de bekleyin bakalım. Kimlerin düz yolu seçtiğini ve kimlerin doğru yolu bulduğunu yakında göreceksiniz!”

 Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Herkes gözlemektedir, siz de gözleyin. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu bileceksiniz.'

 Diyanet Vakfi = De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!

 Edip Yüksel = De ki: 'Herkes gözlemekte. Siz de gözleyin. Düzgün yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin hidayet üzerinde olduğunu ileride bileceksiniz!'

 Elmalılı Hamdi Yazır = De ki hep beklemekte, bekleyin bakalım çünkü yakında bileceksiniz: doğru yol sahibleri kimler? ve doğru giden kim?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyin bakalım; çünkü yakında, doğru yol sahiplerinin ve doğru gidenlerin kimler olduğunu bileceksiniz!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Hepimiz beklemekteyiz, siz de bekleyedurun. Şüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduğunu ve kimlerin doğru yolda bulunduğunu yakında bileceksiniz.

 Gültekin Onan = De ki: "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz."

 Harun Yıldırım = De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kimmiş ve hidayette olan kimmiş!

 Hasan Basri Çantay = De ki: «Hep (imiz) intizardeyiz. Siz de gözetleye durun. Çünkü dümdüz bir yolun saahibleri kimlermiş, hidâyete (ve ebedî nimete) erenler kimlermiş, yakında bileceksiniz».

 Hayrat Neşriyat = De ki: 'Herkes (kendi âkıbetini) bekleyicidir! Öyle ise (siz de) bekleyin! Artık doğru yolun sâhiblerinin kimler olduğunu ve kimlerin hidâyete erdiğini yakında bileceksiniz!'

 İbni Kesir = De ki: Herkes gözlemektedir, siz de gözleye durun. Şüphesiz kimlerin dosdoğru yolun sahipleri olduğunu ve kimlerin hidayete ermiş bulunduğunu yakında bileceksiniz.

 Kadri Çelik = De ki: “Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz.”

 Muhammed Esed = De ki: "Herkes (geleceğin kendilerine getireceği şeyi) ümitle beklemektedir; öyleyse siz de bekleyin, bakalım; çünkü kimlerin düz yolu seçtiğini ve kimlerin doğru yolu bulduğunu yakında göreceksiniz!"

 Mustafa İslamoğlu = De ki: "Herkes (hak ettiği akıbeti) beklemektedir; o halde siz de bekleyiniz! Nasıl olsa, doğru dürüst bir yol seçenlerin kimler olduğunu; ve (bu tercih sonucunda Allah'ın) kimleri doğru yola yönelttiğini, günü gelince öğreneceksiniz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Hepsi gözlemektedir. Artık siz de gözleyiniz. Yakında bileceksiniz ki, doğru yol sahipleri kimlerdir ve hidâyete ermiş olanlar kimlerdir?»

 Ömer Öngüt = De ki: “Herkes beklemektedir, siz de bekleyin. Doğrusu düz yolun sahipleri kimdir, doğru yolda olan kimdir, yakında bileceksiniz!”

 Şaban Piriş = De ki: -Herkes başına geleceği beklemektedir. Siz de bekleyedurun. Yakında kimin doğru yolun sahipleri ve kimin doğru yolu bulmuş olduğunu göreceksiniz.

 Sadık Türkmen = De ki: “Herkes gözetlemekte. Siz de gözetleyin! Yakında bileceksiniz, düzgün/doğru yolun sahipleri kimlermiş? Ve doğru yola ulaşmış olan kimmiş?”

 Seyyid Kutub = De ki: "Herkes bekleyip gözetlemekte; siz de gözetleyin! Düpedüz yolun ehli kimmiş, hakikate eren kimmiş yakında bileceksiniz!"

 Suat Yıldırım = 'Herkes dünyadaki işlerin nasıl bir sonuca varacağını beklemektedir. Öyleyse siz de bekleyin. Doğru, dengeli yolun yolcuları kimlermiş, doğru, yolu tercih edenler kimlermiş, yakında anlayacaksınız.' de.

 Süleyman Ateş = De ki: "Herkes gözetlemektedir. Gözetleyin, düzgün yolun sâhipleri kimdir, doğru yolda olan kimdir, bileceksiniz!"

 Tefhim-ul Kuran = De ki: "Herkes gözetlemektedir; siz de gözleyip durun. Sonunda, dümdüz (dosdoğru) yolun sahipleri kimlermiş ve doğru yola ulaşan kimlermiş, pek yakında öğreneceksiniz."

 Ümit Şimşek = (Ey Rasûlüm) de ki: Hepimiz beklemekteyiz, siz de beklemeye durun. Çünkü doğru yol sahibleri kimler bulunduğunu ve doğru giden kim olduğunu yakında bileceksiniz.

 Yaşar Nuri Öztürk = (Rasûlüm,) de ki: “Herkes, gelecek adına bir beklentinin içinde; madem öyle, beklemeye devam edin! Kim düz yolda imiş ve kim beklentilerini doğru çıkaracak bir yol takip ediyormuş, elbette yakında bileceksiniz.”

 İskender Ali Mihr = De ki: “Herkes beklemekte, öyleyse siz de bekleyin! Artık kim Sıratı Seviyye (Sıratı Mustakîm) ehlidir (üzerindedir) ve kim hidayete ermiştir, yakında bileceksiniz.”

 İlyas Yorulmaz = Deki “Herkes beklemekte, sizde bekleyin. Kimin doğru yolu takip ettiğini ve kimin de o doğru yolu başarı ile geçtiğini kesinlikle öğreneceksiniz.