Önceki Ayet Sonraki Ayet  
6. Sûre En’âm/134

 إِنَّ مَا تُوعَدُونَ لآتٍ وَمَا أَنتُم بِمُعْجِزِينَ

  İnne mâ tûadûne le âtin ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).

Kelime Karşılaştırma
inne : muhakkak
: şey
tûadûne : siz vaadolundunuz, size vaadedilen
le âtin : mutlaka gelecek
ve mâ entum : ve siz değilsiniz
bi mu’cizîne : aciz bırakan (bırakacak) kimseler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz size va’dedilen şeyler mutlaka gelecektir. Siz bunun önüne geçemezsiniz.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Muhakkak size vaadedilen şeyler gelecek ve siz, olacak şeylerin önüne geçemezsiniz.

 Abdullah Parlıyan = Şüphe yok ki, size vaad olunan o hesaplaşma vakti mutlaka gelecektir. Ve siz ondan kaçamayacaksınız.

 Adem Uğur = Size vadedilen mutlaka gelecektir; siz bunu önleyemezsiniz.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki (size) vadolunanlar kesinlikle gelecektir. . . Siz (vaadini yerine getirmesi konusunda onu) acze düşüremezsiniz!

 Ahmet Tekin = Size va’dedilen şey, nihaî yargı mutlaka gerçekleşecektir. Siz Allah’ın koyduğu kanunların dışına çıkarak bunun önüne geçemezsiniz, yakanızı kurtaramazsınız.

 Ahmet Varol = Size vaad edilenler mutlaka gelecektir ve siz onun önüne geçemezsiniz.

 Ali Bulaç = Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakacak değilsiniz.

 Ali Fikri Yavuz = Size edilen vaad (kıyametin kopması gibi şeyler) muhakkak başınıza gelecektir, siz onun önüne geçemezsiniz.

 Ali Ünal = Size (gelecek ve Âhiret adına) ne va’ dedilmişse, ne ile korkutulmuşsanız hepsi mutlaka yerine gelecektir; bunun önüne asla geçebilecek değilsiniz.

 Bayraktar Bayraklı = Size vaad edilen mutlaka gelecektir. Siz bunu önleyemezsiniz.

 Bekir Sadak = Size vadedilen, mutlaka yerine gelecektir; siz O'nu aciz kilamazsiniz.

 Celal Yıldırım = Size va'dolunan elbette gelecektir ve siz (gelecek olan kazayı engelleyip Allah'ı) âciz kılacak değilsin izdir.

 Cemal Külünkoğlu = Şüphe yok ki size vaat edilen o (hesaplaşma günü) mutlaka gelecektir. Siz, onu engelleyemezsiniz.

 Diyanet İşleri (eski) = Size vadedilen, mutlaka yerine gelecektir; siz O'nu aciz kılamazsınız.

 Diyanet Vakfi = Size vadedilen mutlaka gelecektir; siz bunu önleyemezsiniz.

 Edip Yüksel = Size söz verilenler elbette yerine gelecektir ve onun önüne geçemezsiniz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Size edilen va'd-ü vaîd muhakkak başınıza gelecektir, siz onun önüne geçemezsiniz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Size yapılan tehdit, kesinlikle başınıza gelecektir; siz onun önüne geçemezsiniz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Size vaad edilenler muhakkak gelecektir, siz, onun önüne geçemezsiniz.

 Gültekin Onan = Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakacak değilsiniz.

 Harun Yıldırım = Muhakkak size vaad edilen kesinlikle gelecektir. Siz aciz bırakacak değilsiniz!

 Hasan Basri Çantay = Hakıykat, size (başınıza geleceği) va'd olunan şeyler elbette gelib çatacakdır. Siz, önüne geçebilecekler değilsiniz.

 Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki ne va'd olunuyorsanız mutlaka gelecektir ve siz (ona) mâni' olacak kimseler değilsiniz!

 İbni Kesir = Muhakkak size vaad olunan; yerine gelecektir. Siz, O'nu aciz kılacaklar değilsiniz.

 Kadri Çelik = Size vaat edilen, mutlaka (yerine) gelecektir. Siz O'nu aciz kılıcılar değilsiniz.

 Muhammed Esed = Şüphe yok ki size vaat edilen o (hesaplaşma) mutlaka gelecektir ve siz ondan kaçamayacaksınız!

 Mustafa İslamoğlu = Kaçış yok: tehdit edildiğiniz şey mutlaka gerçekleşecektir: ve siz ona asla engel olamayacaksınız.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, vaad olunduğunuz şey elbette gelecektir. Ve siz onu bertaraf edebilecek değilsinizdir.

 Ömer Öngüt = Size vaad edilen mutlaka gelecektir. Siz onun önüne geçemezsiniz.

 Şaban Piriş = Size yapılan vaat mutlaka gerçekleşecek ve siz onu engelleyemeyeceksiniz.

 Sadık Türkmen = Size söz verilen muhakkak gelecektir. Siz kesinlikle (Allah’ı) güçsüz bırakamazsınız!

 Seyyid Kutub = Size va'dedilen akıbet kesinlikle yerine gelecektir. Siz onun önüne geçemezsiniz.

 Suat Yıldırım = Size vâd edilen şeyler mutlaka gelecektir, siz bunun önüne geçemezsiniz.

 Süleyman Ateş = Size söylenen uyarı, muhakkak gelecektir, siz onu engelleyemezsiniz.

 Tefhim-ul Kuran = Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakacak değilsiniz.

 Ümit Şimşek = Size vaad edilen mutlaka gelecektir; onun önüne geçemezsiniz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Size vaat edilen şeyler kesinlikle meydana gelecektir. Siz engel olamazsınız.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki; size vaadedilen (vaadolunduğunuz) şey mutlaka gelecektir. Ve siz, aciz bırakacak değilsiniz (önleyemezsiniz).

 İlyas Yorulmaz = Elbetteki size vaat edilen şey (hesap günü) gelecektir. Siz ona asla mani olamazsınız.