Önceki Ayet Sonraki Ayet  
41. Sûre Fussilet/13

 فَإِنْ أَعْرَضُوا فَقُلْ أَنذَرْتُكُمْ صَاعِقَةً مِّثْلَ صَاعِقَةِ عَادٍ وَثَمُودَ

  Fe in a’radû fe kul enzertukum sâıkaten misle sâıkati âdin ve semûd(semûde).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece, artık, hâlâ
in : eğer, şâyet
a’radû : yüz çevirdiler
fe : o zaman, o taktirde
kul : de, söyle
enzertu-kum : sizi uyardım
sâıkaten : şimşek, yıldırım
misle : gibi
sâıkati : şimşek, yıldırım
âdin : Ad (kavmi)
ve semûde : ve Semud (kavmi)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Eğer yüz çevirirlerse, onlara de ki: “Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini çarpan yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yüz çevirirlerse artık de ki: Sizi, Âd ve Semûd'un uğradıkları helâk edici azâba benzer bir azapla korkutmadayım.

 Abdullah Parlıyan = Bunca gerçeklere rağmen, onlar yine de yüz çevirirlerse de ki: Sizi Âd ve Semûd'un uğradıkları helak edici azaba benzer bir azapla uyarmaktayım.

 Adem Uğur = Eğer onlar yüz çevirirlerse de ki: İşte sizi Ad ve Semûd'un başına gelen kasırgaya benzer bir kasırgaya karşı uyarıyorum!

 Ahmed Hulusi = Eğer yüz çevirirlerse, de ki: "Sizi, Ad ve Semud'un yıldırımı benzeri bir yıldırım ile uyarıyorum!"

 Ahmet Tekin = Eğer indirilen âyetlere imandan yüz çevirirler, tebliği engelleme tedbirleri alırlarsa:'Sizi, Âd ve Semûd yıldırımına benzer bir yıldırımın çarpmaması için uyarıyorum' de.

 Ahmet Varol = Eğer yüz çevirirlerse de ki: 'Ben sizi Ad ve Semud'un yıldırımları gibi bir yıldırımla uyardım. [1]

 Ali Bulaç = Bu durumda eğer onlar yüz çevirirlerse, artık de ki: "Ben sizi, Ad ve Semud (kavimlerinin) yıldırımına benzer bir yıldırımla uyardım."

 Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm, bu beyandan sonra Mekke kâfirleri Allah’a ve Peygamberine iman etmekten yine) yüz çevirirlerse, de ki: “- Sizi, Âd ve Semûd’un şiddetli azabı gibi bir azabla korkutuyorum.”

 Ali Ünal = (Böyle bir Allah’a davetten) halâ yüz çeviriyorlarsa, onlara de ki: “Sizi, Âd ve Semûd halklarını yıldırım gibi çarpan bir cezanın sizi de çarpabileceği gerçeğine karşı uyarıyorum.”

 Bayraktar Bayraklı = Eğer yüz çevirirlerse, de ki: “Ben, ‘Âd ve Semûd toplumlarını helâk eden yıldırıma benzer bir yıldırımla sizi uyarıyorum.”

 Bekir Sadak = Eger yuz cevirirlerse onlara de ki: «Iste sizi, Ad ve Semud'un basina gelen yildirima benzer bir azap ile uyardim.»

 Celal Yıldırım = Buna rağmen yüzçevirirlerse, de ki: Âd ve Semûd'a düşen yıldırımın benzeri bir yıldırımla sizi uyardım.

 Cemal Külünkoğlu = Eğer yüz çevirirlerse, onlara de ki: “Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini çarpan yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım!”

 Diyanet İşleri (eski) = Eğer yüz çevirirlerse onlara de ki: 'İşte sizi, Ad ve Semud'un başına gelen yıldırıma benzer bir azap ile uyardım.'

 Diyanet Vakfi = Eğer onlar yüz çevirirlerse de ki: İşte sizi Âd ve Semûd'un başına gelen kasırgaya benzer bir kasırgaya karşı uyarıyorum!

 Edip Yüksel = Yüz çevirirlerse de ki, 'Sizi Ad ve Semud yıldırımına benzer bir yıldırımla uyardım.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bunun üzerine yine başlarını çevirirlerse o vakıt de ki: size Ad ve Semûd saıkası gibi bir saıka haber veriyorum

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bunun üzerine yine başlarını çevirirlerse, o zaman de ki: «Size Ad ve Semud'u (çarpan) yıldırım gibi bir yıldırım haber veriyorum.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer onlar, yine yüz çevirirlerse de ki: «Ben sizi Âd ve Semud'un başına gelen yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyardım.»

 Gültekin Onan = Bu durumda eğer onlar yüz çevirirlerse, artık de ki: "Ben sizi, Ad ve Semud (kavimlerinin) yıldırımına benzer bir yıldırımla uyardım."

 Harun Yıldırım = Eğer onlar yüz çevirirlerse de ki: İşte sizi Ad ve Semûd'un başına gelen kasırgaya benzer bir kasırgaya karşı uyarıyorum!

 Hasan Basri Çantay = Eğer onlar (bu beyandan sonra yine îmandan) yüz çevirirlerse de ki: «Aad ve Semud (u çarpan) yıldırım gibi size de bir azâbı (n gelib çatabileceğini) hatırlatırım».

 Hayrat Neşriyat = Buna rağmen yüz çevirirlerse, artık de ki: '(Ben) sizi Âd ve Semûd’un (başına gelen) yıldırımları gibi bir yıldırım (azâbıy)la korkuttum!'

 İbni Kesir = Eğer yüz çevirecek olurlarsa; Ad ve Semud'un yıldırımına benzer bir yıldırımla sizi uyarırım, de.

 Kadri Çelik = Bu durumda eğer onlar yüz çevirirlerse, artık de ki: “Ben sizi, Ad ve Semud (kavimlerini çarpan) yıldırım gibi bir yıldırımla uyarıp korkutuyorum.”

 Muhammed Esed = (Bütün bu kozmik gerçeklere rağmen) onlar yine de yüz çevirirlerse de ki: "Sizi, 'Ad ve Semud (kabilelerinin başına düşen) yıldırımlara benzer bir yıldırıma karşı uyarıyorum!"

 Mustafa İslamoğlu = Bu (cömertliğimize) rağmen yüz çevirirlerse, de ki: "Sizi Ad ve Semud'u çarpan yıldırıma benzer bir (bela) yıldırımıyla uyarıyorum!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = İmdi onlar eğer yüz çevirirlerse o vakit de ki: «Ben sizi Âd ve Semûd yıldırımı gibi bir yıldırım ile korkutmuş bulunmaktayım.»

 Ömer Öngüt = Eğer yüz çevirirlerse onlara de ki: "İşte sizi Âd ve Semud'un başına gelen yıldırıma benzer bir yıldırım (azabı) ile uyardım. "

 Şaban Piriş = Eğer yüz çevirirlerse, onlara de ki: -Sizi, Ad ve Semûd’un yıldırımına benzer bir yıldırımla uyardım.

 Sadık Türkmen = (bütün bu kozmik gerçeklere rağmen) onlar yine de yüz çevirirlerse, de ki: “Ben sizi, Âd Kavmini ve Semud Kavmini çarpan, yıldırıma benzer bir yıldırım ile uyardım!”

 Seyyid Kutub = Eğer yüz çevirirlerse de ki: «Ben sizi Ad ve Semud kavimlerinin başlarına gelen yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyardım.»

 Suat Yıldırım = Eğer yüz çevirirlerse sen şöyle de: "Ben, sizi Âd ve Semûd halklarını çarpan kasırga gibi bir kasırganın geleceğini bildirerek uyarıyorum."

 Süleyman Ateş = Eğer yüz çevirirlerse, de ki: "Ben sizi 'Âd ve Semûd'un başına düşen yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım."

 Tefhim-ul Kuran = Bu durumda eğer onlar yüz çevirirlerse, artık de ki: «Ben sizi, Ad ve Semûd (kavimlerinin) yıldırımına benzer bir yıldırımla uyarıp korkuttum.»

 Ümit Şimşek = Yüz çevirecek olurlarsa, sen de ki: Ben sizi Âd ve Semud'un başlarına gelen azabın benzeri bir azapla uyarmış bulunuyorum.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yüz çevirirlerse şöyle de: "Sizi, Âd ve Semûd'a çarpan yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyarıyorum."

 İskender Ali Mihr = Eğer hâlâ yüz çevirirlerse, o taktirde de ki: “Adn ve Semud’un yıldırımı gibi bir yıldırımla sizi uyardım.”

 İlyas Yorulmaz = Bu bilgilerden ve hatırlatmalardan yüz çevirirlerse onlara deki “Ben, Ad ve Semud kavminin haberleri yokken aniden başlarına gelen felaketin bir benzerinin, aniden başınıza gelebilecek bir felaket ile sizi uyarıyorum. ”