Önceki Ayet Sonraki Ayet  
23. Sûre Mü’minûn/13

 ثُمَّ جَعَلْنَاهُ نُطْفَةً فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ

  Summe cealnâhu nutfeten fî karârin mekîn(mekînin).

Kelime Karşılaştırma
summe : sonra
cealnâ-hu : onu kıldık
nutfeten : nutfe, damla
fî karârin : karar kılmış halde (bir yere yerleşmiş olarak)
mekînin : sağlam, kuvvetli
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sonra onu az bir su (meni) hâlinde sağlam bir karargâha (ana rahmine) yerleştirdik.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra onu, sağlam bir karar yurdunda bir katre su kıldık.

 Abdullah Parlıyan = Sonra onu sperm damlası halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

 Adem Uğur = Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.

 Ahmed Hulusi = Sonra onu sağlam bir karargâhta bir nutfe oluşturduk.

 Ahmet Tekin = Bir de onu, sperm olarak emin, elverişli, sağlam, itibarlı bir yere, rahme koyduk.

 Ahmet Varol = Sonra onu bir nutfe halinde sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

 Ali Bulaç = Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

 Ali Fikri Yavuz = Sonra onu sağlam bir kalış yerinde, bir sperm yaptık.

 Ali Ünal = Sonra onu, (anneden ve babadan gelen) birkaç damla sıvı, bir tohum halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

 Bayraktar Bayraklı = Sonra onu döl suyu damlası halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

 Bekir Sadak = Sonra onu nutfe halinde saglam bir yere yerlestirdik.

 Celal Yıldırım = Sonra onu sağlamca, durup dinlenecek bir yerde nutfe haline getirdik.

 Cemal Külünkoğlu = Sonra onu az bir döl suyu (meni) hâlinde sağlam bir yere (ana rahmine) yerleştirdik.

 Diyanet İşleri (eski) = Sonra onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

 Diyanet Vakfi = Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.

 Edip Yüksel = Sonra onu sağlam bir bekleme yerinde bir damlacık haline getirdik.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra onu oturaklı bir karargâhta bir nufte yaptık

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra onu, oturaklı bir karargahta bir nutfe (tohum) yaptık.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra onu emin ve sağlam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma) haline getirdik.

 Gültekin Onan = Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

 Harun Yıldırım = Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.

 Hasan Basri Çantay = Sonra onu sarp ve metîn bir karargâhda bir nutfe yapdık.

 Hayrat Neşriyat = Sonra onu sağlam bir yerde (ana rahminde) bir nutfe (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsa) olarak yerleştirdik.

 İbni Kesir = Sonra da onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik.

 Kadri Çelik = Sonra onu bir su damlası olarak, sağlam bir yere (rahme) yerleştirdik.

 Muhammed Esed = ve sonra onu döl suyu damlası halinde (rahimde) özel bir koruma altında tutuyoruz;

 Mustafa İslamoğlu = epey sonra onu, karar kılacağı (rahimde) yer tutan bir hayat tohumu kıldık;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra onu metin bir karargâhta bir nutfe kıldık.

 Ömer Öngüt = Sonra onu sağlam bir karargâh olan rahimde nutfe hâline getirdik.

 Şaban Piriş = Sonra onu sağlam bir kalış yerinde, bir sperm yaptık.

 Sadık Türkmen = Sonra, onu nutfe halinde sağlam bir karargâha yerleştirdik.

 Seyyid Kutub = Sonra sperma halinde korunaklı bir yuvaya yerleştirdik.

 Suat Yıldırım = Sonra onu nutfe (sperm) halinde sağlam bir yere yerleştiririz.

 Süleyman Ateş = Sonra onu bir nutfe (sperm) olarak sağlam bir karar yerine koyduk.

 Tefhim-ul Kuran = Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.

 Ümit Şimşek = Sonra ona sağlam bir karar yerinde bir nutfe yaptık.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sonra onu çok dayanaklı bir karargâhta bir damlacık yaptık.

 İskender Ali Mihr = Sonra onu, mekin (sağlam) bir yerde karar kılmış (yerleşmiş) bir nutfe kıldık.

 İlyas Yorulmaz = Sonra toprağın özünü nutfe (döl suyu) haline getirip, sağlam bir yere (ana rahmine) yerleştirdik.