Önceki Ayet Sonraki Ayet  
89. Sûre Fecr/12

 فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ

  Fe ekserû fîhâl fesâd(fesâde).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece
ekserû : arttırdılar, çoğalttılar
fî-hâ : orada
el fesâde : fesat, kötülük
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken bozgunculuğu çoğalttılar oralarda.

 Abdullah Parlıyan = Derken bozgunculuğu çoğalttılar oralarda.

 Adem Uğur = Oralarda kötülüğü çoğalttılar.

 Ahmed Hulusi = Onlarda fesadı çoğaltmışlardı!

 Ahmet Tekin = Onlar, zulüm, israf, zevk ve eğlenceye düşerek fesadı, bozgunculuğu çoğaltmışlar, sosyal çürümeyi artırmışlardı.

 Ahmet Varol = Böylece oralarda bozgunculuğu artırmışlardı.

 Ali Bulaç = Böylece oralarda fesadı yaygınlaştırmış, arttırmışlardı.

 Ali Fikri Yavuz = Böylece oralarda fesadı çoğaltmışlardı.

 Ali Ünal = Taşkınlıklarıyla, oralarda sürekli bozgunculuk çıkardılar.

 Bayraktar Bayraklı = (11-14) O ülkelerde haddi aşanları, oralarda bozgunculuğu arttıranları nasıl yok ettiğini bilmez misin? Rabbin onların üzerine azap kırbacını indirmiştir. Rabbin kesinlikle gözetmektedir.

 Bekir Sadak = (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?

 Celal Yıldırım = Oralarda fitne ve fesadı çoğalttıkça çoğalttılar.

 Cemal Külünkoğlu = (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = (9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?

 Diyanet Vakfi = (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.

 Edip Yüksel = Oralarda kötülükleri yaygınlaştırmışlardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = onlarda fesadı çoğaltmışlardı

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Oralarda bozgunculuğu çoğaltmışlardı.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı.

 Gültekin Onan = Böylece oralarda fesadı yaygınlaştırmış, arttırmışlardı.

 Harun Yıldırım = Oralarda fesadı artırmışlardı.

 Hasan Basri Çantay = O suretle ki oralarda fesadı çoğaltmışlardı.

 Hayrat Neşriyat = Böylece oralarda fesâdı çoğaltmışlardı.

 İbni Kesir = Ve fesadı çoğaltmışlardı.

 Kadri Çelik = Böylece oralarda fesadı yaygınlaştırıp arttırmışlardı.

 Muhammed Esed = ve orada büyük bir yozlaşma ve çürümeye sebep oldular;

 Mustafa İslamoğlu = derken oralarda ahlaki çürüme ve toplumsal yozlaşmayı körüklediler;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.

 Ömer Öngüt = Bulundukları yerlerde bozgunculuğu çoğalttılar.

 Şaban Piriş = Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.

 Sadık Türkmen = Oralarda fesadı çoğaltmışlardı/karışıklık çıkartmışlardı.

 Seyyid Kutub = Oralarda çok kötülük etmişlerdi.

 Suat Yıldırım = Oralarda fesat ve bozgun çıkarıp, nizamı altüst ettiler.

 Süleyman Ateş = Oralarda çok kötülük etmişlerdi.

 Tefhim-ul Kuran = Böylece oralarda fesadı 'yaygınlaştırıp arttırmışlardı.'

 Ümit Şimşek = Oralarda fesadı arttırmışlardı.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve oralarda bozgunu çoğaltmışlardı.

 İskender Ali Mihr = Böylece orada fesadı çoğalttılar.

 İlyas Yorulmaz = Bütün şehirlere bozgunculuğu yaymışlar.