Önceki Ayet Sonraki Ayet  
90. Sûre Beled/11

 فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ

  Fe lâktehamel akabete.

Kelime Karşılaştırma
fe : fakat
lâ ıktehame : katlanmadı, geçmedi, aşmadı
el akabete : akabe, sarp yokuş, dik yokuş, zor iş
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Fakat o, sarp yokuşa atılmadı.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken dayanmadı o yokuşa.

 Abdullah Parlıyan = Ama o sarp yokuşa tırmanıp geçemedi…

 Adem Uğur = Fakat o, sarp yokuşu aşamadı.

 Ahmed Hulusi = El Akabe'ye (o sarp yokuşa) tırmanmayı göze alamadı (insan)!

 Ahmet Tekin = Fakat o, hayır işleyerek, kötülükleri terk ederek zor şeylere göğüs geremedi, sarp yokuşta, zorlu yolda yürüyemedi.

 Ahmet Varol = Fakat o sarp yokuşu aşmaya girişmedi.

 Ali Bulaç = Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.

 Ali Fikri Yavuz = Fakat o, çetin işe atılmadı, (kendisine verilen bunca nimetlere şükretmedi).

 Ali Ünal = Fakat o, sarp yokuşu aşmak için hiçbir gayret sarfetmiyor.

 Bayraktar Bayraklı = (11-16) Fakat insan, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? Köle âzat etmektir veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut toprakta sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

 Bekir Sadak = Ama o, zor gecidi asmaya girisemedi.

 Celal Yıldırım = Ama o sarp geçidi geçmeye katlanmadı.

 Cemal Külünkoğlu = Fakat o, çetin işe atılmadı.

 Diyanet İşleri (eski) = Ama o, zor geçidi aşmaya girişemedi.

 Diyanet Vakfi = (11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.

 Edip Yüksel = Ne var ki zor yola katlanamadı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Fakat o göğüs veremedi o (akabeye) sarp yokuşa

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat o sarp yokuşa göğüs veremedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi.

 Gültekin Onan = Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.

 Harun Yıldırım = Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.

 Hasan Basri Çantay = Fakat o, sarp yokuşa saldıramadı.

 Hayrat Neşriyat = Fakat (o), sarp yokuşu aşamadı.

 İbni Kesir = Ama o, sarp yokuşu aşmaya girişemedi.

 Kadri Çelik = Ama o, zor geçide yüklenip girmedi.

 Muhammed Esed = Ama o, sarp yokuşa tırmanmayı denemedi...

 Mustafa İslamoğlu = Fakat o, (ucunda cennet olan) sarp yokuşu tırmanmak için hiçbir bedel ödemedi.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (10-12) Ve Biz ona iki de tepe yolu gösterdik. Fakat o, o sarp yokuşu geçemedi. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne şey bildirdi?

 Ömer Öngüt = Fakat o, sarp geçidi geçmeye katlanamadı.

 Şaban Piriş = O zor geçidi aşamadı.

 Sadık Türkmen = Ama o, sarp yokuşu aşamadı.

 Seyyid Kutub = Fakat o zor geçidi aşmaya girişmedi.

 Suat Yıldırım = Fakat o sarp yokuşu aşmaya çalışmadı. (Böyle yaparak verilen nimetlerin şükrünü eda etmedi.)

 Süleyman Ateş = Fakat o, sarp yokuşa atılamadı.

 Tefhim-ul Kuran = Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi.

 Ümit Şimşek = Fakat o sarp yokuşu aşamadı.

 Yaşar Nuri Öztürk = Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o.

 İskender Ali Mihr = Fakat o akabeyi (sarp yokuşu) aşmadı.

 İlyas Yorulmaz = Fakat o henüz sarp yokuşa tırmanmadı.