Önceki Ayet Sonraki Ayet  
72. Sûre Cin/11

 وَأَنَّا مِنَّا الصَّالِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَلِكَ كُنَّا طَرَائِقَ قِدَدًا

  Ve ennâ minnes sâlihûne ve minnâ dûne zâlik(zâlike), kunnâ tarâika kıdedâ(kıdeden).

Kelime Karşılaştırma
ve ennâ : ve gerçekten biz
min-nâ : bizden (bir kısmımız)
es sâlihûne : salihlerden
ve min-nâ : ve bizden (bir kısmımız)
dûne zâlike : bunun dışında
kun-nâ : biz olduk
tarâika : tarîkler, yollar
kıdeden : çeşitli
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve gerçekten bizden temiz kişiler de vardı, içimizde, böyle olmayanlar da vardı; ayrı ayrı yollar tutmuştuk.

 Abdullah Parlıyan = Ve doğrusu bizden iyi yararlı kişiler de var ve onlardan aşağıda olan kişiler de vardır. Bizler ayrı ayrı yollar tutmuşuzdur.

 Adem Uğur = Gerçekten biz, -kimimiz sâlih kişiler, kimimiz ise bunlardan aşağıda olmak üzere- türlü türlü yollar tutmuştuk.

 Ahmed Hulusi = "Bizden sâlihler vardır; yine bizden, ondan (Sâlihlik mertebesinden) aşağı olanlar da vardır. . . Biz çok çeşitli tarîkler (türleri - yapıları anlayışları farklı, kozmopolit halk) olduk. "

 Ahmet Tekin = 'Bizden bir kısmı dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi, mü’min, sâlih kimseler. Bir kısmı da bunlardan aşağıda olmak üzere, muhtelif cemaatler halindeyiz.'

 Ahmet Varol = Gerçek şu ki, bizden salih olanlar da var, bunun aşağısında olanlar da. Biz, çeşit çeşit yollara ayrılmış gruplardık.

 Ali Bulaç = "Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz."

 Ali Fikri Yavuz = Doğrusu, biz cinlerin içinde, mümin olanlar da var, içimizden bundan aşağı (kâfirler) olan da var. (Allah’a iman etmezden önce) çeşit çeşit mezheplere ayrılmış idik.

 Ali Ünal = ‘İçimizde (inanmaya açık) iyi kimseler bulunduğu gibi, başka türlü olanlar da var. Farklı farklı yollar tutmuş gidiyoruz.

 Bayraktar Bayraklı = “Bizden iyiler de vardır, iyi olmayanlar da. Biz çeşitli gruplara ayrıldık.”

 Bekir Sadak = «Dogrusu aramizda iyiler de vardir, bundan asagi bulunanlar da vardir. Biz, turlu turlu yolda olan topluluklardik.

 Celal Yıldırım = Ve doğrusu bizden iyi-yararlı kişiler de var ve onların ötesinde alçaklar da vardır. Bizler ayrı ayrı yollar tutmuşuzdur.

 Cemal Külünkoğlu = “Aramızda iyiler de var, bu düzeye erişememiş olanlar da var. Biz farklı yollara ayrılmışız.”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Doğrusu aramızda iyiler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz, türlü türlü yolda olan topluluklardık.'

 Diyanet Vakfi = “Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardı, başkaları da. Biz türlü türlü yollarda olmuştuk.”

 Edip Yüksel = 'Aramızda erdemliler de var, bunun aşağısında olanlar da var; biz çeşitli tarikatlara(yollara) ayrıldık. '

 Elmalılı Hamdi Yazır = 'Doğrusu biz ise, bizden sâlih olanlar da vardır ve bizden bundan aşağıda olanlar(böyle sâlih olmayanlar) da vardır. Farklı farklı yollar(da gider) olmuşuz.'

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Doğrusu bizler: Bizlerden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Dilim dilim tarikatlar olmuşuz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Doğrusu bizler; bizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz çeşitli yollara ayrılmışız.

 Gültekin Onan = tıpkı, içimizden bazıları (nasıl) dürüst ve erdemli olurken bazılarımızın da bunun (çok çok) aşağısında kaldı(ğını bilmediğimiz gibi). Biz her zaman birbirinden çok farklı yollar/yöntemler izledik.

 Harun Yıldırım = Nitekim bizden iyi olanlar var, ama bizden öyle olmayanlar da var: zaten öteden beri biz hep birbirine aykırı yollar izlemişiz.

 Hasan Basri Çantay = «Hakıykaten biz, kimimiz salâha ermiş (iyi kişi) leriz, kimimiz ise bunlardan aşağıdır. Çeşid çeşid yollar (a saahib) olmuşuz».

 Hayrat Neşriyat = 'Doğrusu biz ise, bizden sâlih olanlar da vardır ve bizden bundan aşağıda olanlar(böyle sâlih olmayanlar) da vardır. Farklı farklı yollar(da gider) olmuşuz.'

 İbni Kesir = Gerçekten aramızda salihler de vardır ve bundan aşağı olanlar da. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.

 Kadri Çelik = “Şüphesiz bizden salih olanlar da vardır ve bizden böyle (salih) olmayanlar da. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.”

 Muhammed Esed = Aramızda iyiler de var, bu düzeye erişememiş olanlar da var; farklı yollara ayrıldık.

 Mustafa İslamoğlu = "Bizden iyi kimseler olduğu gibi, iyi olmayanlar da var. Biz türlü türlü yollar tutmuşuz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve şüphe yok ki bizden sâlih kimseler vardır ve bizden onun dûnunda olanlar da vardır. Biz müteferrik cemaatler olmuşuzdur.»

 Ömer Öngüt = "Biz cinlerin içinde sâlih müminler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz çeşit çeşit fırkalara ayrılmış topluluklardık. "

 Şaban Piriş = İçimizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz bizden salihler de var, bundan aşağı olanlar da var. Biz çeşit çeşit tarikatlara/yollara ayrılmışız.

 Seyyid Kutub = Aramızda iyiler de var, bu düzeye erişememiş olanlar da var; farklı yollara ayrıldık.

 Suat Yıldırım = "Bizden iyi kimseler olduğu gibi, iyi olmayanlar da var. Biz türlü türlü yollar tutmuşuz.

 Süleyman Ateş = Bize gelince, bizden iyiler de var ve bizden başka türlü olan da var. Biz çeşitli yollara ayrıldık.

 Tefhim-ul Kuran = «Gerçek şu ki, bizden salih olanlar da vardır ve bizden bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.»

 Ümit Şimşek = 'İçimizden iyi kimseler de var, iyi olmayanlar da. Biz de bölük bölük olup çeşitli yollar tutmuşuzdur.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Şu da bir gerçek ki, bizden hayra yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz."

 İskender Ali Mihr = Ve gerçekten biz, bir kısmımız salihleriz ve bizden bir kısmımız bunun dışında. Biz ayrı ayrı yollarda (olan topluluklar) olduk.

 İlyas Yorulmaz = Bizim içimizden doğru ve faydalı işler yapanlar olduğu gibi, bundan başka farklı yollarda olanlarda var.