Önceki Ayet Sonraki Ayet  
51. Sûre Zâriyât/11

 الَّذِينَ هُمْ فِي غَمْرَةٍ سَاهُونَ

  Ellezîne hum fî gamretin sâhûne.

Kelime Karşılaştırma
ellezîne hum : ki onlar
fî gamretin : cehalet içinde
sâhûne : gaflette olanlardır
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (10-11) Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve “Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ki onlar, daldıkları gaflette habersiz bir halde bocalayıp dururlar.

 Abdullah Parlıyan = Onlar aptalca daldıkları cehalet içerisinde, ne dediklerini bilmezler.

 Adem Uğur = Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

 Ahmed Hulusi = Onlar ki cehalet ve körlük içinde ne yaptığını bilmeyenlerdir!

 Ahmet Tekin = Cehalet içinde olanlar şuursuzca davranıyorlar.

 Ahmet Varol = Onlar bilgisizlik içinde kalmış gafil kimselerdirler.

 Ali Bulaç = Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar, bir cehalet içinde bulunan gâfil kimselerdir.

 Ali Ünal = Ki onlar, cehaletle sarhoş, hak konusunda tam bir gaflet ve kayıtsızlık içindedirler.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar cehalet bataklığında ne yaptıklarından habersizdirler.

 Bekir Sadak = (10-11) Yalanciligi itiyat edinenlerin, bilgisizlige saplanip kalanlarin canlari ciksin!

 Celal Yıldırım = bilgisizliğin sarhoşluğu ve mahmurluğu içinde kalmış gafillerdir.

 Cemal Külünkoğlu = (10-11) Kahrolsun o koyu yalancılar! Onlar, bir cehalet içinde bulunan gafil kimselerdir

 Diyanet İşleri (eski) = (10-11) Yalancılığı itiyat edinenlerin, bilgisizliğe saplanıp kalanların canları çıksın!

 Diyanet Vakfi = Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

 Edip Yüksel = Ki şaşkınlıkları içinde umursamıyorlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O serhoşluk içinde yaptığını bilmezler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O sarhoşluk içinde yaptığını bilmezler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar bir sarhoşluk ve cehalet içinde şuursuzdurlar.

 Gültekin Onan = Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.

 Harun Yıldırım = Onlar ki, kuşatıcı bir cehalet içinde gafil kimselerdir.

 Hasan Basri Çantay = ki onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gaafil kimselerdir.

 Hayrat Neşriyat = O kimseler ki, onlar cehâlet içinde bulunan gafillerdir.

 İbni Kesir = Ki onlar; koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

 Kadri Çelik = Onlar bir aptallık içinde yanılıyorlar.

 Muhammed Esed = Onlar aptallık içinde ne yaptıklarını bilmezler.

 Mustafa İslamoğlu = (10-12) O kahrolası yalancılar sarhoşluk ve cehalet içinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: "Ne zaman o hesap günü?" diye sorarlar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = O kimseler ki onlar cehalet içinde gâfil kimselerdir.

 Ömer Öngüt = Onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gafillerdir.

 Şaban Piriş = Ki onlar, gafilce sapıklık içinde yüzmektedirler.

 Sadık Türkmen = Onlar bir aptallık içinde yanılıyorlar.

 Seyyid Kutub = Onlar aptallık içinde ne yaptıklarını bilmezler.

 Suat Yıldırım = (10-12) O kahrolası yalancılar sarhoşluk ve cehalet içinde ne yaptıklarını bilmeden atıp tutarlar. Bir de alay ederek: "Ne zaman o hesap günü?" diye sorarlar.

 Süleyman Ateş = Onlar aptallık içinde yanılıp durmaktadırlar.

 Tefhim-ul Kuran = Ki onlar, 'bilgisizliğin kuşatması' içinde habersizdirler.

 Ümit Şimşek = Onlar ki cehalete bürünmüş gafillerdir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.

 İskender Ali Mihr = Onlar ki cehalet içinde, gaflette olanlardır.

 İlyas Yorulmaz = İşte onlar şaşkınlık içine gömülmüşler.