Önceki Ayet Sonraki Ayet  
28. Sûre Kasas/11

 وَقَالَتْ لِأُخْتِهِ قُصِّيهِ فَبَصُرَتْ بِهِ عَن جُنُبٍ وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ

  Ve kâlet li uhtihî kussîhi fe besurat bihî an cunubin ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Kelime Karşılaştırma
ve kâlet : ve dedi
li uhti-hi : onun kız kardeşine (ablasına)
kussî-hi : onu takip et
fe : o zaman, böylece
besurat : gözetledi
bi-hi : onu
an cunubin : uzaktan
ve hum : ve onlar
lâ yeş’urûne : farkında değiller
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Annesi, Mûsâ’nın kız kardeşine, “Onu takip et” dedi. O da Mûsâ’yı, onlar farkına varmadan uzaktan gözledi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve kız kardeşine, sen dedi gözetle onu; o da, öbürleri anlamadan uzaktan gözetledi.

 Abdullah Parlıyan = Annesi Musa'nın ablasına: “O'nu izle” dedi ve ablası da, Firavun yandaşlarından kimseye farkettirmeden, O'nu uzaktan gözetledi.

 Adem Uğur = Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.

 Ahmed Hulusi = (Musa'nın anası, Musa'nın) kız kardeşine dedi ki: "Onu izle". . . (O da) onlar farkında olmaksızın, Onu uzaktan gözledi.

 Ahmet Tekin = Annesi, Mûsâ’nın ablasına:'Onun peşini takip et' demişti. Ablası, onlar farkına varmadan, özlemini duyarak uzaktan kardeşini gözetliyordu.

 Ahmet Varol = (Musa'nın) kızkardeşine: 'Onu izle' dedi. O da ötekiler farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

 Ali Bulaç = Ve onun kız kardeşine: "Onu izle," dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.

 Ali Fikri Yavuz = (Mûsa nehire atıldıktan sonra) Mûsa’nın annesi, Mûsa’nın kızkardeşine dedi ki: “- Onun izini tâkip et.” O da uzaktan gözetledi, onlar farkında değillerdi.

 Ali Ünal = Musa’nın kız kardeşine, “Kimsenin bir şey anlamasına meydan vermeden onu izle!” dedi. O da, hiç kimse farkına varmadan kardeşini uzaktan gözetledi.

 Bayraktar Bayraklı = Annesi, Mûsâ'nın ablasına, “Onu izle!” dedi. O da, kimse farkına varmadan, Mûsâ'yı uzaktan gözetledi.

 Bekir Sadak = Musa'nin ablasina: «Onu izle» dedi. O da, kimse farkina varmadan, Musa'yi uzaktan gozetledi.

 Celal Yıldırım = O, Musa'nın kızkardeşine, «kardeşini izle!» dedi. O da uzaktan onu gözetti. Onlar (Fir'avn ailesi) bunu farketmemişlerdi.

 Cemal Külünkoğlu = (Annesi, Musa'nın) ablasına (Meryem'e): “Onun izini takip et!” diye talimat verdi. O da kimse farkına varmadan uzaktan (kardeşi) Musa'yı gözetledi.

 Diyanet İşleri (eski) = Musa'nın ablasına: 'Onu izle' dedi. O da, kimse farkına varmadan, Musa'yı uzaktan gözetledi.

 Diyanet Vakfi = Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.

 Edip Yüksel = Kızkardeşine, 'Onu izle,' dedi. O da kimse farketmeden uzaktan izledi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onun hemşiresine izini ta'kıyb et de demişti, o da uzaktan gözetti, onlar farkında değillerdi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Musa'nın ablasına «Onun izini takip et.» demişti annesi. O da onlar farkına varmadan uzaktan gözetledi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Annesi Musa'nın ablasına, «Onun izini takip et» dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.

 Gültekin Onan = Ve onun kız kardeşine: "Onu izle" dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.

 Harun Yıldırım = Annesi Musa'nın ablasına: Onun izini takip et, dedi. O da, onlar farkına varmadan uzaktan kardeşini gözetledi.

 Hasan Basri Çantay = (Musânın) kız kardeşine dedi ki: «Onun izini ta'kıyb et». O da, berikiler farkında olmayarak, onu uzakdan gözetledi.

 Hayrat Neşriyat = Ve (annesi, Mûsâ’nın) kız kardeşine: 'Onun izini ta'kib et!' dedi. Bu yüzden (o da) onlar farkında olmadan, onu (kardeşini) uzaktan gözetledi.

 İbni Kesir = Onun kızkardeşine dedi ki: Onu izle, o da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

 Kadri Çelik = Ve onun kız kardeşine, “Onu izle” dedi. Böylece o da kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.

 Muhammed Esed = İşte bu haldeyken (Musa'nın) kız kardeşine: "Onu izle!" dedi. Ve (kız da), (Firavun ailesinden) kimseye fark ettirmeden o'nu uzaktan gözetledi.

 Mustafa İslamoğlu = İşte o anne bu haldeyken, Musa'nın ablasına "Onu izle!" dedi. Bunun üzerine kız onu uzaktan izlemeye koyuldu. Hala onlar hiçbir şeyin farkında değildiler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve kızkardeşine dedi ki: «Onun izini takib et.» Artık o da onu uzaktan bakıp gördü. Onlar ise farkında değillerdi.

 Ömer Öngüt = Annesi onun ablasına: “Onun izini takip et!” dedi. O da kardeşini uzaktan gözetledi. Onlar ise farkında değillerdi.

 Şaban Piriş = Musa’nın kız kardeşine “Onu takip et” dedi. O da kimse farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

 Sadık Türkmen = Ve annesi Musa’nın kızkardeşine dedi ki: “Onu takip et.” O da onlar farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

 Seyyid Kutub = Annesi Musa'nın ablasına; «Onun izini takip et» dedi. O da kimse farkına varmadan, Musa'yı gözetledi.

 Suat Yıldırım = İşte bu haldeyken Mûsa’nın annesi, onun kız kardeşine: "Sen, çaktırmadan onu izle!" dedi. O da, kendisini ele vermeksizin kardeşini uzaktan gözetledi.

 Süleyman Ateş = (Mûsâ'nın) kızkardeşine "Onun izini takip et," dedi. O da onlar farkına varmadan onu uzaktan gözetledi.

 Tefhim-ul Kuran = Ve onun kız kardeşine: «Onu izle,» dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.

 Ümit Şimşek = Annesi, Musa'nın ablasına 'Onu izle' dedi. O da Firavun'un adamlarına fark ettirmeksizin, uzaktan uzağa Musa'yı gözledi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Annesi, Mûsa'nın kızkardeşine, "onu izle" dedi. O da onu kenardan gözledi. Onlarsa işin farkında olmuyorlardı.

 İskender Ali Mihr = Ve (Musa (A.S)’ın annesi) onun ablasına: "Onu takip et." dedi. Böylece onlar farkında değilken, onu uzaktan gözetledi.

 İlyas Yorulmaz = Musa’nın annesi kızına ”Bebeği takip et ve onlara hissettirmeden yakınından gözetle” dedi.