Önceki Ayet Sonraki Ayet  
11. Sûre Hûd/104

 وَمَا نُؤَخِّرُهُ إِلاَّ لِأَجَلٍ مَّعْدُودٍ

  Ve mâ nuahhıruhû illâ li ecelin ma’dûd(ma’dûdin).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ nuahhıru-hû : ve biz onu ertelemeyiz
illâ : ancak, ...den başka
li ecelin : bir ecele, bir zamana
ma’dûdin : sayılı (adetli), belirli
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz onu ancak belirli bir zamana kadar erteliyoruz.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve biz o günün gelip çatmasını, ancak sayılı bir müddet için geciktiririz.

 Abdullah Parlıyan = O günü, ancak bizim bildiğimiz bir vakte kadar geciktiririz.

 Adem Uğur = Biz onu (kıyamet gününü) sadece sayılı bir müddete kadar bekletiriz.

 Ahmed Hulusi = Biz onu ancak süresi belirlenmiş bir ömür dolayısıyla geciktiriyoruz.

 Ahmet Tekin = Biz o günü geciktirmeyiz, yalnızca belirlenmiş vaktinin, saatinin dolmasını bekleriz.

 Ahmet Varol = Biz onu sadece belli bir süreye kadar geciktiririz.

 Ali Bulaç = Biz onu sayılı bir sürenin (ecelin) dışında ertelemeyiz.

 Ali Fikri Yavuz = Biz, o kıyamet gününü ancak sayılı bir müddet için geriye bırakıyoruz.

 Ali Ünal = Biz onu, tarafımızdan takdir buyurulmuş kesin ve miktarı belli bir sürenin sonrasına tehir edecek değiliz.

 Bayraktar Bayraklı = Biz kıyamet gününü sadece sayılı bir müddete kadar bekletiriz.

 Bekir Sadak = Biz, o gunu, ancak belli bir sureye kadar geciktiririz.

 Celal Yıldırım = O günü ancak belli bir vakte kadar geciktiririz.

 Cemal Külünkoğlu = Ve biz o günün gelip çatmasını, ancak (insanların imtihanı için) sayılı bir müddete kadar erteleriz.

 Diyanet İşleri (eski) = Biz, o günü, ancak belli bir süreye kadar geciktiririz.

 Diyanet Vakfi = Biz onu (kıyamet gününü) sadece sayılı bir müddete kadar bekletiriz.

 Edip Yüksel = Onu ancak sayılı bir süre için erteliyoruz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve biz onu ancak sayılı bir ecel için te'hir ediyoruz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz, onu ancak belirli bir süre için geciktiriyoruz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz onu sadece belli bir süreye kadar geciktiriyoruz.

 Gültekin Onan = Biz onu sayılı bir ecelin dışında ertelemeyiz.

 Harun Yıldırım = Biz onu ancak sayısı belli bir zamana kadar geciktiririz.

 Hasan Basri Çantay = Biz onu (kıyaamet gününü) ancak sayılı bir müddet için gecikdiririz.

 Hayrat Neşriyat = Fakat onu (o günü), ancak sayılı bir müddet için te’hîr ediyoruz.

 İbni Kesir = Biz, o günü, ancak sayılı bir süreye kadar erteleriz.

 Kadri Çelik = Biz, o günü, ancak sayılı bir süreye kadar geciktiririz.

 Muhammed Esed = Ve o Gün'ü Biz, belli bir sürenin dışında artık ertelemeyeceğiz.

 Mustafa İslamoğlu = Ve o günü Biz, ancak sayısı (Bize malum) bir süreye kadar erteleriz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Biz onu ancak sayılı bir müddet için tehire bırakmış oluruz.

 Ömer Öngüt = Biz onu ancak sayılı bir müddetin sona ermesi için erteledik.

 Şaban Piriş = Biz, o günü belli bir süreye kadar erteleriz.

 Sadık Türkmen = Ancak biz onu, bir süreye kadar erteliyoruz.

 Seyyid Kutub = Biz o günü, sadece sayılı günlerin sonuna kadar erteliyoruz.

 Suat Yıldırım = Biz o günü ancak belirli bir müddete kadar erteleriz.

 Süleyman Ateş = Biz onu, sadece sayılı bir süre için erteliyoruz.

 Tefhim-ul Kuran = Biz onu sayılı bir sürenin (ecelin) dışında ertelemeyiz.

 Ümit Şimşek = O günü belirlenmiş vakitten geriye bırakmayız.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz onu, sadece belirli bir süre için erteliyoruz.

 İskender Ali Mihr = Ve Biz, onu (o günü), sayılı (belirli) bir vadeden(ecelden) başka ertelemeyiz.

 İlyas Yorulmaz = O kıyamet gününü, belirlenmiş bir zamana kadar erteleriz.