Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/103

 قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُمْ بِالْأَخْسَرِينَ أَعْمَالًا

  Kul hel nunebbiukum bil ahserîne a’mâlâ(a’mâlen).

Kelime Karşılaştırma
kul : de, söyle
hel : mi
nunebbiu-kum : size haber vereyim
bi el ahserîne : en çok hüsrana uğrayanları
a’mâlen : ameller açısından
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (103-104) (Ey Muhammed!) De ki: “Amelce en çok ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi?”

 Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: İşledikleri işler bakımından en fazla ziyan edenler kimlerdir, haber vereyim mi size?

 Abdullah Parlıyan = De ki: Kıyamet günü yapıp ettikleri yönünden en çok zarara uğrayanları, size haber vereyim mi?

 Adem Uğur = De ki: Size, (yaptıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi?

 Ahmed Hulusi = De ki: "Yaptıkları yüzünden en büyük hüsrana uğrayacakları, haber vereyim mi?"

 Ahmet Tekin = 'İşledikleri ameller sebebiyle hesaba çekilip en çok hüsrana uğrayanları size haber verelim mi?' de.

 Ahmet Varol = De ki: 'Ameller bakımından en çok ziyana uğrayacakları size haber verelim mi?

 Ali Bulaç = De ki: "Davranış (ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?"

 Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm), de ki: “-Size, yaptıkları iş bakımından (ahirette) en çok ziyana uğrayanları haber vereyim mi?

 Ali Ünal = (Ey Rasûlüm,) de ki: “Yaptıklarıyla en çok kayba uğrayanların kimler olduğunu size haber verelim mi?

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Size, işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi?”

 Bekir Sadak = «ize, amelce en cok kayibda bulunanlari haber verelim mi?» de.

 Celal Yıldırım = De ki, (Kıyamet günü) amelleri cihetiyle en çok zarara uğrayanları size haber vereyim mi ?

 Cemal Külünkoğlu = (103-104) De ki: “Size, yaptıklarında en büyük kayba uğrayan kimseleri haber vereyim mi? Onlar; iyi işler yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir.”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Size, amelce en çok kayıpta bulunanları haber verelim mi?' de.

 Diyanet Vakfi = De ki: Size, (yaptıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi?

 Edip Yüksel = De ki, 'İş yapanların en kötüsünün kim olduğunu size bildireyim mi?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Size, de: amelleri en ziyade hüsrana gidenleri haber vereyim mi?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Size amelleri en çok hüsrana gidenleri haber vereyim mi?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: Amelleri en çok boşa gidenleri size bildirelim mi?

 Gültekin Onan = De ki: "Davranış (ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?"

 Harun Yıldırım = De ki: Size, (yaptıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi?

 Hasan Basri Çantay = (103-104) De ki: «(Yapdıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları, kendileri muhakkak iyi yapıyorlar sanarak dünyâ hayaatında sa'yleri boşa gitmiş olanları size haber vereyim mi»?

 Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Size amelce en çok zarara uğrayanları bildirelim mi?'

 İbni Kesir = De ki: Size amel bakımından en çok kayıpta bulunanları haber vereyim mi?

 Kadri Çelik = De ki: “Ameller bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?”

 Muhammed Esed = De ki: "Size, yapıp ettiklerinde en büyük kayba uğrayan kimseleri haber vereyim mi?"

 Mustafa İslamoğlu = De ki: "Eylem olarak en büyük kayba uğrayacak olanı size haber verelim mi?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Size amellerce en ziyâde hüsrâna düşmüş olanları haber vereyim mi?»

 Ömer Öngüt = Resulüm! De ki: “Size amelce en çok ziyana uğrayanı bildireyim mi?”

 Şaban Piriş = De ki: Çalışma bakımından en büyük kayba uğrayan kimseleri size haber verelim mi?

 Sadık Türkmen = De ki: “Yapılan işler bakımından kaybedenleri, size haber vereyim mi?”

 Seyyid Kutub = Ey Muhammed, de ki; «Çalışmalarında en ağır kayba uğrayanları size haber verelim mi?»

 Suat Yıldırım = (103-104) De ki: "İşleri yönünden âhirette en büyük kayba uğrayanların kimler olduklarını bildireyim mi? Onlar o kimselerdir ki dünya hayatında yaptıkları işlerin karşılıkları hep boşa gidecektir. Halbuki kendilerinin güzel güzel işler yaptıklarını sanırlar."

 Süleyman Ateş = De ki: "Size işleri bakımından en çok ziyana uğrayacak olanları söyleyeyim mi?"

 Tefhim-ul Kuran = De ki: «Davranış (tarzı olan ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?»

 Ümit Şimşek = 'Yaptıkları yüzünden en ziyade hüsrana düşenleri size haber verelim mi?' de.

 Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Amelleri bakımından hüsrana en çok batanları size haber vereyim mi?"

 İskender Ali Mihr = De ki: “Ameller açısından en çok hüsrana uğrayanları size haber vereyim mi?”

 İlyas Yorulmaz = Onlara “Yaptıklarının boşa gideceği kimseleri, size haber vereyim mi?” dedi.