Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/100

 وَعَرَضْنَا جَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ لِّلْكَافِرِينَ عَرْضًا

  Ve aradnâ cehenneme yevme izin lil kâfirîne ardâ(ardan).

Kelime Karşılaştırma
ve aradnâ : ve arz ettik, gösterdik
cehenneme : cehennemi
yevmeizin : izin günü, o gün
li el kâfirîne : inkâr edenlere, kâfirlere
ardan : arz ederek
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (100-101) O gün cehennemi; gözleri Zikr’ime (Kur’an’a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi katlanamayan kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve o gün kâfirlere, cehennemi öyle bir gösteririz ki.

 Abdullah Parlıyan = Ve o gün Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere, cehennemi açık olarak göstermişizdir.

 Adem Uğur = Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kâfirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.

 Ahmed Hulusi = Hakikat bilgisini inkâr edenlerin gözlerinin önüne o süreçte Cehennemi, öyle apaçık sermişizdir ki!

 Ahmet Tekin = O gün, Cehennem’le kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri yüzyüze getireceğiz.

 Ahmet Varol = O gün cehennemi kâfirlere (açık) bir sunuşla sunarız.

 Ali Bulaç = Ve o gün, cehennemi, inkâr edenlere tam bir sunuşla sunmuşuz.

 Ali Fikri Yavuz = Cehennem’i de o kıyamet günü, kâfirlere açık olarak göstermişizdir.

 Ali Ünal = O gün de, Cehennem’i, bütün dehşetiyle kâfirlerin önüne koyarız.

 Bayraktar Bayraklı = (100-101) Dünyada iken gözleri beni hatırlatan her şeye karşı perdeli, kulak vermeye de dayanamayan kâfirleri, o gün cehennemle yüz yüze getireceğiz.

 Bekir Sadak = (100-10) 1 Gozleri bizim ogudumuze karsi kapali olan ve ofkelerinden onu dinlemeye tahammul edemeyen kafirlere o gun cehennemi oyle bir gosteririrz ki! *

 Celal Yıldırım = (100-101) Beni anmak (öğüdümü kabullenmek) hususunda gözle/i perdeli olup (Kur'ân'ı) dinlemeye tahammülleri olmayan kâfirlere o gün Cehennem'i gösterip karşı karşıya getiririz.

 Cemal Külünkoğlu = (100-101) O gün cehennemi, hakikati görmek hususunda gözleri perdeli olan, (Kur'an'ı) dinlemeye tahammül edemeyen inkârcıların karşısına dikeceğiz.

 Diyanet İşleri (eski) = (100-101) Gözleri bizim öğüdümüze karşı kapalı olan ve öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemeyen kafirlere o gün cehennemi öyle bir gösteririz ki!

 Diyanet Vakfi = (100-101) Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kâfirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.

 Edip Yüksel = O gün cehennemi sunarız o kafirlere...

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Cehennemi o gün kâfirlere bir gösteriş göstermişizdir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve o gün cehennemi kafirlere öyle bir gösteriş göstermişizdir ki...

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve cehennemi o gün kâfirlere öyle bir göstereceğiz ki!

 Gültekin Onan = Ve o gün, cehennemi, kafirlere tam bir sunuşla sunmuşuz.

 Harun Yıldırım = Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kâfirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.

 Hasan Basri Çantay = (100-101) Beni anmak (hakıykatı görmek) hususunda gözleri perdeli olan, (Kur'ânı) dinlemiye tahammül edemeyen kâfirlere o gün cehennemi öyle bir göstereceğiz ki!

 Hayrat Neşriyat = Ve o gün Cehennemi kâfirlere açıkça göstermişizdir.

 İbni Kesir = O gün; kafirlere cehennemi öyle bir gösteririz ki;

 Kadri Çelik = Ve o gün, cehennemi, küfre sapanlara tam bir sunuşla (tümüyle göstererek) sunarız.

 Muhammed Esed = Ve o Gün hakkı inkar edenlerin karşısına cehennemi çıkarırız.

 Mustafa İslamoğlu = İşte o gün kafirlere cehennemi (reddedemeyecekleri bir biçimde) arz ederiz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (100-101) Ve o gün cehennemi kâfirler için bir gösterişle göstermişizdir. Onlar ki, gözleri benim zikrimden bir perdede idi ve işitmeğe de kâdir olmaz olmuşlardı.

 Ömer Öngüt = Cehennemi o gün kâfirlere öyle bir gösteririz ki!

 Şaban Piriş = O gün, kafirlere cehennemi tam bir gösterişle sunarız.

 Sadık Türkmen = O gün cehennemi kâfirler için açıkça göstermişizdir.

 Seyyid Kutub = O gün cehennemi, kâfirlerin gözleri önüne dikeriz.

 Suat Yıldırım = (100-101) Gözleri Benim kitabım karşısında perdeli olup, Kur’ân’ı dinlemeye tahammül edemeyen kâfirlere, o gün cehennemi gösteririz, cehennemle karşı karşıya koyarız onları.

 Süleyman Ateş = O gün cehennemi kâfirlere açıkça göstereceğiz.

 Tefhim-ul Kuran = Ve o gün, cehennemi, küfre sapanlara tam bir sunuşla sunmuşuz.

 Ümit Şimşek = Cehennemi de o gün öyle bir sunuşla kâfirlerin önüne sermişizdir ki!

 Yaşar Nuri Öztürk = O gün, cehennemi, inkârcılara öyle bir sunmuşuzdur ki!...

 İskender Ali Mihr = Ve izin günü cehennemi, kâfirlere çok şiddetli birarz edişle, arz ettik (gösterdik).

 İlyas Yorulmaz = O gün cehennemi, inkar edenlere arz ederiz.