Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/10

 وأَنَّ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا

  Ve ennellezîne lâ yu’minûne bil âhırati a’tednâ lehum azâben elîmâ(elîmen).

Kelime Karşılaştırma
ve ennellezîne (enne ellezîne) : ve muhakkak o kimseler ki
lâ yu’minûne : inanmazlar, mü’min olmazlar (kalplerine îmân yazılmaz)
bi el âhırati : ahirete
a’tednâ : hazırladık
lehum : onlar için, onlara
azâben : bir azap
elîmen : elîm, acı
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (9-10) Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Âhirete inanmayanlara gelince: Onlara elemli bir azap hazırladık.

 Abdullah Parlıyan = Ahirete inanmayanlara gelince, onlara da can yakıcı bir azap hazırladık.

 Adem Uğur = Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır.

 Ahmed Hulusi = Sonsuz gelecek yaşamları olduğuna iman etmeyenlere de, kendileri için acı azap hazırladığımızı (müjdeler).

 Ahmet Tekin = Âhirete, ebedî yurda inanmayacak olanlara da can yakıp inleten müthiş bir azap hazırladık.

 Ahmet Varol = Ahirete inanmayanlar için de acıklı bir azap hazırladığımızı (bildirir).

 Ali Bulaç = Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acı bir azab hazırlamışızdır.

 Ali Fikri Yavuz = Ahirete iman etmiyenlere de, acıklı bir azab hazırladığımızı haber verir.

 Ali Ünal = Âhiret’e inanmayanlar için ise çok acı bir azap hazırlamış olduğumuzu bildirir.

 Bayraktar Bayraklı = (9-10) Şüphesiz bu Kur'ân, dosdoğru olanı gösterir ve iyi işler yapan müminlere büyük ödül olduğunu ve âhirete inanmayanlara da acı bir azap hazırladığımızı bildirir.[284]

 Bekir Sadak = (9-10) Dogrusu bu Kuran en dogru yola goturur ve yararli is yapan muminlere buyuk ecir oldugunu, ahirete inanmayanlara can yakici bir azap hazirladigimizi mujdeler. *

 Celal Yıldırım = Âhiret'e inanmayanlara elem verici bir azabı hazırladığımızı bildirir.

 Cemal Külünkoğlu = (9-10) Gerçekten bu Kur'an (insanları) en doğru yola götürür, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan mü'minler için büyük mükâfat olduğunu müjdeler ve ahirete inanmayanlara da, kendileri için can yakıcı bir azap hazırladığımızı bildirir.

 Diyanet İşleri (eski) = (9-10) Doğrusu bu Kuran en doğru yola götürür ve yararlı iş yapan müminlere büyük ecir olduğunu, ahirete inanmayanlara can yakıcı bir azap hazırladığımızı müjdeler.

 Diyanet Vakfi = Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır.

 Edip Yüksel = Ahirete inanmıyanlara gelince, onlar için acı bir azap hazırlamış bulunuyoruz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Âhırete inanmıyanlara dahi elîm bir azâb hazırlamışızdır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ahirete inanmayanlara da acı bir azap hazırlamışızdır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ahirete inanmayanlara da can yakıcı bir azab hazırlamışızdır.

 Gültekin Onan = Ve şüphesiz ahirete inanmayanlar için de acı bir azab hazırlamışızdır.

 Harun Yıldırım = Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır.

 Hasan Basri Çantay = Âhirete îman etmezler (e gelince:) onlar için de şübhesiz pek acıklı bir azâb hazırladığımızı (bildirir).

 Hayrat Neşriyat = Hem âhirete îmân etmeyenlere, kendileri için hakikaten (pek) elemli bir azab hazırladığımızı (haber verir)!

 İbni Kesir = Ahirete inanmayanlar; onlar için elem verici bir azab hazırladık.

 Kadri Çelik = Ve şüphesiz ahirete inanmayanlar için de, acıklı bir azap hazırlamışızdır.

 Muhammed Esed = ve ahirete inanmayanlara da kendileri için çok can yakıcı bir azap hazırladığımızı (haber vermektedir).

 Mustafa İslamoğlu = ve ahirette (yaptıklarından hesap vereceğine) inanmayan kimseler için, dehşet bir azap hazırladığımızı da...

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o kimseler ki, ahirete imân etmezler, muhakkak ki onlar için de pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.

 Ömer Öngüt = Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de acıklı bir azap hazırladık.

 Şaban Piriş = Ahirete inanmayanlara ise, onlara da acı veren bir azap hazırlamış olduğumuzu müjdeler.

 Sadık Türkmen = Ahirete (gelecekteki sonsuzluğa) inanmayan kimselere gelince, onlar için can yakıcı bir azap hazırlamışızdır.

 Seyyid Kutub = Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için acıklı bir azap hazırladığımızı bildirir.

 Suat Yıldırım = Âhirete inanmayanlara ise gayet acı bir azap hazırladığımızı bildirir.

 Süleyman Ateş = Ahirete inanmıyanlara gelince, onlar için acı bir azap hazırlamış bulunuyoruz.

 Tefhim-ul Kuran = Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acıklı bir azab hazırlamışızdır.

 Ümit Şimşek = Âhirete inanmayanlar için ise acı bir azap hazırladığımızı bildirir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Âhirete inanmayanlar var ya, onlar için biz korkunç bir azap hazırlamışızdır.

 İskender Ali Mihr = Ve onlar, muhakkak ki ahirete (Allah’a mülâki olmaya ve kıyâmet gününe) inanmayan (kalplerinde îmân yazmayan) kimselerdir. Onlar için elîm azap hazırladık.

 İlyas Yorulmaz = Ahiret gününe inanmayanlara gelince, onlar için can yakıcı azap hazırladık.